Dolar

34,8931

Euro

36,6241

Altın

3.010,73

Bist

10.058,63

Bir ziyareti her şeyi değiştirdi

Mogadişu Büyükelçisi Dr. Kani Torun, Somali'deki bir yılda yaşanan gelişmeleri ve Büyük coşkuyla düzenlenen yardım kampanyalarının Somali halkının hayatına yaptığı katkıyı Türkiye'nin Mogadişu Büyükelçisi Dr. Kani Torun anlattı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-08 15:00:07

Bir ziyareti her şeyi değiştirdi
Hakan Hastaoğlu'nun röportajı Burma'nın Arakan bölgesinde Müslüman nüfusun yaşadığı dram yürekleri parçaladı ve tüm Türkiye araları dindirebilmek için harekete geçti. Geçen yıl ramazan ayında yine böyle bir felaketin yaşandığı Somali için Türk halkı seferber olmuştu. Daha okula bile gitmeyen çocuklar haçlıklarını, emekli nineler maaşlarından artırabildiklerini, işadamları aylık kazançlarını Somali'de bir çocuğu daha hayata tutundurabilmek için seve seve bağışlamıştı.

Sokaklarında her gün çatışmaların olduğu Somali'ye Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve heyetdeki ünlü isimlerin ziyareti ile dünyanın gözü bölgeye çevrilmişti. Büyük coşkuyla düzenlenen yardım kampanyalarının Somali halkının hayatına yaptığı katkıyı Türkiye'nin Mogadişu Büyükelçisi Dr. Kani Torun anlattı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN ZİYARETİ DÖNÜM NOKTASI OLDU

Türk halkı geçen yıl belki de Cumhuriyet tarihinin en büyük yardım kampanyasını Somali'deki insanlık dramının dindirilmesi için gerçekleştirdi. Bu bir yılda Somali'de neler değişti? Somali'den bakınca halkın gözünde Türkiye nasıl görünüyor?

Öncelikle bir yıla yaklaşan bir süredir Somali'de görev yapan bir büyükelçi olarak söylüyorum; Başbakanımızın ailesini de alarak bir yıl önce 22 yıldır iç savaşın yaşandığı Mogadişu'yu ziyaret etmesi inanılmaz bir adım. Caddelerinde halen çatışmaların devam ettiği, şiddetli patlamaların yaşandığı, Bağdat ve Kabil'den daha tehlikeli olarak gösterilen bir ülkenin içinde bulunduğu felaketten kurtulması için bizzat ailesini de alarak Mogadişu'ya geldi.

Somali hükümet yetklilileri ve Somali halkı bunun farkında. Somali'de sokaktaki vatandaştan hükümet yetkililerine kadar ortak söylem: Başbakanımızın Somali'yi ziyareti Somali'nin son 22 yıllık iç savaş sürecinde bir dönüm noktasıdır.

Bir yıllık değişimi özetlemek gerekirse; Somali bir yıl önce gidilemeyen bir ülkeydi, ancak şimdi THY'nin başlattığı Mogadişu uçuşlarında yer bulunamıyor. Somali halihazırda şantiye halindedir. Ayrıca, kıtlık sorunu ortadan kalktı, hastalar tedavi ediliyor, öğrenciler eğitim imkanına kavuştu, en önemlisi de Türkiye sayesinde Somali halkı yeniden özgüven kazandı.

Şu an için Somali'de insani olarak en acil yapılması gereken nedir? Türk halkından ne gibi beklentiler var?

Somali'nin kıtlık-iç savaş kısır döngüsünden kurtulması için bu ülkeyi ayağa kaldıracak yatırımlara ihtiyaç var. Kalkınma yatırımları anlamında Türkler burada ciddi fark yaratmış durumda. 1500'den fazla Somalili öğrencinin ülkemizde okuması için burs sağlandı. Bir kalıcı ve iki sahra hastanesi faaliyette, üç büyük hastanede inşaat halinde. Bu sağlık projeleri Sağlık Bakanlığı, Yardımeli, Kimse Yok Mu?, Yeryüzü Doktorları'na ait. Kızılay kampında 15 binden fazla mülteci barınıyor. Binlerce Somaliliye iftar veriliyor. Mogadişu'nun en büyük binalarından biri Türk okulu olarak hizmet verecek. İnşallah Mogadişu sokaklarının asfaltlanması gibi büyük çaplı yatırımlara başlıyoruz. İHH büyük bir eğitim kompleksi inşa ediyor ve tarım projeleri başlatmayı planlıyor. Genelde vurguladığım bir husus var: kısa sürede Somali bölgenin parlayan yıldızı olacak.

Somali'deki siyasi belirsizlikte bir düzelme meydana geldi mi? Siyasi belirsizliğin giderilmesi noktasında Türkiye'nin rolü nedir?

Biz Somali halkının müreffeh bir şekilde yaşamasını sağlayacak bir siyasi ortamı arzu ediyoruz. Somalili en üst düzey devlet yetkililerinin bir sözü var: Türk Büyükelçiliği Somali Devleti'nin ikinci kalkınma bakanlığı gibi çalışıyor. Biz günde 24 saat haftada 7 gün Somali halkının ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayabilecek bir devletin tesisi için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz, buna kararlılıkla devam edeceğiz. Siyasi aktörlere sürecin tamamlanması için elimizden gelen yardımı yapıyoruz.

SOMALİ YATIRIMCILAR İÇİN ÇOK CAZİP

Kısa ve orta vadede Türkiye'nin Afrika'ya yönelik politikaları nasıl bir yol izleyecek?

Afrika'da devletimiz kazan-kazan politikası uygulamaktadır. Yakın ilişkilerimizden hem ülkemiz insanı kazanırken hem de Afrika halkları kazanmaktadır. İkili ticaretimiz karşılıklı olarak artıyor. Türk işadamları Afrika'da yeni sektörlere girerken Afrikalı gençlere istihdam sağlıyor. Bir anlamda Türkiye tek taraflı kazanç sağlamaktan ziyade uzun vadeli ikili ilişkilerin sağlam temellerini atıyor.

Türk işadamları açısından Somali ve diğer Afrika ülkelerinde ne gibi fırsatlar var?

Somali'nin orta ve büyük ölçekli Türk yatırımcıları için en cazip Afrika ülkeleri arasında olduğunu söyleyebilirim. Somali hükümeti ve Somali halkı Türk işadamlarından gelebilecek ciddi yatırımlara son derece açık. İşadamlarımızın Somali'de yürüttükleri faaliyetleri bizzat destekliyor ve takip ediyorum. Bu aşamada TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD ve TUSKON gibi kuruluşlarımıza büyük roller düşüyor.

Öte yandan, Mogadişu sokaklarında dolaşarak ticaret yapmayı planlayan küçük ölçekli işadamları için Mogadişu maalesef halen güvenli olmayan bir şehir. Bu nedenle, güvenlik açısından dikkatli olmalarını rica ediyoruz.

Siz de sivil toplum örgütlerinde yöneticilik yapmış bir diplomat olarak Türk STK'larının Somali'deki performansını nasıl buluyorsunuz?

Türk STK'ları Mogadişu'da başarılı bir sınav verdi. Yardımeli, Kimse Yok Mu, İHH, Deniz Feneri, Hasene, Yeryüzü Doktorları, Cansuyu ve Türk okulları uluslararası alanda edindikleri deneyimi hızlı bir şekilde Somali'ye uygulayarak buradaki açlık krizinin önlenmesine yardımcı oldular ve şimdi de büyük çaplı kalkınma projeleri gerçekleştirmeye, Somali'nin içinde bulunduğu insani dramı ortadan kaldırarak Somalili kardeşlerimize destek olmaya çalışıyoruz.

Somali'de büyükelçiliğimiz, temsil görevinin yanısıra yardım diplomasisi faaliyetleri yürütmekte. Gönüllü olarak Somali'ye gelen diplomatik personelimiz burada görev yapan kamu ve sivil toplum kuruluşlarımıza kucak açmakta ve onların koordinasyonuna yardımcı olmakta. Burada aynı STK ruhuyla Somali'de önemli işlere imza atan Kızılay, Diyanet Vakfı, DSİ, Sağlık Bakanlığı gibi kuruluşlarımıza değinmekte yarar var.

DÜNYA TÜRK MODELİNİ TAKİP EDİYOR

Batılı yardım kuruluşlarının ellerindeki maddi kaynakları yerel halkla buluşturmakta başarısız olduğuna yönelik iddialar var. Siz buna katılır mısınız? Türk STK'larının verimlilik performansını nasıl yorumlarsınız?

Batılı yardım kuruluşlarının yardımlarının yerel halka ulaşmasında sıkıntılar olduğuna dair iddalar Somali halkı tarafından bize de iletiliyor. Bu konuda uluslararası toplum da "Türk Modeli"nin Somali'de en iyi çözüm olduğu konuşuluyor. Bu modelde yardım kuruluşlarımız yardımı aracılar kullanmak yerine kendileri Somali Halkı'na ulaştırmaktadır. Bizimle istişare de bulunan batılı kuruluşlara da bu modeli tavsiye ediyoruz.

Somali'de Türk yardım görevlisi olmak bir ayrıcalıktır. Kuruluşlarımız yabancıların sokağa çıkamadığı bir ülkeyi sıfırdan inşa ediyor. Kamu ve sivil toplum kuruluşlarımız büyük bir özveriyle yeni projeler üretiyorlar. Kendileri takdiri son derece hakediyorlar. En önemlisi de bu projeleri Somali halkının gönlünü kazanarak onlarla birlikte yürütüyorlar.

TİKA'yı ve çalışmalarını bir dış politika aracı olarak nasıl değerlendirirsiniz?

TİKA; DSİ, Sağlık Bakanlığı, TOKİ gibi kamu kuruluşlarımızın Somali'de gerçekleştirdiği kalkınma yardımlarının koordinasyonunu yürütmektedir. Öte yandan, TİKA tarafından Mogadişu Havaalanı Terminali yenilendi ve Mogadişu sokaklarının asfatlanması ile sokak aydınlatmasına kavuşturulması projesi başlatılıyor. TİKA'nın bu projeleri ile Somali'de savaş ortamının izleri siliniyor. Halihazırda bizzat TİKA Başkanlığı tarafından Somali Başbakanlık ve Bakanlık binalarının yenilenmesi projesinin hazırlıkları yürütülüyor. Bunlar Somali'nin çehresini değiştirecek projeler olarak karşımıza çıkıyor.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara