Sadık Yakut: İşlenen suçla doğru orantılı olarak idam cezası geri gelmeli
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Sadık Yakut, 2002 yılında idamın kaldırılması oylamasında 'hayır' oyu verdiğini belirtti. Yakut, işlenen suçların tıpkı batıda birçok ülkede olduğu gibi orantılı cezalandırılması için idamın geri getir
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-31 10:10:03
Twitter'da attığı "İdamın geri getirilme zamanı gelmedi mi?" twitiyle kamuoyunun gündemine oturan TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na önemli açıklamalarda bulundu.
Sözlerine idamın anayasadan kaldırılması sırasında kendisinin hayır oyu kullandığını hatırlatarak başlayan Yakut, şimdi de yine kişisel görüşü olarak idamın geri getirilmesini savunduğunu belirtti. Tartışmalara neden olan bu çıkışının nasıl gündeme geldiğini de vurgulayan Yakut, Gaziantep'teki bombalı saldırıda ölen 1 yaşındaki bebeği, hayatını kaybeden diğer 2 çocuğu ve yine daha önce de anne karnında öldürülen bebekleri anımsattığı dile getirdi. Yakut, işte bu suçların orantılı olarak cezalandırılması gerektiğini savunduğunun altını çizdi.
"YENİ ANAYASA SÜRECİNDE TARTIŞILMALI"
Yeni anaya çalışmalarında bunun tartışılmasını istediğini kaydeden Yakut, idamın geri getirilmesi ile dokunulmazlık konusundaki düşüncesinin kişisel olduğunu, bu konularda son sözü partisinin söyleyeceğini dile getirdi.
"PARTİMDEN HER HANGİ BİR TEPKİ GELMEDİ"
Yakut, bu konuyla ilgili olarak partisi ile bir temasının olup olmadığı yönündeki soruya, partiyle böyle bir görüşme yapmadığını ve partiden her hangi tepkinin gelmediğini belirterek, partisinin özellikle AB uyum sürecinde attığı tüm adımların arkasında olduğunu da vurguladı.
Suç ve ceza noktasında orantının sağlanması gerektiğini savunduğunu yineleyen Yakut, Amerika'daki katillerin olay yerinde öldürüldüğüne Türkiye'de ise bir gün sonra serbest bırakıldığına dikkat çekti. İngiltere'de geçirdiği bir trafik kazasında tutuklanan Fenerbahçeli eski futbolcu Andre Santos'un bile tutuklandığını ancak Türkiye'de adam öldürenlerin bile serbest bırakıldığını dile getirdi.
Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili düşüncesini aktaran Yakut, son günlerde tartışılan terörle ilgili suçlarda dokunulmazlıkların kaldırılmasına gerek olmadığını ifade etti. Anayasanın dokunulmazlıklar konusunda çok açık hükümleri olduğunu vurgulayan Yakut, 83. maddede dokunulmazlıklarla ilgili 2 istisnadan söz edildiğini söyledi.
Yakut, bunlardan birinin seçim öncesi soruşturma başlatılmak kaydıyla, devletin ve ülkenin bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayalı demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetlerle ilgili dokunulmazlık olmadığını belirtti. İkincisini ise 'terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak ve desteklemek' gibi ağır cezalık suçüstü hallerde 'milletvekili dokunulmazlığının' olmadığının altını çizdi.
"CEZAEVİNDEKİ MİLLETVEKİLLERİ BU İSTİSNAİ DURUMDAN İÇERİDE"
Bugün KCK iddianamelerinde ve içeride bulunan milletvekillerinin durumuna bakıldığında bu istisnaların görüleceğinin belirten Yakut, "Anayasada ağır cezalık suçüstü haller açıkça sıralanmış. O zaman mahkemeler dokunulmazlığın kaldırılması için fezleke hazırlayıp Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ve Meclis'e göndermek yerine gerek görüyorsa doğrudan dava açmalılar." dedi.
Yakut, işte BDP milletvekillerinin son zamanlarda teröristlerle kucaklaşmaları ve diğer çıkışlarının, anayasadaki bu istisna durumlara uyduğuna dikkat çekerek, fezleke verilmesine gerek olmadığını tekrar dile getirdi. Yakut, konuyla ilgili şu örneği verdi: "Allah etmesin de mesela bir milletvekili adam öldürdü. Burada dokunulmazlığın kaldırılmasına gerek yok."
TBMM Başkanvekili Yakut, son olarak, tüm sivil toplum örgütleri bu konularda fikirlerini söylediğini anımsatarak, kendisinin de fikirlerini paylaştığını kaydetti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara