Tansiyon ilaçları tartışılıyor!
9 bin hafif hipertansiyon hastası üzerinde yapılan araştırma, 'Hafif tansiyonda ilaç hastalara zarar verir mi?' sorusunu tartışmaya açtı. İşte uzmanların görüşleri...
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-17 10:48:52
HABERTÜRK'te yer alan habere göre tıpta evre 1 hipertansiyon olarak sınıflandırılan hafif tansiyon hastalarının bir kısmına sahte ilaç, diğer kısmına tansiyon ilacı verilerek yapılan araştırmada, hafif hipertansıyon üzerine bugüne dek yapılan tüm araştırmaların karşılaştırması da yapıldı.
Haber sitesi Slate.com’da yer alan bilgilere göre; hafif hipertansiyon hastalarına verilen tansiyon ilaçları kalp krizleri, felç ya da ölüm oranlarında iyileşme sağlamıyor. Aksine bazı ilaçların ciddi komplikasyonlara hatta ölüme yol açabildiği iddia ediliyor. Hipertansiyon konusunda yaptıkları çalışmalarla uluslararası otoriteler arasında yer alan Türk hekimler ise tek bir araştırmayla böylesi bir sonuca ulaşmanın doğru olmayacağını belirtirken bir kısım hekimler de yaşam biçimi düzenlemesinden sonra ilaca başlanması gerektiğine dikkat çekiyor.
‘İlaç kullanmazsa hastada organ hasarı oluşur’
Türkiye Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği Başkanı, Hipertansiyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap ERDİNE:
HASTADAN hastaya değişiklik gösterir ancak ilaçsız tedavi veya “Bu ilaçlar hastaya zarar verir” yorumu kesinlikle doğru değil. Çünkü hipertansiyon sadece kan basıncı yüksekliği olarak ele alınmaması gereken bir durum. Kan basıncı düzeyiyle birlikte diğer risk faktörlerinin eşlik edip etmemesi ve hipertansiyonun yol açmış olduğu hedef organ hasarları, hastanın mutlaka toplam riski değerlendirildikten sonra tedavisi gereklidir. Evre 1 hipertansiyon dahi olsa bu faktörler eşlik ediyorsa mutlaka ilaç tedavisi gerekiyor.
Hipertansiyon tedavisine erken başlanmaması halinde öncelikle kalp ve damar hastalığı süreci, klinik belirti göstermeyen bir organ hasarı ortaya çıkıyor. Daha sonra bu hasar; kalp krizi, inmeler, böbrek yetersizliğine yol açıyor. Bu nedenle, ilaçla ne kadar erken dönemde kontrol altına alınırsa o zaman yararı daha fazla elde edebiliyoruz. Tansiyon ilaçlarının yan etkileri olabilir ve hasta bunu hekimiyle paylaşır ama “Uzun süreli kullanımda tansiyon ilaçlarının zararları var” denilemez.
‘Öncelikle altta yatan etkenler araştırılmalı’
Türk Kardiyoloji Derneği Hipertansiyon Grup Başkanı Prof. Dr. Doğan ERDOĞAN:
ARAŞTIRMAYI henüz bilimsel bir dergide yayınlanmadığı için bilimsel olarak değerlendirmiyoruz. Ancak hafif tansiyonda zaten ilaç başlamadan önce hastanın yaşam tarzını değiştiriyoruz. Kilosunu düşürmesini, sigara içiyorsa bırakmasını, egzersiz yapmasını, tuzu azaltmasını veya kesmesini istiyoruz. Ama halen tansiyon yüksekse o zaman ilaçla düşürüyoruz.
Tansiyon tedavisine başlamadan önce hastanın tansiyonunu en az 3 gün arayla ölçüyor, hastayı 24 saat takibe alıyor, bir takım testlerden geçiriyor ondan sonra kan basıncı nedenini buluyor ve ona göre ilaç veriyoruz. Tansiyon ilacı verilmişse de hastanın 4 ile 6 ay arasında kontrol için tekrar hastaneye gelmesini öneriyoruz. Kan basıncı düzelmişse ilacı kesiyoruz. Aşırı stres, öfke, sağlıksız beslenme gibi nedene bağlı yükselmiş tansiyonda, altta yatan etkenler ortadan kalkınca tansiyon normal hale gelebilir.
Hasta, bu etkenler ortadan kalktığı halde verilmiş olan tansiyon ilacını kullanmaya devam ederse elbette ki ihtiyaç kalmadığı için ilaç zarar verir. Ama kronik tansiyon hastası tanısı konmuşsa ve ilaç kullanmıyorsa kalp, damar, beyin, böbrek gibi organlar o zaman zarar görür. Literatürlere göre bir hastada büyük tansiyon 115, küçük tansiyon 75 olmalı. Düşmesi veya yükselmesi halinde altta yatan etkenler araştırılmalı ve ona göre ilaç düşünülmeli. Ayrıca her tansiyon ilacını her hastaya veremezsiniz.
‘Bilimsel olabilir ama referans değil’
İstanbul Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan TEZCAN:
BİLİMSEL araştırma bulgusu olabilir ama referans değil. Genel tedavi prensipleri, tek bir araştırma sonucuna göre değil onlarca büyük araştırma sonucuna göre belirlenir. Avrupa Hipertansiyon Derneği, Dünya Hipertansiyon Birliği gibi uluslararası kuruluşlar her yıl toplanır, tüm araştırmaları gözden geçirir ve ondan sonra dünya geneline öneride bulunur, rehberler hazırlar. Tedaviler, bu uluslararası kılavuzlar ve rehberlerle belirlenir. Bu nedenle iddia edildiğinin aksine biz şu an bu gruba ilaç veriyoruz.
‘Tuza duyarlıysa ilaç verilmez’
Marmara Üniv. Sağlık Bili. Fakültesi Bes. ve Diyetetik Böl. Başk. Prof. Funda ELMACIOĞLU:
TUZA duyarlı hafif tansiyon hastasıysa bu görüşe katılıyorum. Çünkü tuza duyarlı hafif tansiyon hastalarında tuzu beslenmeden çıkarıldığınızda eğer tansiyon sorunu ortadan kalkıyorsa ilaç vermezsiniz ama tuzu kesmenize rağmen tansiyon düzelmiyorsa o hastaya ilaç vermek zorundasınız. Tuza duyarlı bir hasta değil ve ilaç vermiyorsanız o zaman kalp, damar, böbrek hastalıklarına davetiye çıkarır, hasta için hayati tehlike yaratırsınız. Burada araştırmanın nasıl yorumlandığına bakmak lazım.
‘Yaşam biçimi düzenlemesi yapıldıktan sonra ilaca başlanır’
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Dern. Yön. Kur. Başkanı Prof. Dr. Şehsuvar ERTÜRK:
DOĞRUDUR. Hafif tansiyonda çok şiddetli hemen agresif ilaç tedavisine gerek yok, önce yaşam biçimi düzenlemeleri yapılır. Eğer tansiyon düzene girmezse o zaman tansiyon ilacı kullanılır. Bazı hastalık durumunda örneğin şeker, kalp gibi hastalıklarda daha bu düzeye varmadan da ilaç kullanılmasını öneren çalışmalar var. Kalp-damar sağlığı için risk faktörleri olan hastada belli bir süre hiçbir ilaç kullanılmadan sadece yaşam biçimi düzenlemeleriyle 3 veya 6 ay kan basıncının normale dönmesi beklenebilir.
Eğer düzelmiyorsa ilaç kullanılmalı. İlaç kullanılsa da yaşam düzenlemesi yapılmalı. Yaşam biçimi düzenlemesinde hastanın kiloluysa normal kiloya ulaşması, sigarayı bırakması, aşırı alkol tüketmemesi, düzenli egzersiz yapması, tuzsuz diyete uyması sağlanır. Şeker hastalığı varsa veya evvelce kalp krizi geçirmişse doğrudan tansiyon ilacına başlanmalı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara