Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türk Einstein’ı

Berlin'de küçük bir eğitim mucizesi gerçekleşti. Yiğit Muk adlı gencimiz, Okulu'nu (1.0) gibi bir notla birinci olarak bitirdi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-12 16:41:29

Türk Einstein’ı
Öğretmenlerinin 'Sen okuyamazsın, git en iyisi bir meslek öğren' dedikleri Yiğit Muk isimli gencimiz, kaderine boyun eğmedi, okulunu değiştirdi ve azimle çalışarak okulunu birincilikle bitirdi. Yiğit, ayrıca sene sonunda alabileceği toplam 900 puanın 850'sini alarak 50 sene sonra okulunun en iyi notunu aldı.

Berlin'in problemli semti Neuköll'de okula giden Yiğit Muk, geçirdiği bir rahatsızlık sonrası uzun süre eğitimine ara vermek zorunda kalmıştı. Öğretmenleri Yiğit'e eğitim derecesinin düşük olduğunu söyleyerek Abitur'u (üniversite öncesi eğitim) başaramayacağını söylemişlerdi. Fakat Yiğit'in ailesi buna itiraz etti ve çocuklarını Berlin'in en itibarlı ve en eski okullarından Özel Kant Lisesine kaydettirdiler. Önceki öğretmenlerinin okuyamazsın dediği Yiğit'de, eşit imkânlar sunulduğunda neler yapabileceğini gösterdi ve okulunu birincilikle bitirdi. Hem de okulunun 50 sene önceki en iyi derecesini egale ederek.

Okulda kendisine şans verilmediğini söyleyen Yiğit Muk, "Üniversite eğitimi almak istediğimi söyleyince öğretmenim bana gülmüştü ve benim bunu başaramayacağımı, gidip en iyisi bir meslek öğrenmemi sağlık vermişti. Ama ben ne yapabileceğimi ne yapamayacağımı biliyordum. Başarabileceğimi biliyordum ve bunu da ispat ettim" dedi.

Yeşiller Partisi Eğitim Sözcüsü Özcan Mutlu ise, Yiğit'in daha önceki durumu göz önünde bulundurulduğunda bunun bir başarı öyküsü olduğunu söyledi. Mutlu, iyi bir öğrenci olmasına rağmen öğretmenlerinin potansiyelini göremeyip Yiğit'i eğitim düzeyi kötü olan Hauptschule'ye gönderdiğini ve bunun da Berlin ve Almanya'daki eğitim sistemindeki sorunları göz önüne serdiğini kaydetti. Yeşiller milletvekili Mutlu "Bir başarılı çocuk düşünün. Dersleri iyi olmasına rağmen öğretmenler bu çocuğun kabiliyetini ve zekasını fark edemiyorlar veya fark etmek istemiyorlar ve onu kötü okullara gönderiyorlar. İşte ne yazık ki bu Berlin'de Almanya'da güncel bir olay. Bu nedenle Yiğit gibi birçok gencimizin azimli bir şekilde çalışarak başarı elde edip, eğitim sistemindeki eksikliklerin üzerine parmak basmaları çok yararlı" ifadesini kullandı.

Velilere de bir çağrı yapan Özcan Mutlu "Aileler çocuklarının eğitimiyle ne kadar ilgilenirse çocuklar da okulda o kadar başarılı olur. Çocuk, anne babanın eğitime önem verdiğini gördüğü zaman daha bir zevkle okula gider ve derslerine çalışır. Bu nedenle ailelere büyük sorumluluklar düşüyor" dedi.
Öğretmenlerin verdikleri kararların da hemen kabul edilmemesi gerektiğinin altını çizen Mutlu, 'Eti senin kemiği benim' diyerek çocukların sahipsiz bırakılmamasını söyledi. Mutlu, çocukların iyi derecede Almanca öğrenmesi gerektiğini ve ailelerin eğitime yeterince önem vermesi gerektiğini vurguladı.

Yiğit'in babası Mehmet Muk ise, Yiğit'in başarısıyla gurur duyduklarını, söyledi. Mehmet Muk, "Yiğit hastalık dolayısıyla bir ara okula ara vermek zorunda kalmıştı. Bu onun suçu değildi ve biz onun neler yapabileceğini, kapasitesini biliyorduk. Bu nasipten ziyade çalışmayla oluyor. Ailelerin çocuklarının eğitim hayatına çok daha dikkatle eğilmeleri lazım" ifadesini kullandı.

Haber Ara