Mısır-Filistin ilişkilerini bozma girişimi
Mursi’nin cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması ve resmi tatillerde Refah kapısını açacağı, abluka altındaki Filistinlilerin sıkıntısını hafifletmek için normal günlerde çalışma saatlerini arttıracağı yönündeki sözlerinden sonra ise Mısır ’la Hamas hareketi arasındaki ilişkiler olumlu yönde gelişti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-09 09:39:24
Mısır ’da Müslüman Kardeşler hareketinin internet sitesinde yayımladığı resmi açıklamada Mossad’ı, Sina’daki Refah sınır kapısına yakın sınır birlikleri noktasını hedef alan ve 15 Mısır askerinin ölümüyle sonuçlanan saldırının arkasında durmakla suçlaması, açıklamanın zamanlaması ve nihayetinde hizmet ettiği kesim açısından bu saldırıyı anlama girişimi içinde dikkate alınması gereken bir bakış açısını içeriyor.
İftar saatinde sınır noktasında saldırılması, bir dizi Mısır askerinin öldürülmesi, iki zırhlı aracın ele geçirilmesi ve İsrail kontrolündeki Kerem Ebu Salim sınır kapısına doğru hareket edilmesi, şu günlerde oldukça sıkıntılı siyasi ve ekonomik şartlar altında yaşayan Mısır ’ın şu hassas ve tarihi döneminde, Filistin ve Mısırlı taraflar arasında fitneye yol açabilecek bir suç.
Müslüman Kardeşler’in açıklaması, İsrail istihbaratının, Hüsnü Mübarek ’i deviren Mısır devrimini bitirmeye, ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin misyonunu başarısız kılmaya çalıştığını belirttiğinde ise gerçeği saptırmıyor. Zira İsrail güvenlik organları hep Mısırlılarla Filistinliler arasında çatlak oluşturmaya, Mısırlıları Filistin direnişine karşı harekete geçirmeye çalıştı. Bu da Gazze şeridine dayatılan ablukanın sıklaştırılmasına yol açıyor.
Mübarek rejimi, Mısır ve Filistin halkları arasındaki ilişkiyi kasıtlı olarak bitiriyor ve özellikle de Gazzelileri, Mısır ve ulusal güvenliği için tehlike kaynağı olarak göstermeye çalışıyordu. Bu da Gazzeliler üzerindeki ablukanın sıklaştırılmasına ve dış dünyaya açılan tek kapıları olan Refah kapısının kapatılmasına katılmalarını haklı çıkarıyordu.
Mursi’nin cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması ve resmi tatillerde Refah kapısını açacağı, abluka altındaki Filistinlilerin sıkıntısını hafifletmek için normal günlerde çalışma saatlerini arttıracağı yönündeki sözlerinden sonra ise Mısır ’la Hamas hareketi arasındaki ilişkiler olumlu yönde gelişti. Görünen o ki ortada bu ilişkilerin gelişmesini istemeyenler var. Bu yüzden tek bir İsraillinin bile ölmediği veya yaralanmadığı bu son saldırı eylemi yoluyla, bu ilişkinin bitirilmesine çalışıldı.
İsrail , saldırıyı önceden biliyordu. İsrailli turistlerden, birkaç gün önce tehlikeye maruz kalacaklarını hesap ederek, derhal Sina’dan ayrılmalarını talep etmişti. Bu durum, kendilerini şüpheli konumuna düşürüyor. Belki de bu sebepten dolayı Müslüman Kardeşler İsrail ’i suçladı. Mısır hükümetinin İsrail tuzağına düşmemesini, fitne lokmasını yutmamasını, bazı silahlı grupların saldırı saatinde Mısır askeri mevziine havan mermisi attığı söylenen Gazzelileri cezalandırmak için intikam eylemlerinde bulunmamasını umuyoruz.
Bu fitnenin kontrol altına alınması, Mısırlı ve Filistinli tarafların sorumluluğunda olacaktır. Zira fitne, İsrail ’in, devrim sonrası Mısır ’ı toprağa gömme ve iki kardeş halk arasında düşmanlık yaratma çıkarlarına hizmet edecek biçimde ilişkileri kötüleştirmesin. Ortada göz ardı edilemeyecek bir nokta daha var: Mısır ’ın Camp David anlaşmalarında elinin kolunun bağlanması, Sina çöllerinde kontrolünün zayıflamasına götürdü. Bu, anlaşmaların dondurulmasını gerekli kılıyor. Bu yapılamıyorsa, Mısır güçlerinin Gazze ve 1948’de işgal edilen Filistin ’le olan sınırlarındaki varlığına nokta koyan anlaşmalarının güvenlik ekleri gözden geçirilmeli.
(Londra’da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, Başyazı, 7 Ağustos 2012)
Haber Ara