Dolar

34,8750

Euro

36,7040

Altın

3.037,15

Bist

10.132,32

Kan bağışının her adımı görüntülendi

AA ekibi, Cevdet Komit Batı Karadeniz Bölge Kan Merkezi'ne yapılan kan bağışlarının, hangi aşamalardan geçerek hastalara ulaştığını görüntüledi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-10 15:40:26

Kan bağışının her adımı görüntülendi
Türkiye'deki 15 bölge kan merkezinden biri olan Cevdet Komit Batı Karadeniz Bölge Kan Merkezi'nde günlük 350-400 ünite kan bağışı toplanıyor. Düzce, Bolu, Sakarya, Zonguldak, Karabük, Bartın ve Kocaeli olmak üzere toplamda 7 ilde toplanan kan bağışları, özel araçlarla Batı Karadeniz Bölge Kan Merkezi'ndeki laboratuvarına getiriliyor.

Burada daha sonra çeşitli işlemlere tabi tutulan kanlar, kullanıma hazır hale getirilerek, ihtiyaca göre hastanelere gönderiliyor.

Düzce Kan Bağış Merkezi Müdürü Dr. Hakan Bahadır Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batı Karadeniz Bölge Kan Merkezi olarak Düzce, Bolu, Sakarya, Zonguldak, Karabük, Bartın ve Kocaeli'de bulunan toplam 66 hastanenin kan ihtiyacını karşıladıklarını anlattı.

7 ilde toplanan kan bağışlarının özel araçlarla merkez laboratuvarına geldiğini belirten Bozkurt, ''Bağışçımızdan alınan 1 ünite kan, direk kişiden alındığı gibi hastaya kullanılmıyor. Bu laboratuvarımızda kanları çeşitli işlemlere tabi tutup kullanıma hazır hale getiriyoruz'' dedi.

Kanın ilk önce çeşitli ürünlere ayrıştırıldığını anlatan Bozkurt, şöyle konuştu:

''Kişinin bağışladığı 1 ünite kandan 3 farklı ürün elde ediyoruz. Böylelikle kişi, bir ünite kan bağışladığında 3 farklı kişinin hayatını kurtarmış oluyor. Bir ünite kanı santrifüj cihazımızda belli sürelerde döndürerek kanın sıvı ve hücre kısmını birbirinden ayırıyoruz. Daha sonra diğer cihazlara konulan kanın çeşitli hücreleri birbirinden ayrılıyor ve eritrosit süspansiyonu, trombosit süspansiyonu ve taze donmuş plazma olmak üzere 3 farklı kan ürünü elde ediliyor. Bunların farklı saklama süreleri ile farklı raf ömürleri var. Ona göre bu kanları uygun ortamlarda muhafaza ediyoruz. Hastanelerden istek olduğunda kendi aracımızla en kısa zamanda bu kanı ihtiyaç sahibi hastaya ulaştırıyoruz.''

''KANLAR, ELİMİZDE EN FAZLA 1 HAFTA BEKLİYOR''

Bozkurt, elde edilen kan ürünlerinin farklı saklama koşulları ve raf ömürlerinin bulunduğunu belirterek, eritrosit süspansiyonu kanın raf ömrünün 42 gün, trombosit süspansiyonu kanın 5 gün, taze donmuş plazma kanın raf ömrünün ise 3 yıl olduğunu bildirdi.

Kanın sürekli bir ihtiyaç olduğunu anlatan Bozkurt, ''Bu nedenle kanlar, elimizde en fazla 1 hafta bekliyor'' dedi.
Tüm dünyada kana belli standartlarda bulaşıcı hastalık testleri uygulandığını dile getiren Bozkurt, ''Türkiye'de de aynı şekilde testler uygulanıyor. Kan, kişiye verilmeden önce mutlaka bu testlerden geçiyor. Bu testlerden önce zaten kan bağışı sorgulama formunda kişinin bu hastalıkları taşıyabilmesinde risk oluşturabilecek durumlar sorgulanıyor. Bir problem varsa bağış işlemi yapılmadan kişi engelleniyor. İkinci kontrolde problem yoksa kişi doktor muayenesinden geçiyor. Bunda da bir problem yoksa kan bağışı alınıyor. Bu işlemin sonunda kanlar yine İstanbul'daki bölge kan merkezimizde incelemeye alınıyor. Yapılan testler sonunda sonuç negatifse bu kan kullanıma hazır hale geliyor ve kullanılıyor'' şeklinde konuştu.

''Kan acil değil, sürekli ihtiyaçtır'' diyen Bozkurt, kan bağışının yapılması için acil bir durumun olmasını beklemenin yanlış olduğunu vurguladı. (AA)

Haber Ara