Son umudunuz da gitti!
Ramazan Bayramı'nı Myanmar'daki zulümden kaçarak mülteci kamplarında geçiren Arakanlı Müslümanlar için Türkiye umut demek. Ancak Davutoğlu ile Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan'ın dönüşünden sonra Arakan polisinin 'Son umudunuz da gitti' anonsu yaşanan zulmü özetliyor
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-22 09:43:30
Arakanlılar için bayram bayram gibi geçmiyor. Bayram namazından çıktıktan sonra babalar oğullarına harçlık veremiyor, komşuluk ziyaretlerinde şeker dağıtılmıyor, gelecek bir hayırseverin yolu gözleniyor. Bayramda Arakanlılar, zulümden kaçıp sığındıkları Bangladeş'teki Kutupalong kampında gelen her yabancıya dertlerini anlatıyor. Kimi gelirken yaralanmış bebeğini kimi yarasını kimi evin içindeki çaresizliği kimi ise yeni ölen bebeğinin mezarını size gösteriyor. Kampta dolaşırken insan insanlığından utanıyor, kendisine yetmeyenin nelere yettiğini anlıyor.
Kampta kiminle konuşursanız size uğradığı zulmü anlatıyor. Myanmar'dan bir gün önce gelenler Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ziyaretini anlatırken hâlâ aynı heyecanı duyuyor. Bir Arakanlı ise Davutoğlu ile Erdoğan'ın Türkiye'ye dönmesinden sonra yaşanan tüyler ürperten bir anonsu anlatıyor. Zulümden kaçarak mülteci kampına sığınan Arakanlı, Myanmar polisinin anonslar yaparak 'Son umudunuz da gitti' derken gözyaşlarını tutamıyor. Davutoğlu ve Emine Erdoğan'ın ziyaretiyle geleceğe daha umutlu bakan Arakanlılar, Başbakan Erdoğan'ın da böl-geye gelerek dertlerini dünyaya duyurmasını bekliyor. Erdoğan'ın bölgeye gelerek Myanmar Hükümeti'nin 'Son umudunuz da gitti' açıklamalarını boşa çıkarmasını istiyorlar. Arakanlılarla konuştuğunuzda bu kadar çaresizlik içerisinde onları ayakta tutan iki şey olduğunu görüyorsunuz; biri inanç diğeri de umut.
YİYECEK VE GİYECEK EN BÜYÜK İHTİYAÇ
Mülteci kamplarında kalan Arakanlı Müslümanların en temel ihtiyaçları yiyecek. Bir kilo pirinç Arakanlılar için umut ve yaşam demek. Özellikle kadın elbisesi başta olmak üzere giyecek ve temizlik maddeleri de mültecilerin öncelikleri arasında geliyor. Arakanlılar her türlü zulmü yaşıyorlar ama kampta kadın ve çocukların yükü çok ağır. Yeterli beslenememekten dolayı en çok hamile kadınların zorlandığı kampta bebek ölümleri de oldukça fazla. Kamplarda bir diğer sıkıntı ise temiz su. Temiz su ihtiyacı için en az 80-100 metre kuyular açılması gerekiyor. Gerek İHH gerekse de Sadakataşı birçok kampta kuyu açtırıyor ama ne yazık ki ihtiyacın hepsini karşılamıyor.
Organ mafyası musallat oldu
Bangladeş'e sığınan Arakanlıların sayısı her geçen gün artıyor. Naf Nehri'nden gece yarısı gelen Arakanlılar Bangladeş polisine yakalanmadan kampta bulunan yakınlarının yanına sığınıyor. Gelen ailelerin arasında annesi babası olmayan çocukların sayısı oldukça fazla. Kutupalong Kampı'nda yetim çocuklara yine Arakanlılar sahip çıkıyor. Ancak kamptakiler Arakanlı çocuklar için başka bir tehlikeyi gözler önüne seriyor. Arakan'da yetim olan ya da kampta anne babasını kaybeden çocukların bir kısmı kayboluyor. Yapılan araştırmalarda kaybolan bu çocukların organ mafyası tarafından Hindistan'a kaçırıldığı ortaya çıkıyor. Organ mafyasının en büyük merkezlerinden olan Hindistan'da bu işi yapanlar şimdi sahipsiz Arakanlılara gözünü dikmiş durumda. Bu nedenle kampa girdiğiniz andan itibaren eğer bir referansınız yoksa sizi içeri almıyorlar ya da girerseniz yardımınızı kabul etmiyorlar. (Yeni Şafak)
SON VİDEO HABER
Haber Ara