Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Arınç: Kanun dışı yöntem istenmemeli

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bizden kanun dışı bir terörle mücadele yöntemini hiç kimse istememelidir'' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-20 17:59:12

Arınç: Kanun dışı yöntem istenmemeli
Arınç, açılışını yaptığı AK Parti Çukurova İlçe Başkanlığı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Arınç, bir gazetecinin terör olaylarıyla ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:

''Terör olaylarının yoğunluk gösterdiği doğrudur. Her gün haberlerde bunu duyuyor ve yaşıyoruz. Üzücü saldırılar oluyor. Birçok askerimizi, polisimizi ve güvenlik güçlerimizi şehit veriyoruz. Pek çok yaralımız ve gazimiz oluyor. Ama Türkiye, bu tür olaylarla ilk defa karşılaşmadı. Sadece Apo'nun yakalandığı 1999 Şubat ayından sonra belli bir süre Apo'nun can güvenliğini temin emek amacıyla örgüt eylemlerine ara vermişti. Buradaki 1-2 yıllık aradan sonra, 1984'den bu yana terör olayları, terörist eylemler devam ediyor. Ve onlarla yapılan mücadele de kararlılıkla devam ediyor.''

Son günlerde Şemdinli'de, Beytüşşebap'ta, Bingöl Karlıova ve çevresinde yaşananların dikkati çektiğini belirten Arınç, şöyle devam etti:

''Bu eylemlerde en önemli husus, Gaziantep'te şehir içindeki saldırıyı Foça'daki bir askeri servise yapılan saldırıyı ve buna benzer eylemleri de bir araya getirdiğimizde, örgüt ses getirecek, halkta daha çok endişe ve korku meydana getirecek, panik meydana getirecek, kendisinin kabul edilmesi noktasında hükümeti ve devleti zorlayacak eylemlerin peşinde. Terör örgütü her yaptığı eylemden sonra cezasını buluyor. Bazen önleyici tedbirlerle bu eylemler vuku bulmadan karşılığı verilebiliyor. Bazen de eylemin önlenmesi mümkün olmuyor. Ama daha sonrasında eylemi ortaya koyanlarla onlara yardım ve yataklık yapanlar hak ettikleri cezayı fazlasıyla buluyorlar. Unutmayın ki son birkaç ayda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 500'ün üzerindedir.''

Terörle mücadeledeki kararlılığın, son teknolojik imkanların da kullanılmasıyla eskiye oranla daha güçlü olduğunu ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

''Ama bunun karşılığında da örgüt intihar saldırılarına devam ediyor. Bu saldırılarda kullandıkları yabancı unsurlar da dahil olmak üzere çoğu genç yaşta aldatılmış ve kandırılmış dağa çıkarılmış militanlarını ve teröristleri kullanıyorlar, hayatlarını kaybediyorlar. Esasen ölmek üzere gelmişler. Geri döndükleri zaman cezalandırılmaları, esasen hesaplarının Kandil'de görülmesi olağan. Dolayısıyla öldürmek için gelen, bölge şartlarını iyi bilen, elindeki silah imkanlarını da alçakça kullanan ve daha çok canımızı yakan bir örgütle karşı karşıyayız. Buna karşı da hükümetimiz elindeki tüm imkanları, meşru hukuki imkanları, insan haklarına da dikkat etmek suretiyle kullanıyor. Onlar öldürmek için geliyorlar, biz onları yakalamak için etkisiz hale getirmek için uğraşıyoruz. Adeta kendimizi müdafaa ediyoruz. Aradaki fark, birisinin eşkıya, birisinin devlet olmasıyla ilgilidir. Dolayısıyla bizden kanun dışı bir terörle mücadele yöntemini hiç kimse istememelidir. Biz bu işin hakkından, üstesinden geleceğiz, geliyoruz. Esasen örgütün çılgınca yaptığı eylemler bir son oluşa doğru gidiş gibi görünüyor.''

MUHALEFETİN ELEŞTİRİLERİ

Arınç, muhalefetin bu konuda kendilerine eleştiriler yöneltmesinin doğal olduğunu da söyledi.
Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Ama eleştiriler yanında da şu ana kadar yaptığımız, onlardan daha farklı bir mücadele yöntemi. Daha başarılı olacaklarına inandıkları usul veya yöntem biliyorlarsa bize bu konuda katkı yapmalılar. MHP'nin sayın liderine baktığınız zaman terörle mücadelede başarısız bir hükümet var. Peki ne yapsın size göre- 'Sıkıyönetim ilan etsin, olağanüstü hal uygulasın' diyorlar. Başka bildikleri bir şey yok. Aslında bir de şunu tavsiye ediyorlar: 'Kafalarını kırın, onları yok edin, terörle mücadele böyle olur.' Hukuk dışına çıkamayız. Sıkıyönetim ve olağanüstü hal, anayasada yazılı kurumlar olmasına rağmen şu anda bunları uygulamak için hiçbir zemin müsait değildir. Olağanüstü hal de sıkıyönetim de olmadan meşru hükümetin güvenlik güçleriyle terörle mücadele edilebileceğine ve halkın hükümete olan güvenin tam olduğuna inanıyoruz. Eğer olağanüstü hal iyi bir şey olsaydı, 20 sene sonra AK Parti bunu kaldırmazdı.''

Olağanüstü hal döneminde Türkiye'de ve özellikle bölgede yaşananları herkesin bildiğini, insanların korkutulduğunu, sindirildiğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti:

''İnkar ve asimilasyon inancı hakim olmuştur. O karanlık dünyadan Türkiye'yi kurtaran da AK Parti hükümetlerinin ilk icraatları olmuştur. 'Sıkıyönetim gerekiyor' demek aslında konuşulması bile doğru olmayan bir olgudur. Şu anda Türkiye'de bir darbe dönemi mi var olağanüstü hal gerektirecek- Onun da ötesinde sıkıyönetim ilanını gerektirecek durum mu var- Terör eylemi varsa karşılığı da var. Bugüne kadar önlediğimiz eylemler, meydana gelenlerden belki 10 misli daha fazladır. Dolayısıyla meşru şartlarda hükümetimiz, elindeki bütün imkanları, terörle mücadeleyle kararlılıkla yürütürken, bir taraftan ülkenin yönetimini başarılı şekilde sürdürüyor.''
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara