Urfa'dan Bolu'ya 12 Eylül sürgünü
Urfa Cezaevi Katliamı'ndan sağ kurtulan tutuklular 12 Eylül dönemini aratmayan bir uygulama ile Bolu T Tipi Cezaevi'ne sürgün edildi. 8 tutuklu, 23 gündür süresiz dönüşümsüz açlık grevinde.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-11 12:28:57
Urfa Cezaevi'nde 13 tutuklunun öldürülmesinin ardından 56 tutuklu ve 4 hükümlü Bolu T Tipi Cezaevi'ne sürgün edildi. Sürgünü yaşayan 3 tutuklu ile görüşen Avukat Raziye Öztürk'ün anlatımları, 12 Eylül faşist dönemini aratmayan uygulamaları ortaya çıkardı.
YALINAYAK VE KELEPÇELİ
Öztürk'ün tutuklulardan aldığı bilgiye göre, tutuklular hiçbir bilgi verilmeden gece yarısı koğuş baskınıyla sürgün yoluna çıkarıldı. Yalın ayak dövülerek hücrelerden çıkarılan tutuklular, kelepçelenerek ring araçlarına bindirildi. Adana Cezaevi'ne götürülecek tutukluların ayrılması için araçtan indirilen tutuklular, bir kez daha askerler tarafından dövüldü.
Avukat Öztürk, görüştüğü tutuklunun, "12 Eylül darbe döneminde cezaevindeki işkenceler nasılsa öyle bir uygulama vardı" dediğini aktardı.
Saldırı sırasında sürekli hakarette bulunan ve küfür eden askerler, "Biz BDP üyesiyiz" diyen tutuklulara, "Sizin siyasiniz olmaz. Hepiniz teröristsiniz" diyerek saldırılarını sürdürdü.
SU BİLE VERMEDİLER
Ring aracında Urfa'dan Bolu'ya götürülen tutukluların, hiçbir insani ihtiyacı karşılanmadı, yaz sıcağında su bile verilmedi.
İşkence, cezaevi girişinde de devam etti. Çırılçıplak soyularak aranmak istenen tutuklular, buna itiraz edince yeniden işkenceye maruz kaldı.
Daha sonra koğuşa alınan tutuklulara, bu kez askeri sayım dayatıldı. Bunu kabul etmeyen 8 tutuklu tek kişilik koğuşlara atıldı. Ardından 3 kişilik koğuşlara konulan 8 tutuklu son olarak cezaevinde diğer koğuşlardan en uzak yerde bulunan A-10 koğuşuna konuldu.
23 GÜNDÜR AÇLIK GREVİNDELER
4 gün boyunca su ihtiyaçları bile karşılanmayan 8 tutuklu başladıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevini 23. gününde sürdürüyor. Diğer koğuşlardaki tutuklular da destek için süresiz dönüşümlü açlık grevinde.
Eylemin talebi, keyfi ve gayri insani uygulamalara son verilmesi ve tecrit altındaki 8 tutuklunun, diğer koğuşlara ya da A-10 koğuşuna yerleştirilmesi.
MÜDÜR SORUNU ÇÖZMEYE YANAŞMIYOR
Cezaevi müdürünün bu olanlar karşısındaki tutumu ise çözümden uzakta. Müdür, "Yer sorunumuz var" diyor. Ancak Avukat Raziye Öztürk, gerekçenin gerçekçi olmadığı görüşünde. Avukat Öztürk, "Ancak, sevk edilen tutukluların bulunduğu koğuşun yanındaki A-13 koğuşu boş. A-10 koğuşunda tecrit altındaki tutuklular, bu boş olan koğuşa geçmek istiyor. Ancak, idare direnen tutukluları susturmak istiyor ve bu nedenle talebi karşılamıyor." diyor.
Avukat Öztürk, cezaevinde yaşanan diğer keyfi uygulamaları da anlattı:
"Avukat ya da aile görüşüne giderken, tutuklulardan ayakkabılarına çıkarmaları isteniyor. Gerekçe, ayağının altında neşter taşırsan. Böyle bir şey mümkün değil. Bunu onlar da biliyor.
Berbere gitmek için herkes tek tek dilekçe yazmak zorunda. Aynı dilekçeye toplu imza bile atamıyorlar.
Koğuşlar arasındaki iç yazışmalarda pul yapıştırmak zorundalar. Tutukluların aileleri Urfa'da ve ekonomik durumları iyi değil. Ekonomik durumu iyi olan tutuklunun, arkadaşının hesabına para yatırmasına dahi izin verilmiyor.
Havalandırma süreleri kısılıyor."
Uygulamaların tamamen keyfi olduğunun altını çizen Avukat Raziye Öztürk, tutukluların mesajını ise şöyle iletti: "Üzerimizde çok büyük bir baskı var. Gardiyanlar siyasi tutuklulara karşı nasıl davranmaları gerektiğini bilmiyor. Adlilere nasıl davranıyorsa, bizlere de öyle davranıyor. Bu durum böyle devam ederse, sonuçları ağır olan bireysel eylemlere girişebiliriz." (ajanslar)
Haber Ara