Türkiye'nin büyük ayıbı!
6 asker ile 2 köy korucusunun Şehit olduğu saldırıda yaralanan İnegöllü Jandarma Komando Onbaşı Erhan Yakut, evine döndü. Oğlunu şehir girişinde karşılayan baba Cengiz Yakut, yaralı oğlunun otobüsle gönderilmesine tepki gösterdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-09 07:43:19
Hain saldırıda, vatani görevini yaptığı Geçimli Karakolu’nda belinden yaralanıp, roket isabet etmesi sonucu mevziden düşen İnegöllü Jandarma Komando Onbaşı Erhan Yakut, Hakkari Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahale ardından Van Askeri Hastanesi’ne götürülerek tedavi altına alındı. Buradaki tedavi ardından birliğine dönen yaralı askere 20 gün moral izni verildi.
Hakkari’den Van’a karayolu ile, Van’dan Ankara’ya uçakla gelen 21 yaşındaki er Erhan Yakut, başkentten otobüsle İnegöl’e geldi. Babası Cengiz Yakut, annesi Arzu Yakut, kız kardeşi Büşra Yakut, evlerinin karşısındaki akaryakıt istasyonu önünde Erhan Yakut’un geldiği otobüsü beklemeye başladı. Saat 05.00 sıralarında İnegöl’e gelen İnegöl’ü asker Erhan Yakut, ailesi ile kucaklaştı. Yaralı oğlunu gören anne Arzu Yakut, gözyaşlarını tutamadı.
Bilecik’teki acemi eğitimi ardından Hakkari Çukurca’ya bağlı Geçimli Karakolu’nda usta birliğine giden, geçtiğimiz ayda izne gelip dönen 8.5 aylık asker Erhan Yakut’un kamyon şoförü babası Cengiz Yakut, oğlunun otobüsle evine gönderilmesine tepki gösterdi. Yakut ailesinin 3 çocuğundan tek erkek olan Erhan Yakut’un çatışma psikolojisinden kurtulamadığı belirtildi. Otobüsten iner inmez oğlunun boynuna sarılan baba Cengiz Yakut, "Geldiğin hale bak oğlum. Seni buraya devletin getirmesi lazım" diye konuştu.
Yaralı asker Erhan Yakut, hiç bir şey anlatacak durumda olmadığını belirterek, "Savaştık geldik. Kafamda her şey silindi" diyerek dehşet gecesini anlatmaya çalıştı. Baba Cengiz Yakut, şöyle dedi:
"Ben, vergi mükellefiyim. Vergi ödüyorum. Ben çocuğumu askere böyle göndermedim. Psikolojisi gitmiş. Hani devlet? Ben Askeriyenin getireceğini bekliyordum. Arkadaşlarımdan bulduğum borç parayı oğluma gönderdim. Oğlumu Van’dan uçakla Ankara Etimesgut’a getirmişler. Oradan da otobüsle yollamışlar. Ben otobüsle geleceğini tahmin etmiyordum. Devletimiz illa bir şey yapacak diye bekliyordum. Ben çocuğumu evin önünde karşılayacaktım."
Oğlunun çatışmada yaralandığını Çorlu’da öğrendiğini belirten baba Yakut, şöyle devam etti:
"Arkadaşının telefonundan arayarak yaralandığını söyledi. Beni arkadaşının telefonundan değil, komutanları aramalıydı. Benim tepkim oğlumun otobüsle gönderilmesinedir. Devletim büyük, Yenişehir Havaalanı’na çocuğumu uçakla indirip evime getirebilirdi. Yaralı olan oğlumun Ankara’dan 5 saatlik otobüs yolculuğu sonucunda nasıl geldiğini merak ediyorum. Sırtında yarası var, o koltuklarda nasıl geldi? Uzanıp, rahat ederek gelmesi lazımdı. Çocuğumu yollarda karşıladığıma üzülüyorum. Temmuz ayı başında senelik izine gelip, tekrar birliğine göndermiştim. Ağustos’un 5’inde çatışma çıktı. Çatışmadan sonra 20 günlük moral izni vermişler şimdi. 20 günde düzelir mi düzelmez mi bilmiyorum. Moralmen çökük durumda. Konuşamadı bile. Şehitlerimizin ailelerine Allah sabır versin. Kederli ailelerine başsağlığı diliyorum."
Öte yandan, ailesi ile yol üzerinde hasret giderek yaralı asker Erhan Yakut, Ankara-Bursa karayolunu sekerek geçip karşıdaki evine ulaştı.
"CESURCA SAVAŞTIK, KARAKOLU KAPTIRMADIK"
Sabaha karşı otobüsle geldiği İnegöl’de babası Cengiz Yakut, annesi Arzu Yakut, kız kardeşi Büşra Yakut tarafından karşılanan gazi er Erhan Yakut, Orhaniye Mahallesi’ndeki evinde dinleniyor. Ayaklarında ve kollarında yaralar bulunan Erhan Yakut, 20 günlük hava değişimine geldiğini belirterek, çatışma gecesini anlattı. 300 kişilik terörist grubunun saldırdığı karakolda 130 askerin bulunduğunu ve 4 saat süren çatışma boyunca cesurca savaştıklarını söyledi. Gazi Erhan Yakut, Çukurca’dan gelirken komutanının yanında olduğunu, ancak hastanede yatmak istemediği için memleketine geldiğini belirtirken, çatışma saatlerini şöyle anlattı:
"Nöbet değişimi vardı. Ama biz böyle bir saldırıya hazırlıklıydık. Yoksa daha fazla kaybımız olurdu. Çatışma 4- 4.5 saat sürdü. 300 kişi kadar geldiler. Biz de 120-130 askerdik. Hiçbir mevzi kaptırmadık, karakolu kaptırmadık. Tüm arkadaşlarım direndi. Cesurca savaştık. Şehit düşenlerden biri komutanımdı. Komutanlarımız tecrübeleri sayesinde bizi iyi yönlendirdi. Hiç şaşırmadık. Hazırlıklıydık zaten. Her akşam bunun tatbikatını yapıyorduk. Çatışma sırasında takviyeler geldi. Kobraların gelmesi işimize yaradı. Sızma ekibini bozduk biz. Ama mayın döşemişler yollara, bize destek gelmesini önlemek için. 1996 yılında bir baskın olmuş, o zamandan beri bir şey olmamış. Karakolumuz çok kötü bir yerde. Silahlarımız güçlü olsa da tepemizden saldırıyorlardı."
CENGİZ YAKUT: HELİKOPTER YA DA AMBULANSLA BEKLİYORDUM
Er Erhan Yakut’un babası Cengiz Yakut ise, oğlunun helikopter ya da ambulansla değil de otobüsle gönderilmesine tepki gösterdi. Kamyon şoförü olduğunu, oğlunun yaralandığı haberini Çorlu’da aldığını belirten Cengiz Yakut şöyle konuştu:
"Saat 07.30 gibi aradılar. Ben çocuğun arkadaşlarının değil de bir komutanının haber vermesini isterdim. Ben de bu devletin bir vatandaşıyım. Benim tepkim duyarsızlığa. Çocuğu gördüm moralim bozuk. Otobüsle göndermişler. Otobüsten indikten sonra kendim eve getirdim. Kolları şiş, parmakları yaralı. Nasıl oldu diye sorduk, ’Baba, savaş işte oldu bitti’ diyor. Şokta konuşamıyor. Ben helikopterle veya ambulansla bekliyordum. Hakkari’den Van’a helikopterle gelmişler, oradan Ankara’ya gelmişler. ‘Bana para çıkart geliyorum’ dedi. 400 lira para gönderdim. Ankara’dan teğmenleri de hiçbir askerin elini cebine attırmamış. Teğmenleri almış biletlerini. Allah ondan razı olsun. 20 gün hava değişimi vermişler. Buna da şaşırıyorum. Buradan izin alabiliyormuşuz nasıl alacağımızı bilmiyorum. Onu öyle görünce kendimi görüyorum. Ben de Şırnak’taydım, İkizce Jandarma Komando Taburu’nda yaptım askerliğimi. Biz de çatışmalara girdik. Ayağı şiş, kollarında yaralar var, sırtında mermi var bandajlı. ‘Baba savaşa girdik. Ben önüme bakarken mermi arkamdan geldi. Anlamadık’ diyor. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Ben de üzülüyorum. Tezkereye gelmedi bu çocuk. Bir telefonla aradı beni ‘Baba ben yola çıktım. Mezitlerdeyim’ diye haber verdi. Ben çocuğu görene kadar inanamadım. Tepkim büyüklerimize, büyüklerimizi kınıyorum."
SON VİDEO HABER
Haber Ara