Hükümette 'muhtıra' polemiği
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in teröre karşı hazırladığı Terörle Mücadele Metni için kullandığı “muhtıra” sözüne açıklık getirdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-29 14:31:13
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in teröre karşı hazırladığı 11 maddelik eröre Karşı Ulusal Mutabakat Metni'yle ilgili söylediği “muhtıra” nitelendirmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuyla ilgili soruyu yanıtladığını hatırlatan Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle konuştu:
“Bu konu üzerinde cehalet kokan bazı açıklamalar yapıldı. Bazı yanlış anlamalar ortaya konuldu. Bu sebeple herhalde bugün bu konuda bir açıklama yapmama ihtiyaç oldu. O günkü konuşmama tekrar dikkat ettim.
Türkçeyi 25-30 kelimeyle konuşan bir insan değilim. Benim konuşmamı beğenenler bana der ki 'bu adam 5-10 bin kelimeyle konuşuyor'. Aslolan da budur. Türkçe o kadar zengin bir dildir ki bazen eş anlamlı kelimeler vardır. Bazen de bugüne kadar pek çok konuşulmamış ama Türkçe'nin içinde yer almış kelimeler vardır.''
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı değerlendirmede TBMM Başkanı Çiçek'in, ''mutabakat açıklaması'' şeklinde ortaya koyduğu konuya, 'bildiri', 'açıklama', 'mutabakat metni' ve bir kez de 'muhtıra' ifadelerini kullandığını hatırlatan Arınç, şöyle devam etti:
''Türkiye'de muhtıra denildiği zaman AK Parti iktidarı öncesinde askerlerin hükümete karşı verdiği o yazılı metin akla geliyor. Rus bilgini Pavlov, şartlı refleks isimli düşüncesinde ne kadar haklı olduğunu göstermek istese, Türkiye'de bu yaşadığımız olayı örnek gösterirdi. Çünkü benim o kadar kelime içinde bir defa 'muhtıra' kelimesini kullanmam adeta birilerine geçmişte yaşananları hatırlattı ve hemen bunun muhtıra olarak askeri anlamını ortaya koyacak açıklamalar yaptı.
‘MUHTIRA DEYİNCE ESAS DURUŞA GEÇTİLER’
Şartlanmışlık o kadar kötü bir şey ki benim muhtıra sözünü söylemem birilerini esas duruşa geçirdi. Türkiye'de bir kısım siyasetçiler, bir kısım gazeteciler, sizleri tenzih ediyorum. Sizler bu konuları bilecek kadar akıllı insanlarsınız. 'Muhtırayı duyunca tüyleri diken diken oldu. Duyunca esas duruşa geçtiler ve sağa bakarak selam vermeye başladılar.''
'MUHTIRA HATIRLATMAK DEMEKTİR’
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben sivil anlamında bir muhtıradan başka kelimeleri de yanına koymak suretiyle bahsediyorum. Bu kelime zenginliğini akla getirmek varken niçin bunun AK Parti dönemi öncesinde yaşanan 12 Mart gibi, bir başka zamandaki gibi Genelkurmay Başkanı'nın veya kuvvet komutanlarının 'ayağını denk al hükümet, istifa et' şeklindeki açıklamaları akla geliyor.
Türkiye artık demokratikleşti. Bunun bir de sivil anlamının olması gerekmez mi? Muhtıranın sivil anlamı da 'hatırlatmak' demektir. Nasıl bildiri Türkçeyse, nasıl açıklama Türkçeyse, nasıl mutabakat metni Türkçeyle muhtıra da hatırlatmak anlamında Türkçedir ama zihinlere öylesine yerleşmiş ki askeri anlamda verilen muhtıralar veya siyasi anlamda verilen muhtıralar, bizimkiler hazırola geçmek durumunda kendilerini mecbur hissettiler. Bu bir cehalettir. Bu cehaleti deşifre etmek istiyorum.''
‘BİZİM YABANCIMIZ DEĞİL’
TBMM Başkanı Çiçek'in sivil bir şahsiyet olduğuna da dikkati çeken Başbakan Yardımcısı Arınç, açıklamasına şöyle devam etti:
''Millet iradesinin tecelli ettiği Parlamento'nun Başkanı'dır. Ona 'muhtıra' kelimesini kullanmanın elbette bir siyasi anlamı olmadığını kendileri bilir. Çünkü o da zengin bir Türkçeyle konuşur. Meclis Başkanı bizim yabancımız değil; partimizin kurucusu. Her hükümette kabinede görev almış bir arkadaşımız ve hak ederek TBMM Başkanlığı görevini de yapıyor. Şahsi yakınlıklarımızın ötesinde, düşünce, fikir, irade açıklaması bakımından birbirimizden çok farklı olduğumuzu kimse söyleyemez. Ancak Sayın Meclis Başkanı şunu yapmış: Bir mutabakat açıklaması yapmış. Ben şuna benzettim. Bir mektup yazılmış ama bu mektup kime gönderilecek. Bunun için bir zarfa koymaya ihtiyaç var; zarfın üzerine de adres yazmaya ihtiyaç var.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara