Mısır'da El Dustur gazetesi toplatıldı!

Mübarek rejimini savunan, bunun yanı sıra yaşanan devrim sürecine ve Müslüman Kardeşler hareketine sert eleştiriler yönelten gazete zaman zaman halkı isyanın eşiğine getiren manşetler atmıştı.

21 Temmuz'da 'Yüzyılın katliamı... Mısır'da!' manşetiyle çıkan gazete, Müslüman Kardeşler hareketinin siyasi kolu Hürriyet ve Adalet Partisi'nin, adayları Muhammed Mursi'nin kazanmaması durumunda ülkeyi kan gölüne dönüştürme planları yaptığını iddia etmişti.

Müslüman Kardeşler hareketine mensup gençler zaman zaman gazetenin önünde protesto eylemleri düzenleyerek Mursi aleyhine yapılan ve dini çatışmaları körükleyen yayınların sona erdirilmesini istiyor.

Mübarek rejimi döneminde gazeteyi en önde gelen muhalif gazete konumuna getiren eski Genel Yayın Yönetmeni İbrahim İsa, kararla tekrar tek partili günlere dönüldüğünü öne sürüyor. İsa, gazetenin rejim yanlısı El Vafd Partisi Başkanı Seyid Bedevi'ye satılmasını protesto ederek 2010 yılında ayrılmıştı.

Askeri yönetime karşı çıktığı için geçtiğimiz yıl birkaç ay hapiste kalan aktivistlerden Ala Abdulfatah, "Pek çok kez devlet başkanını eleştirdiğimiz için hapse gönderildi. Bu suçlama özgürlüğe tehdittir." derken, cumhurbaşkanlığı seçimi adaylarından Halit Ali ise fikir hürriyetinin kontrol altına alınamayacağını belirtiyor.

Geçtiğimiz yıl da Yüksek Askeri Konsey, diğer muhalif gazetelerden Sovt al Umma gazetesinin yayınını, bazı askeri liderleri eleştirdiği için kısa süreliğine durdurmuştu.

Geçtiğimiz hafta hükümet yanlısı gazetelerin genel yayın yönetmeni ve üst düzey yöneticileri olarak atanan isimlerin bazılarının Müslüman Kardeşlere yakın olması da demokrasi yanlısı gruplar tarafından 'demokrasi için büyük bir tehdit' şeklinde yorumlanmıştı.

Ülkede hala bazı büyük gazete ve televizyonlarla haber ajansı MENA, hükümetin kontrolünde bulunuyor ve Şura Meclisi bu yayın kurumlarının üst düzey yöneticilerini atıyor.

Bu yılbaşında yapılan Halk ve Şura Meclisi seçimlerine Müslüman Kardeşler damgasını vurmuştu.

Basında zayıf oldukları için kendilerini ifade edemediklerini belirten Müslüman Kardeşler, devrimle birlikte televizyon kanalları açmaya başlamıştı. Ülkenin en önde gelen televizyonlarından Dream Tv'nin, hareketin perde arkasındaki yöneticisi olarak adlandırılan işadamı Hayrat Şatır tarafından 400 milyon dolara satın alındığı yönündeki iddialar da ülkeye bomba gibi düşmüştü.