Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Roman vatandaşlardan tepki

Sakarya'nın Sapanca ilçesinde Kestanelik Kentsel Dönüşüm Projesi için verilen 'acele kamulaştırma' kararına Roman vatandaşlardan tepki geldi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-20 20:10:57

Roman vatandaşlardan tepki
Romanların yaşadığı bölgede düzenlenen toplantıya CHP Sapanca İlçe Başkanı Turhan Fortacı, Sakarya Romanlar Derneği Başkanı Orhan Tanyel, Şehir Plancıları Odası Sakarya Temsilcisi Oya Arapoğlu, İnsan Hakları Derneği Şube Başkanı Neslin Gümüş, Batı Karadeniz Çevre Platformu Sakarya Temsilcisi Yüksel Büyükakten, Avrupa Birliği Şube Başkanı ve Sakarya Sivil Toplum Platformu (SASTOP) Eş Başkanı Av. Önder Döker ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Toplantı açılışında konuşan Sakarya Romanlar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Orhan Tanyel, "Bizim insanımız yoksul bir kesim, burada yaşan insanlarımıza ait evleri, rayiç bedelleri çok düşük tutularak haklarını ellerinden almayı planlıyorlar. Hiçbir haber vermeden acil kamulaştırmaya gidip insanlarımızı mağdur etmeye çalışıyorlar. Bu ne kadar doğrudur? Bunu ne Allah ne de insanlar reva görür. Bizim insanlarımız geçimlerini günlük çalışarak sağlıyorlar. Bugüne dek devlet haklarımızdan faydalanamayan bir kesimiz. Madem ki kentsel dönüşüm düşünüyorlar, düşünsünler, ancak bu konuda bizden bir ödün beklemesinler. Eğer ki bizleri topluma kazandırmak gibi yararlı bir düşünceye sahipseler o zaman devlet kendinden ödün versin. Allah rızası için diyorum, düşünülen o rayiç bedeller yüksek tutulsun. Hakkımız ne ise o verilsin. Bizim de insan olarak sabrımız bir yere kadar. İnsanlar 'sabrımızı taşırmasın' diyorlar. Hakkımız ne ise alalım veya konuya kalıcı çözümlerle yaklaşım" dedi.

35 sene devlet dairesinde çalışarak bir ev sahibi olduğunu belirten bir Roman vatandaş ise "Bunca yıl sonra bir ev aldım. 300 metre kare bir ev. Bana 57 bin lira para veriyorlar. Benim bu 35 yıllık emeğimi devlet bir kalemde kıracak mı. Ben şimdi ne yapacağım. İki aile yaşıyoruz. Tamam istiyorsanız yıkabilirsiniz ama bizi mağdur etmeyin. Bana 3+1 ver. Borçlandır beni, ben devlet memuruyum" diye konuştu.

Diğer bir roman vatandaş ise, "Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıyız. Benim oğlum şuan Suriye sınır kapısında askerlik yapıyor. Yeri geldi içimizden hırsız da çıkmıştır, gaspçı da çıkmıştır. Ama devletine, askerine bir tane kurşun atan delikanlımız çıkmamıştır. Onlara verdikleri değeri bize de versinler. Biz devletimizi karşımıza almak istemiyoruz. Polis memuru arkadaşlar beni çok iyi tanır, bir tanesine bu güne kadar saygısızlık yapmadım ama yarın beni burada evimden çıkartırken onlara taş atacağım. Bizi buna zorlamasınlar. Bizim evlerimizin yerine yeni evleri yapsınlar makul bir şekilde ödeyelim" dedi.

Şehir Plancıları Odası Sakarya Temsilcisi Oya Arapoğlu ise, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
"Her türlü afet riski altında olan ülkemizde risklerin bertaraf edilmesi ve kentlerin daha sağlıklı, düzenli ve güvenli duruma getirilmesi için hükümet tarafından çalışmalar yapıldı ve 2012 yılında 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve bu kanunun uygulama yönetmeliği' çıkartıldı. Ancak Sapanca Kestanelik Mahallesi'nde yapılacak olan Kentsel Dönüşüm Projesinin kararı, bu kanunlardan ve uygulama yönetmeliklerinden daha önce 2010 yılında alınmıştı.

O nedenle de farklı bir prosedür uygulandı. Kentsel dönüşüm kararından sonra burada mülk sahibi olanlarla görüşmeler yapılmış ancak kendilerine teklif edilen kamulaştırma bedelleri çok düşük bulunduğu için anlaşma sağlanamamıştır. Bu bölgede yaşayanların da daha sağlıklı, düzenli ve güvenli kentsel mekanlarda yaşama hakkı olduğu gibi okul, sağlık ve sosyal tesisler gibi hizmetlerden yararlanma hakları da vardır. Burada yapılacak olan kentsel dönüşüm, sadece fiziksel mekanın iyileştirilmesi ve yenilenmesi olarak ele alınmamalı. Burada yaşayanların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınmalıdır.

Yapılacak olan dönüşümden öncelikle burada yaşayanlar faydalanmalıdır. Kestanelik Mahallesi'nde yapılacak olan dönüşüm sonrasında da burada yaşayanların bu proje kapsamına dahil edilmesi, buradaki mülk haklarının korunması gereklidir. Proje kapsamında acil kamulaştırma kararının alınması buradaki hak sahiplerinin pazarlık haklarını ellerinden almakta ve olası bir acil yıkım karşısında nereye gidecekleri , ne şekilde hayatlarını devam ettirecekleri belirsizliğini korumaktadır. Bunun örneğini İstanbul Sulukule (Neslişah ve Hatice Sultan) mahallesinde gördük. Burada hak sahibi olanlar proje sonrasında bu alanda yaşamlarını devam ettiremediler. Bu nedenle acil kamulaştırma yerine karşılıklı anlaşma ve görüşmelerin yapıldığı normal kamulaştırma süreci uygulanmalıdır."
Öte yandan, Roman vatandaşlar, acele kamulaştırma kararının iptali için Danıştay'a dava açtı.

AA

Haber Ara