Odatv sanıkları baronun üyesi mi?
Ergenekon davası kapsamında dava açılan Odatv çalışanlarından iki gazeteci, önceki gün tahliye edildi. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, 'terör örgütü üyeliği' iddiasıyla yargılanan gazeteciler Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nu tutuklu kaldıkları süreyi nazara alarak serbest bıraktı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-16 03:40:31
Ama bu tahliyeler beraat gibi yansıtılarak kamuoyu manipüle ediliyor. Bu manipülasyona İstanbul Barosu da ciddi katkıda bulunuyor. Hiçbir davaya göstermediği ilgiyi önce Ergenekon sanıklarına, sonra da Balyoz davasında yargılananlara sahip çıkarak gösteren baro yönetimi, Odatv sanıklarına da kapılarını açtı. Baronun, Odatv çalışanı iki gazeteciye basın toplantısı yapmaları için kendi toplantı salonunu tahsis etmesi bu ilginin zirve noktası oldu.
Şüphesiz, sanık bir avukatın baroda basın açıklaması yapması kabul edilebilir. 'Mesleki dayanışma' diye açıklanabilir. Ama bugün baronun Orhan Adli Apaydın toplantı salonunda açıklama yapanlar avukat bile değil, gazeteci. Baro ile de hiçbir organik bağları yok. Terör şüphesiyle yargılanan iki kişinin, arkalarında 'İstanbul Barosu' yazısı olduğu halde basın açıklaması yapması neyle açıklanmalı? Bu durum neyin dayanışması? Bazı stajyer avukatların 'başörtülü' diye içeri alınmadığı baro toplantı salonu, bir davada sanık olan gazetecilere ev sahipliği yapıyorsa, bu hangi meslek ilkesine dayanıyor?
İstanbul Barosu, 14 Ekim 2012'de seçime gidecek. Oy kullanacak avukatlar, bu kez İstanbul Barosu'nun kendilerinin mi yoksa terör örgütü ve darbe sanıklarının barosu mu olup olmadığına karar verecek.
SON VİDEO HABER
Haber Ara