Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kürt mülteciler açlık grevine girdi

Kürt oldukları için İran'da gördükleri baskı nedeniyle Türkiye’ye mülteci olarak gelen Kamuran, Fakher ve Shajan Abdollahzadehfard kardeşler ile Behzad Mirkhanpour açlık grevine girdi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-16 12:51:51

Kürt mülteciler açlık grevine girdi
Tarih boyunca sorunsallığını koruyan ve politikacıların çözüm üretmekte aciz kaldığı sorunlardan birini mülteci sorunu oluşturuyor.

Türkiye’de yaşayan mültecilerin sorunlarına ise her gün bir yenisi ekleniyor. 1950 yılında BM, dünyada yaşanan mülteci sorununu çözmek amacıyla kendi bünyesinde Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği'ni (UNCHR) kurdu.

Yaşanan bazı olaylar UNCHR’nin mülteci sorununa çözüm getirip getirmediğinin sorgulanmasına neden oluyor. İran’da siyasi kimliklerinden dolayı baskı gören ve ardından mülteci olarak Türkiye’ye sığınan İranlı 4 Kürt genci Türkiye’de yaşadıklarından dolayı UNHCR’nin Ankara’da bulunan temsilciliği önünde süresiz açlık grevi başlattı.

'İran’da siyaset ölümü göze almak demek'

Kamuran, Fakher ve Shajan Abdollahzadehfard kardeşler ile Behzad Mirkhanpour, İran’dan Türkiye’ye geliş süreçlerini, Türkiye’de yaşadıklarını ve açlık grevine neden girdiklerini DİHA’ya anlattı. Kamuran Abdollahzadehfard, İran Kürtlerinden olduğunu belirterek, 5 kardeş olduklarını ve İran’ın Urmiye şehrinde yaşadıklarını kaydetti. Babasının imam olduğunu belirten Abdollahzadehfard, “Babam aktif siyasetin içindeydi.

Yaklaşık 17 yıl önce kaybettik. Babam ve annem içinde oldukları siyasi mücadele nedeniyle İran rejimi tarafından ‘terörist’ ilan edildiler" dedi. Abdollahzadehfard, mücadele geleneği olan bir ailede yetiştiğini kaydederek, siyasi mücadeleye lisede başladığını ifade etti. Lise hayatından sonra İran’da bir siyasi partide mücadele verdiğini ifade eden Abdollahzadehfard, İran’da siyasi partilerde mücadele etmenin insan hayatını tehlikeye soktuğuna dikkat çekti. Abdollahzadehfard, İran’da hapishanelerde binlerce siyasi tutsağın olduğunu dillendirerek, “İnsanlar orada siyasi görüşü nedeniyle asılıyor. Biz de bunlardan biri olabilirdik. Bu düşünceden kaynaklı biz göç etmek zorunda kaldık. Hayatımızı kurtarmak için Türkiye ve UNCHR’ye başvurduk” diye konuştu.

‘Kürt olduğunuz için işiniz normal yürümeyebilir’

Abdollahzadehfard, 2006 yılında Türkiye’ye geldiğini kaydederek, Türkiye’ye geldiğinde kendisine açık açık “Kürt olduğun için senin işlemlerin normal yürümeyebilir” denildiğine söyledi. Kardeşi Fakher Abdollahzadehfard'ın İran’da üniversitede öğretmenlik bölümünü bitirdiğini; ancak siyasi mücadele içinde yer aldığı gerekçesi ile öğretmenlikten atıldığını söyledi. Abdollahzadehfard, “Kardeşim Fakher, tehditler aldı. Tehditlerinin nedenlerinden biri ise ailenin siyasi geçmişi oldu. 2010 yılında Fakher baskılar nedeniyle eşi ile birlikte Türkiye’ye geldi” dedi. Abdollahzadehfard, ardından kız kardeşi Shajan Abdollahzadehfard’ın da baskılar nedeniyle Türkiye’ye geldiğini belirterek, 3 kardeşin Türkiye’de buluştuğunu söyledi.

‘Türkiye’de herhangi bir hakkımız yok’

Türkiye’ye geldikten sonra yaşadıkları sorunlara değinen Abdollahzadehfard, Türkiye’de hiçbir haklarının olmadığını söyledi. Abdollahzadehfard, "2009 yılında UNCHR’den kabul belgesini aldım. BM mültecileri daha güvenli olan ülkelere gönderiyor diye biliyorduk. Kanada, Hollanda ve Fransa’ya yapılan başvurularımız kabul görmedi. Sonrasında öğrendiğimize göre sığınma için UNHCR, başvuru yapmamış” dedi. Abdollahzadehfard, Hollanda’nın kendilerini Kürt kimliği ve siyasi kimliği nedeniyle kabul etmediğini ifade ederek, “Bize sunulan neden kabul edilebilir bir neden değil” diye sitem etti. Yaşanan sürecin kendilerini yıprattığını, maddi sorunlar yaşadıklarını ve sürecin onları artık dayanılmaz bir noktaya getirdiği için süresiz açlık grevine başladıklarını ifade eden Abdollahzadehfard, UNHCR'in ayrımcı ve ikiyüzlü politikaları nedeniyle açlık grevine başladıklarını söyledi.

‘Güvenlik sorunumuz var’

Behzad Mirkhanpour ise Urmiye’de yaşadığını ve 7 çocuklu bir ailenin çocuğu olduğunu kaydetti. Mirkhanpour ailesinin İran’da çiftçilik yaptığını belirterek, 2003 yılında siyasi nedenlerden dolayı Türkiye’ye geldiğini söyledi. Mirkhanpour, “Yaklaşık 10 yıldır buradayım. Biz şunu biliyorduk; BM mültecilerin haklarını koruyor, İran Devleti bize zulüm uyguladığı için bizi savunacak. Uzun zaman oldu durumuzla ilgili olarak pozitif bir gelişme görmedik” diye konuştu. Mirkhanpour, gidip dertlerini anlattıklarını; fakat kimsenin ilgilenmediğine dikkat çekerek, sorunları çözümü için üçüncü bir ülkeye gönderilmelerini istedi. Neden Türkiye’de kalmak istemediklerine açıklık getiren Mirkhanpour, "Burada herhangi bir haktan yararlanamıyoruz. Ayrıca güvenlik sorunumuz var. Sesimizi kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Siyasi partiler ve STK’ler bize yardım etsin” dedi.

‘Güvenlikten dolayı sürekli yer değiştirmek zorundayız’


Mirkhanpour, tehlikede olduklarını belirterek, İran istihbaratının kendilerine ulaşmaması için sürekli yer değiştirdiklerini ifade etti. Güvenlik nedeniyle kaldıkları yeri söylemek istemeyen Mirkhanpour, "Van‘da buradaki arkadaşlarla birlikte uzun zaman kaldık. İran istihbaratının buradaki yoğun faaliyetlerini gözeterek başka bir şehire geldik” dedi.

Mirkhanpour, tüm mültecilerin benzer sorunlar yaşadığını kaydederek, "Biz İran’a gidemiyoruz. İran’a gitsek ya hapishaneye gireceğiz ya da asılacağız. UNHCR diyor ki biz sizi bir üçüncü ülkeye gönderemeyiz. Çünkü biz sizden sorumlu değiliz. Türkiye’de yapabileceğim hiçbir şey yok. Çünkü burada bize tanınmış herhangi bir hak yok" şeklinde konuştu.


SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara