Almanya'da Türkler kendilerini evlerinde hissediyor

Berlin merkezli INFO GmbH ve Liljeberg Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, Almanya'da yaşayan 15-29 yaş grubuna ait Türklerin işsiz kaldıkları takdirde Türkiye'ye geri dönebileceğini gösterdi. Kurumların Genel Müdürü Dr. Holger Liljeberg, bin 11 Almanyalı Türkün katılımıyla yapılan araştırmada Türklerin bu durumda yüzde 46'sının Türkiye'ye geri döneceğini açıkladı. 2010 yılında yaptıkları araştırmanın sonuçları ile karşılaştırdıklarında, Türkiye'ye dönmek isteyenlerin oranının yüzde 15 arttığını belirten Holger Liljeberg, yaşlara göre Türkiye'ye dönmek isteme nedenlerinin değişiklik gösterdiğini kaydediyor. Liljeberg'e göre Türk gençleri ekonomik nedenlerle Türkiye'ye gitmek istiyor.

Ancak INFO'nun yaptığı araştırma sonucunun tersini düşünen vatandaşlar da var. Almanya'nın büyük şehirlerinde yaşayan Türkler Cihan'a yaptıkları açıklamalarda, Almanya'yı terk etmek istemediklerini dile getiriyor. Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde yaşayan 24 yaşındaki grafik tasarımı öğrencisi Mirza Odabaşı, kesinlikle Almanya'da yaşamak istediğini söylüyor. Odabaşı, "Türkiye'de yaşamayı hayal bile edemiyorum. Üç yıl önce ablam ve eşi Türkiye'ye döndüler, bütün düzenleri bozuldu ve hiç ısınamadılar. Kendimi buraya ait hissediyorum, Almanya'nın memleketim olduğunu kabul ediyorum." diyor.

Münih'te matematik ve fizik öğretmenliği alanında yükseköğrenim gören Nurdan Sarıkaya da kendisini Almanya'nın bir parçası olarak gördüğünü ifade ediyor. Bu yaklaşımını Almanya'da doğup büyümesi ile açıklayan Sarıkaya, Türkiye'yi tatil geçirmek için gidebileceği bir ülke olarak algıladığını dile getiriyor. Üniversite öğrencisi, "Biz her iki ülkenin kültürünü benimsedik ve her iki ülkeyi de seviyoruz. Ancak burada okula gittim, Almanya'nın sistemini biliyorum." diyerek araştırmanın aksini gösteren bir tavır sergiliyor.

Kiel'de ikamet eden Tekin Kurnaz ise anket sonucunun doğruluğuna inanmıyor. Kurnaz bu görüşüne şu cümlelerle açıklık getiriyor: "Türkler Almanya'ya geldiğinde en kısa zamanda geri dönmeyi planlıyordu. Daha sonrasında ise Türklerin bu ülkede sosyalleşmeleri kendilerini burada kalıcı kıldı." Türklerin Türkiye'de çalışıp iş kurma gibi arzuları olduğunu dile getiren Kurnaz, "Bu isteklerimiz dönmemiz anlamına gelmez. Türkler, Türkiye'nin de dâhil olduğu bir Avrupa Birliğinde birlikte yaşamak arzusu içerisinde." şeklinde konuşuyor.

Hamburg doğumlu Muhammet Yiğit isimli vatandaş ise Almanya'da kendini evinde hissettiğini söylüyor. Yiğit, "Ben burada doğdum, büyüdüm, okula gittim, yetiştim ve beş yıldır da aile şirketimizde çalışıyorum. Evlendim çocuğumda burada doğdu. Kısacası tüm planlarımızı buraya göre yaptık ve geleceğimizi burada inşa ettik. Türkiye belki çok ileri bir tarihte gündem olabilir ama şu anda böyle bir düşüncem yok." diye konuşarak bu konudaki farklı görüşünü paylaşıyor.

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ DE INFO'YA İNANMIYOR

INFO GmbH ve Liljeberg Kamuoyu Araştırma Enstitüsü'nün ortaya koyduğu sonuçlara Almanya'daki sivil toplum örgütleri ve esnaf kesimi de inanmıyor. Konuyla ilgili olarak konuşan BW. DİTİB teşkilatları Eyalet başkanı Erdinç Altuntaş, "Bu araştırmayı çok gerçekçi bulmuyorum. Almanya'da yüksek eğitim yapmış ve ayrımcılığa uğramış olup Türkiye'ye dönenler var. Burada gelecek görmeyip gelişen Türkiye'de kariyer yapmak ve ülkesine faydalı olmak için dönenler de var. Fakat halktan öyle dönen veya dönmeyi düşünen yok." şeklinde konuşuyor. Türkiye'ye dönmek isteyen birinci neslin bile artık çocuk ve torunları burada olduğu için bu ülkede defnedilmeyi vasiyet ettiğini hatırlatan Altuntaş, "Müslüman mezarlıkları oluşmuş; hâlâ Türkiye'ye dönme konusu gündeme getiriliyor. Bu araştırmayı yersiz buluyorum' diyerek tepki gösteriyor.

İşadamları derneği Self e.V'nin genel sekreteri Faruk Ceran, özellikle iş dünyasının hissiyatı dikkate alındığında Türkiye'ye gidenlerin yatırım amaçlı hareket ettiğini söylüyor. Ceran, "Almanya'ya bu kadar yatırımı olan insanlar neden dönsün. İnsanlar giderek daha yoğun biçimde Almanya'da kalmayı düşünüyor. Araştırmayı çok gerçekçi bulmadım." ifadesini kullanıyor.

Ramazan Buz adlı esnaf ise Türkiye'ye dönme planlarının bir zamanlar daha ziyade birinci nesilde gözlemlendiğini, artık üçüncü ve dördüncü nesli gören Türklerin burada bir aile olduğunu hatırlatıyor. Buz, "Türkiye şartlarını görmeden büyüyenlerimiz var. Biz Almanya'ya ait bir toplumuz. Bu araştırmayı çok inandırıcı bulmuyorum. Hala kesin dönüş veya uyum gibi konuların konuşulması Türklere yapılmış haksızlıktır." diyerek araştırmanın amacını sorguluyor.