Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Arakan'a giren ilk kadın savaş muhabiri

Rohingya Müslümanlarının dramını dünyaya duyurmak için bölgeye giden AA ekibinde, Arakan'a girmeyi başaran ilk kadın savaş muhabiri olan Dilek Mermer de yer alıyor.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-28 14:51:46

Arakan'a giren ilk kadın savaş muhabiri
AA ekibi, Myanmar'ın Arakan (Rakhine) eyaletindeki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş'e sığınan Rohingya Müslümanlarının dramını dünyaya duyurmaya devam ediyor.

Rohingya Müslümanlarının zorlu koşullar altındaki yaşam mücadelesini yansıtmak için bölgeye giden AA ekibinde, Arakan'a girmeyi başaran ilk kadın savaş muhabiri olan Dilek Mermer de yer alıyor.

Dilek Mermer, Bangladeş ve Myanmar izlenimlerini ve zorlu bir bölgede kadın bir gazeteci olarak yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Karşılaştıkları şiddet olayları yüzünden yaşadıkları yerlerden sökülerek komşu ülke Bangladeş'e sığınan Rohingya Müslümanları, buradaki kamplarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. AA ekibi olarak, onların dramını duyurmak için mülteci kamplarının bulunduğu Cox's Bazar'a, Bangladeş-Myanmar sınırındaki Teknaf'a ve olayların çıkış noktası Arakan'a gittik. Arakanlıları kimi zaman yardım kuyruğunda, kimi zaman ölümden kaçış yolculuğunda görüntüledik.

Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen yardımlarla ayakta kalmaya çalışan Arakanlılar için buruk geçen Ramazan Bayramı'nda da AA olarak oradaydık.

-AA ekibinin zorlu Bangladeş yolculuğu

Rohingya Müslümanlarının içinde bulunduğu koşulları görüntülemek için pek çok zorluğu aşarak Bangladeş'e ulaştık. Bangladeş'e varmamızın ardından, gazeteci olmamız nedeniyle saatlerce havaalanında bekletildik. Büyükelçiliğimizin girişimleri sonucunda vize alabildik ve mülteci kamplarının bulunduğu Cox's Bazar'a geldik. Yolculuğumuz sırasında saat başı Bangladeşli askerler tarafından aracımız durduruldu ve arandı.

Bölgedeki mülteci kamplarına girmek ve görüntü almak çok zor. Bangladeş, ekonomik sıkıntılar nedeniyle mülteci akınının sürmesini istemiyor. Yardım kuruluşları, çok kısıtlı bir sürede yardımlarını dağıtıp kamplardan çıkmaya çalışıyor.

-Bir tarafta Bangladeşli, bir tarafta Myanmarlı askerler

Basın mensupları olarak acının ve yokluğun yaktığı bir ortamda hayatta kalma mücadelesi veren Arakanlıların sesini dünyaya duyurmak için sürece dahil olup, olaylara içeriden bakmaya çalışıyoruz. Bu esnada yakalanma ya da sınır dışı edilme riskiyle de karşı karşıya kalıyoruz.

Tehlikeli bir bölge olduğu için kamplarda yardım ekipleriyle grup halinde çalışıyoruz. Grupta benim dışımda herkes erkek. Mülteci kamplarında zamanımız çok kısıtlı, yalnızca yarım saat çalışabiliyoruz. Kamplarda istihbarat ekipleri var. Bu şartlar altında verimli çalışabilmek için konuya hakim olmak, gittiğiniz bölgeyi ve oradaki zorlukları, çalışma koşullarını ve yapıyı bilmek çok önemli.

-Arakan'dan Bangladeş'e kaçışı görüntüledik

AA ekibi olarak, Myanmar'ın Arakan eyaletindeki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş'e sığınan Rohingya Müslümanlarının kayıklarla gizlice Bangladeş ile Myanmar arasında sınır teşkil eden Naf nehrini geçerek yaptıkları zorlu yolculuğu da görüntüledik.

Bu kaçış yolculuğuna tanıklık etmek için Naf nehri kıyısındaki Teknaf kentine gittik. Pirinç tarlalarını ve bataklıkları geçtik, gecenin karanlığında arkamıza bakmadan uzunca bir süre koştuk. Bu süreçte savaş muhabirliği eğitiminde edindiğimiz bilgiler hep aklımızdaydı.

Bataklıktan geçerken diz kapaklarımızın üzerine ulaşan balçıkta yürüyebilmek için ayakkabılarımız da dahil üzerimizdeki tüm ağırlıkları attık. Daha sonra gizlice nehre açıldık. Karanlıkta sessizce kayıkta bekledik. Nehirde hem Bangladeşli, hem de Myanmarlı askerlerin devriye gezdiğini biliyorduk. Myanmarlı askerlere yakalanmamız halinde ölüm riski vardı, Bangladeşli askerler ise bize ateş edebilir ya da bizi sınırdışı edebilirdi.

Bu bekleyişin ardından Arakan'daki baskı ve şiddetten kaçan, yanlarında hiçbir eşyaları ve paraları olmadan bu tehlikeli yolculuğa çıkan onlarca Rohingya Müslümanını görüntülemeyi başardık.


-Bir kadın muhabirin gözünden Arakanlıların yaşamı

Bir kadın gazeteci olarak böyle bir bölgede, bu denli gergin bir ortamda çalışmak gerçekten çok zor, ancak halkın memnuniyeti ve tanıklık ettiğiniz dramın çözümüne çalışmalarınızla bir nebze de olsa katkı sağlayabileceğiniz düşüncesi tüm sıkıntıları unutturuyor.

Arakan'a gitmemize yardımcı olan mihmandar, halkın, onların sesini duyurmak için bölgeye bir kadın gazetecinin gelmesinden büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Beni gören bazı Arakanlı kadınların gözleri doldu, bazılarının gözlerinin içi güldü. Gelip bana sarıldılar, evlerine davet ederek yaşadıkları zorlukları içtenlikle anlattılar.

Bir kadın savaş muhabiri olarak bu tür bölgelerde ağır ekipmanla hareket etmek ve fiziken güçlü erkek meslektaşlarla beraber çalışmak için en az onlar kadar, hatta kimi zaman onlardan daha güçlü olmak, duygusal davranmamak gerekiyor. İnsanlar yardım için ayaklarınıza sarıldığında, bir kişiye değil herkese yardım etmek, onların sesini duyurmak için burada olduğunuzu düşünüyorsunuz.

Bölgede görev yapan kadın bir gazeteci olarak kamplarda yaşayan ve kaçış yolculuğundaki Arakanlı kadın ve çocuklarla erkeklere oranla daha çabuk iletişime geçme imkanım oldu. Ölümden kaçan bu insanlar bana daha çabuk güvenip, sıkıntılarını anlatıp, yaşadıkları ortamda görüntü almama izin verdiler.

Bir kadın olarak olaylara farklı açıdan bakma imkanınız da bulunuyor. Sadece şiddeti değil, kadınların bu ortamda yaşadığı ekstra zorlukları da gözlemleyebiliyorsunuz.

Doğaları gereği yaşadıkları olaylara karşı çok daha kırılgan olan kadınların, bulundukları ortama rağmen ailelerini korumaları, ev işleri ve çocuklarının bakımıyla meşgul olmaları, güçlü ve dik durma çabalarına üzüntüyle tanıklık ediyorsunuz.



Haber Ara