İstanbul’daki sivil toplum kuruluşları tarafından oluşturulan Peygamberlere Saygı Platformu, ABD’de çekilen ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’e hakaret eden “Müslümanların Masumiyeti” filmini meşaleli yürüyüş ile protesto etti.
Binlerce kişinin katıldığı protesto 20.30’da Taksim Meydanı’ndan meşaleli yürüyüş ile başladı. Akşam saatlerinde de Taksim'de eylem düzenlendi. Çeşitli STK'ların destek verdiği gösteriye bine yakın vatandaş katıldı. Kısa bir yürüyüşün ardından 'Peygamberlere Saygı Platformu' adıyla yapılan açıklamada "Bu çirkin saldırılar karşılıksız kalmayacak. Er yada geç bunu yapanlar hak ettikleri kahredici sonuçlarla karşılaşacak" ifadeleri kullanıldı.
Grup, yürüyüşün sonlandığı Galatasaray Lisesi önünde toplandı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan basın açıklamasında platform adına ortak basın açıklamasını Velfecr Genel Yayın Yönetmeni Yazar Nurettin Şirin okudu. Basın açıklamasında söz konusu filmin kin ve nefreti körüklemekten başka bir kapsamda değerlendirilmesinin en başta düşünce ve ifade özgürlüğü ilkesine ihanet olduğu belirtilerek “İnsanların ve toplumların kutsalına yapılan saldırıları düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmek işgallere, baskılara, zulümlere zemin hazırlayan projelere bilerek veya bilmeyerek alet olmak demektir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın sonunda filmi yayınlayanların cezalandırılmaması durumunda bir sonraki eylemin Amerikan Konsolosluğu’nun önünde yapılacağı belirtildi.
.jpg)
Basın açıklamasının tam metni:
İSLAM’A VE PEYGAMBERLERE YAPILAN SALDIRILAR KARŞILIKSIZ KALMAZ!
Bu gün burada, Adaletin, hak ve özgürlüklerin, insanlık onuruna dair tüm yüce değerlerin son temsilcisi olan Aziz İslam’a ve O’nun alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberine yapılan hakaretleri telin etmek için toplanmış bulunuyoruz.
Bu olay bir kez daha göstermiştir ki, yeryüzünün zalimleri, bozgunculuk yapmak, fitne çıkarmak ve yeryüzünü fesada vermek için yeni bir tuzakla, yeni bir kirli oyunla tekrar sahnedeler. Tıpkı Kitab-ı Kerim’in ifade ettiği gibi;
“Onlara yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın, fesadı yaymayın denildiğinde, biz ancak ıslah edicileriz derler. Oysa onlar gerçek bozguncu ve zalimlerin ta kendileridir.”
Aziz İslam’a, peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’e yapılan bu çirkin saldırıların karşılıksız kalmayacağını, er geç bunu yapanların hak ettikleri kahredici sonuçlarla karşılaşacağını belirtmek istiyoruz.
11 Eylül gerekçe gösterilerek İslam dünyasına yönelik başlatılan işgal ve baskılar sona ermemişken, işgal ve baskılara zemin oluşturacak yeni bir tahrikle karşı karşıyayız. Yapımcı ve yönetmeni işgalci İsrail asıllı ABD vatandaşı olan SAM BACİLE; “Müslümanların Masumiyeti” adlı filmi “provokatif bir siyasi tutum ” için yaptığını saklamamış, açıkça beyan etmiştir.
“100 İsrailli yapımcıdan beş milyon dolar aldım ve filmi İsrail için yaptım” diyen BACİLE, ABD’nin Filorya eyaletinde Kuran’ı kerim yakarak Müslümanları tahrike zorlayan rahip TERRY JONES’dan destek aldığını da itiraf etmiştir.
ABD ve emperyalist ülkeler tarafından İslam dünyasına yönelik işgal, baskı ve zulümleri bir yandan hızlandırmak ve yaygınlaştırmak, bir yandan bunlara meşruiyet zemini oluşturmak, diğer yandan da Filistin topraklarını işgal etmiş Siyonist İsrail’i rahatlatma, projesinden başka hiçbir amacının olmadığı, üzerinde tartışmaya gerek duyulmayacak sarih bir biçimde BACİLE tarafından açıklanmaktadır. “İslam kanserdir, Müslümanlarda yok edilmesi gereken böceklerdir. Bu film ile İslam’ın nefret içerikli bir din olduğunu göstereceğiz” ifadeleri, ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında asla değerlendirilemez.
Yukarıdaki ifadeleri ifade ve düşünce özgürlüğü ile bağdaştıranların filmin amacına yönelik projeye hizmet etmekten başka bir gayesinin olmadığı açıktır. Bu ifadeler filmin, kin ve nefreti körüklemekten başka bir kapsamda değerlendirilmesi en başta düşünce ve ifade özgürlüğü ilkesine ihanettir. İnsanların ve toplumların kutsalına yapılan saldırıları düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmek işgallere, baskılara, zulümlere zemin hazırlayan projelere (bilerek veya bilmeyerek) alet olmak demektir.
İşgalin, sömürünün, baskının, manipülasyonun, kutsala saldırının, hakaretin, nefretin ve her türlü tahrikin olduğu bir yerde şiddetin bir sonuç olduğunu ve bunun müsebbibinin şiddeti ortaya çıkaran sebepler ve tetikleyenler olduğu bilinmelidir.
Vicdan sahibi adalet savunucusu tüm insanları, insanlık onurunu kaybetmemiş başta ABD ve Avrupa olmak üzere tüm dünya halklarını, tüm kesim ve duyarlı çevre ve kurumları, AK Parti Hükümetini ve tüm siyasal partileri, İslam dünyasına yönelik işgal ve talan projesine hizmet amaçlı, söz konusu film ve benzeri Manipülasyon araçlarına yönelik duyarlılığa, alanlara çıkmaya, sivil duyarlılığın tüm imkanlarını kullanarak tepki vermeye davet ediyoruz.
Bir “İSLAMİFOBYA” projesi olan bu kirli tuzağın asla başarıya ulaşamayacağını bundan önceki benzeri olaylar göstermiştir. Hedeflenenin aksine bir rahmet dini olan İslam dalga dalga yayılmaya devam etmektedir.
Şu bilinmelidir ki, yeryüzü zalimlerinin bir hesabı varsa, Kadir-i mutlak olan, Kahhar olan Allah (c.c)’ın bir hesabı vardır. Allah (c.c)’ın hesabı tüm hesapların üzerindedir. Ve Zalimler istemese de Allah(c.c) nurunu tamamlayacaktır.
Türkiye coğrafyasında yaşayan Müslümanlar olarak Hz. Peygambere ve kutsallarımıza yönelik bundan sonrada yapılacak her türlü saldırının karşısında duracağımızı, sesimizi yükselteceğimizi ve bu uğurda hiçbir bedeli ödemekten kaçınmayacağımızı bu vesile ile bir kez daha ilan ediyoruz.
PEYGAMBERLERE SAYGI PLATFORMU
