Baba Mehmet Saraç, çok acılar gördüklerini, içlerinin sızladığını belirterek, 25 şehide yüreklerinin dayanmaz olduğunu söyledi. Saraç, "İki gündür uyku uyumuyorum. Hasta oldum. Burasını bizim kendi ocağımız gibi gördüm. Bizim şehidimizin gururu burası. İsmini buraya verdikleri için gururlanıyoruz. Askeriyemizin, ailelerimizin başı sağ olsun. Haberi öğrendiğimde binamız başımıza göçmüş gibi oldu. Dışarı çıktık, 'ne oldu' diye araştırmaya başladık." dedi. Saraç, bu kışlanın adı anıldıkça kendi çocuğunun adı anıldığından kendisine şifa kaynağı olduğunu, ayakta tuttuğunu belirtti.
Nuran Saraç da haberi duyduğunda 'İnşallah temiz bir haber çıkar' dediğini ve sabaha kadar dua ettiğini, ancak kötü haberle adeta yıkıldıklarını söyledi. Saraç, "Çünkü biz bu acıyı yaşadık. Yaşayan bilir bu acıyı. O çocuklar da bizim çocuklarımız, bizleri beklemek için geldiler buraya. Annesine babasına başsağlığı dilerim. Allah'ım sabır versin. Bu acıyı kimseye göstermesin, bir daha görmeyelim böyle bir şeyi." şeklinde konuştu.
Saraç, 19 yıl önce Van'da şehit düşen oğlu için yazdığı 'Yine Bahar Geldi' şiirini gözyaşları içinde okudu. Bütün şehit ailelerinin kendisi gibi aynı duyguyu yaşadığını ifade eden Saraç, "Bu acı başka bir acıya benzemiyor. Allah herkese sabır versin. 19 yıldır yavrumun ateşi içimde sönmedi. Gözümde bir bebek gibiydi. Kendisi izne geleceği zaman cenazesiyle karşılaştım. Abisine demiş 'Anneme söyleme, izne geleceğim sürpriz edeceğim' demiş. Kendisi sürpriz etmesini severdi. Baktık izne kendisini beklerken cenazesi geldi." diye konuştu. (Cihan)