Suriyeli mültecilerin Ürdün’deki dramı
Suriyeliler için Ürdün-Suriye sınırında çöle kurulan mülteci kampını gezen El Cezire ekibi, Suriyeli mültecilerin çektikleri sıkıntıları gündeme getirdi. Irak’a sığındığına bin pişman olan mülteciler gibi Ürdün’e sığınanlar da ülkelerine geri dönmek istiyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-07 13:39:54
Ürdün’de ıssız çölün ortasında kurulu kampta beyaz çadırların, kum fırtınaları ve tozdan kahverengiye dönmüş hali dikkati çeken ilk şey oluyor.
2600’dan fazla Suriyeli mülteci, Ürdünlü yetkililerin Suriye sınırına yakın; Mafraq iline bağlı Ez Zaatiri bölgesinde kurulan, Birleşmiş Milletlere bağlı Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Ürdün Haşimi Yardım Kuruluşu denetimindeki kampta oldukça zor günler geçiriyor.
Kampın ilk açıldığı gün, yetkililerin gerekli uzantıların en kısa zamanda ulaştırılacağı yönünde söz vermiş olmasına karşın kampa henüz elektrik verilmemişti.
Kampta, temizlik için kullanılmak üzere kurulmuş içilmeye elverişsiz su noktaları bulunuyor. Mültecilerin özellikle iftarda içebilmeleri için yeterince soğuk içme suyu ise yok. Mültecilerin büyük kısmı zor koşullara ve aşırı sıcağa karşı direnmenin çok güç olması nedeniyle Ramazan ayında gündüzlerinin büyük kısmını çadırlarının içinde geçiriyor.
Der’a’ya bağlı Tafas’tan olan ve kızı, kızının kocası, oğlunun eşi ve çocuklarıyla beraber Ürdün’e 14 gün önce ulaşan 70 yaşındaki Um Bassam’ın şu sözleri kampta yaşanan dramı anlatmaya yetiyor: ‘Beni Beşşar Esad’a döndürün. Orada ölmekle burada ölmek arasında bir fark yok.’ Yaşlı kadın sözlerini hiddetlenerek şöyle sürdürüyor: ‘Çocuklarımızı ve namuslarımızı Beşşar’ın bombardımanından koruyabilmek için kaçıp çöle, tozun toprağın içine geldik. Ey dünya bizim hakkımızda Allah’tan korkun!’
Yine Der’a’dan olan Ebu Halid ise içinde bulunduğu durumu daha çok kabul etmiş görünen bir halde şöyle diyor: ‘Mekanın kötü olduğunu biliyorum. Ancak Suriye’de bombalanmaktan daha kötü değil. Bizler, çadırların kaldırılıp yerine ahşaptan evler yapılmasını istiyoruz. Çünkü rüzgar çadırları birden çok kere uçurdu. Çocuklarımız burada yaşayamaz. Aramızda hastaları olanlar var ve burada hastalıkları daha da artıyor.’
Eşi şehirde olsa da kamptan çıkma izni yok!
Humus’tan iki çocuğuyla gelen bir bayan ise eşi Ürdün’de yaşadığı ve başkent Amman’da çalıştığı halde kamptan çıkmasına izin verilmediğini dile getiriyor.
Ürdün’e yalnız başlarına ulaşan iki genç kızın durumu da aynı. Ürdünlü yetkililer birine Ürdün’de yaşayan eşinin diğerine de kardeşinin yanına gitme izni vermiyor. Ürdünlü yetkililer ise mültecilerin kamptan çıkmalarına izin vermeyişine gerekçe olarak içişleri bakanlığının, mültecilerin Ürdün şehirlerinde yaşamak için kamplardan çıkması anlamına gelen teminatların durdurulması kararını gösteriyor.
Ürdün’e anneleri ve dayıları ile ulaşan iki yetim Bera ve İsra ise Ürdün’de yaşama ve okula gitme hayallerini dile getiriyorlar.
Öte yandan Haşimi Yardım Kuruluşu başkanı Eymen El Muflih, toz, toprak ve yüksek sıcaklık nedeniyle kampta zorluklar yaşandığını doğruladı.
El Muflih, Kuruluşun, Mülteciler Yüksek Komiserliği’yle işbirliği kamptaki çadırların, elektrik ve su ile donatılmış prefabrik evlerle değiştirileceğini dile getirdi.
El Muflih bununla birlikte karşılaştıkları en büyük zorluğun maddi zorluk olduğunu, prefabrik evlerin birinin bedelinin 3500 doları bulduğunu, Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Haşimi Yardım Kuruluşu’nun bu işin altından tek başına kalkamayacaklarını, çadırların tümümün prefabrik evlere çevrilebilmesi için Uluslararası Toplum’un desteğine ihtiyaçları olduğunu açıkladı.
Ürdün Medya ve İletişim Bakanı Semih Maaytah da kampta sıkıntılar olduğunu tekit ederek Uluslararası Toplum’u da Ürdün’ün kendilerini karşıladığı ve mümkün olduğunca hizmet sunduğu Suriyeli mültecilere karşı sorumluluğunu yerine getirmeye çağırdı.
Maaytah şöyle konuştu: ‘Mültecilerin sayısındaki sürekli artış sorunun hacmini de artırıyor. Mülteciler üzerindeki yükü hafifletmek için başvurulabilecek tüm yolları düşünüyoruz. Ancak sadece bir günde Ürdün’e giren mülteci sayısı da 800’ü bulunca bu, Ürdün için yalnız başına kaldırılamaz bir yük halini alıyor. Sıkıntıların boyutunun da Ez Zaatiri’deki zorluklarında farkındayız. Mültecilerin yükünü hafifletmek için hiçbir çabadan kaçınmayacağız.’
SON VİDEO HABER
Haber Ara