Dolar

34,8712

Euro

36,6793

Altın

3.042,26

Bist

10.058,47

Durmuş Aydın:'İHH 14 yıldır Arakan'la ilgileniyor'

Arakan'da katliam hala devam ediyor. Arakan Türkiye ve dünya gündemine yeni gelse de İnsani Yardım Vakfı İHH, 1994 yılından beri bölge ile ilgileniyor.İHH İnsani Yardım Vakfı Başkan Yardımcısı Durmuş Aydın, İHH'nın Arakan çalışmalarını ve katlamın diğer yüzünü Timetürk'e anlattı:

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-07 01:27:42

Durmuş Aydın:'İHH 14 yıldır Arakan'la ilgileniyor'
TİMETURK / TÜLAY GÖKÇİMEN

3 Haziran 2012’de 10 Müslüman Rohingyalı’nın Budist fanatiklerce katledilmesinin Müslümanlarca protesto edilmesini bahane eden Budist fanatikler ve Burma polisi Rohingyalı Müslümanların evlerini yakmışlar, kadınlara tecavüz etmişler ve binlerce Müslüman’ı katletmişlerdi. Katliam hala devam ediyor. Arakan’da Müslümanlara neden katliam yapıldığını, Arakan tarihini ve insani yardım çalışmalarını İHH İnsani Yardım Vakfı Başkan Yardımcısı Durmuş Aydın’la konuştuk…

ARAKAN’DA YILLARDIR SİSTEMATİK BİR KATLİAM YAŞANIYOR!

“Arakanlı Müslümanlar yıllardır sistematik bir şekilde uygulanan zulümden kaçarak çevre ülkelere sığınmış ve uzun yıllardır devam eden mülteci hayat, onlar için yaşama umudu olmuştur. Bangladeş’te yaşam mücadelesi veren mültecilerin tam sayısı tespit edilememekle beraber buradaki kamplarda son derece kötü koşullarda büyük zorluklar altında hayatta kalmaya çalıştıkları BM dâhil herkesin malumudur.”

Durmuş Bey, sizi biraz tanıyabilir miyiz?

İHH İnsani Yardım Vakfı yönetim kurulu üyesiyim. Dış ilişkilerden sorumlu başkan yardımcısıyım. Sosyal hizmet uzmanıyım. İHH’da şu an Dış İlişkilerde görev yapmaktayım.

İHH Arakan’la ne zamandır ilgileniyor?

İHH, Arakan’la 1994’den beri ilgileniyor. Ama bölgeye ilk gidişi 1997’de başladı.1997’den beri İHH, Arakan’a gidip geliyor. Üstelik hem Bangladeş’e hem mülteci kamplarını ziyaret ediyor, oradaki sorunlarla alakalı raporlar çıkarıyor…
Birkaç gündür “Arakan Diye Bir Yer Var” isimli bir bilgilendirme kampanyası başladı. Pek çok insan Arakan ismini ilk defa duydu. Ve herkes birbirine aynı soruyu soruyor. Biz de size soralım Durmuş Bey, Arakan tam olarak nerede?
Arakan, Hindistan, Çin ve Bangladeş gibi üç Güney Asya ülkesi arasında yer alıyor. Aslında Arakan’ın tarihi çok farklı. Normalde Arakan’a İslam’ın gelişi 7.yy’a rastlıyor.15.yy’da ilk Arakan İslam Krallığı kuruluyor. Bu İslam Krallığı 1786’ya kadar devam ediyor. Bundan sonra Burmalılar, Arakanlılar’a saldırarak 50 yıl boyunca kendi hakimiyetlerini kuruyorlar. 1786’den 1826’ya kadar diyebiliriz.1826’dan sonra İngilizler geliyor ve 1937’ye kadar Arakan İngiliz sömürgesinde kalıyor. Zaten İngiliz sömürgesi ile birlikte sorunlar da başlıyor.

“ROHİNGYA’NIN ANLAMI MERMAMETTİR!”

Peki, Rohingya Müslümanları kimdir? Bu ismi nereden aldılar?

"Rohingya" teriminin kökeni tartışmalıdır. Khalilur Rahman gibi bazı Rohingya tarihçileri Rohingya teriminin Arapça bir kelime olan Raham 'yani' "merhamet" ten türemiş olduğunu ileri sürmektedir. 2012 Arakan İsyanlarında Arakan Eyaletinin kuzeyinde yaşayan komşu Buddhist Rakhine halkının etnik temizlik saldırılarına maruz kaldılar ve Bangladeş'e sığındılar. Birleşmiş Milletlere göre Rohingyalar dünyanın en eziyet gören etnik gruplarından biridir.

Peki, Budistlerin Müslümanlara yaptıkları şiddetin tarihi nedir?

Öncelikle İngiliz sömürgesi ile gelen bir süreç var. Ama asıl sorun İngilizlerin 1937’de çekilmesi ile başlıyor. Burmalılar’ın iktidara gelmesiyle beraber Budistleri kışkırtılıyor. O dönemde pek başarılı olamıyorlar ama İngiliz sömürgesi geldikten sonra 1900’lü yıllara kadar Müslümanlarla Budistler güzel geçiniyor. Özellikle 1937 İngiliz sömürgesinin çekilmesinden sonra iktidara gelen Burmalılar, oradaki Müslümanları kışkırtıyordu.1942 yılında büyük bir katliam meydana geliyor Arakan’da. 40 gün süren bu katliamda 150.000 insan hayatını kaybediyor. Sadece Müslümanlardan bu kayıp.1942 yılından sonra daha farklı katliamlar uygulanıyor. Kral Dragon ve Muson katliamları var örneğin.1962 yılında askeri darbe meydana geliyor Burmada. Bu askeri darbeden sonra her şey daha iyi olacakmış gibi düşünülüyor ama 1962’den sonra durum daha kötüye gidiyor. Çünkü Arakanlı Müslümanlar tamamen yok sayılmaya başlanıyor. Sürekli ufak çaplı katliamlar yapılıyor.1937’den bu yana 300.000 Müslüman katledildi Arakanda.1982 yılında askeri rejim Vatandaşlık Yasası çıkarıyor. Vatandaşlık Yasası ile beraber Arakanlı Müslümanların hepsini mülteci olarak görüyorlar.1982’den sonra zaten ayrı bir serüven başlıyor. Arakanlı Müslümanların vatandaş olarak kabul edilmemesi dramı daha da artıyor.1982’den sonra Arakanlı Müslümanların hakları tamamen ellerinden alınıyor. Onları yani Arakanlılar’ı yabancı bir unsur olarak görüyorlar. Arakanlı Müslümanlar yıllardır sistematik bir şekilde uygulanan zulümden kaçarak çevre ülkelere sığınmış ve uzun yıllardır devam eden mülteci hayat, onlar için yaşama umudu olmuştur. Bangladeş’te yaşam mücadelesi veren mültecilerin tam sayısı tespit edilememekle beraber buradaki kamplarda son derece kötü koşullarda büyük zorluklar altında hayatta kalmaya çalıştıkları BM dâhil herkesin malumudur.

Burma’da yani Arakan’da hangi dil konuşuluyor?

Burmada altmış dört farklı etnik grup var. İki yüzden fazla farklı lehçe kullanılıyor.

HIRİSTİYANLAR DA KATLEDİLİYOR!

Peki, sadece Müslüman olanlar mı katlediliyor?

Burmada sadece Müslümanlar sıkıntı çekmiyor. Hristiyanlar da bu katliamlardan nasibini alıyor. Burmalı askerlerin Budistleri desteklemesi ile katliamlar yaşanıyor. Katliamı asker yaptığı için kim ne diyebilir ki?

Bangladeş Hükümeti Müslümanların katledilmemesi için Myanmar hükümeti ile bir anlaşma imzalamış ama bu anlaşmaya rağmen katliamlara devam etmişler. Bu konu hakkında neler söylersiniz?

Bangladeş Hükümeti, Birleşmiş Milletler Cenevre İnsan Hakları Sözleşmesine taraftır. Mültecilerle olan sözleşmelere. Bu kapsamda Bangladeş Hükümeti Myanmar Hükümeti ile bir protokol imzaladı. Müslümanlara haklarının geri verilmesini istediler ama hiçbir şekilde hayata geçirilmedi. Bu arada asıl sorun Bangladeş değil Myanmar’dır. Myanmar Başkanı “siz vatandaşları alın başka yere götürün” diyor. Uluslararası Af Örgütü “burada katliam var” diyor.

Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Af Örgütü nasıl bir çalışma yaparsa Arakan dünyanın gündeminde yer alır?

1982 Anayasasının değişmesi gerek Burmada. Bir defa köklü sorun bu anayasadır. İkinci sorun ise; devletin Arakanlı Müslümanları tanımama sorunudur.1982’den sonra yabancı olduklarına dair bir kimlik kartı verildi Arakanlılar’a. Bunu hiçbir yerde kullanamıyorlar sadece Bangladeş’e giderken kullanabiliyorlar. Başka dünya ülkelerinde kullanamıyorlar. BM, AB ve Af Örgütünün Myanmar hükümetine baskı yapıp bu insanların haklarının geri verilmesi için mücadele etmesi gerek.
Bir köyden bir köye gidemiyorlar. Bir kadın “bizi acılarımızdan kurtaracak ölümü bekliyoruz” diyor.

Gerçekten durum çok vahim. Myanmar hükümetinden kaçmak için dağlara kaçıyorlar. Bir kısmı nehir yolu ile Bangladeş’e kaçıyor ama Bangladeş hükümeti kabul etmiyor onları. Arakan’dan kaçıp Arakan’a geri döndürülüyorlar. Sayısı bilinmiyor ama yüzlerce insan hayatını kaybetti.

Peki, birkaç yayın kuruluşundan başka bu katliamları hiçbir yerden duymadık. Neden?

Katliamın duyulması ilk olarak katil Budistlerin, Müslümanların kalplerine korku salmak amacıyla yaptıkları katliamların fotoğraflarını sosyal paylaşım sitelerinde paylaşmaları ile başladı. “Bakın burada Müslümanlara ne yapılıyor” diye. İlk defa haziran ayında insanların ve dünyanın gündemine girdi. Çünkü daha önce yapılan katliamların görüntüsü yoktu. 2 milyon insan keyif olsun diye yerlerini bırakıp gitmiyor. Bizim ülkemizin ahırlarındaki imkanlar, Arakandaki imkanlardan çok daha iyi.

Burma’nın siyasi veya ekonomik bir ağırlığı olan bir devlet olmamasına karşın dünyanın burada olanlara karşı sessiz kalmasının sebebi nedir? Burmadaki katliamları neden sadece seyrediyorlar?

Aslında Çin ve Hindistan için çok önemli bir yerde Arakan. Özellikle yeraltı kaynakları bakımından. Ve Çin’in Hint Okyanusuna ulaşması için Myanmar çok kritik bir yerde.

Burmalı Müslümanlar, Arakanlılar’a yapılan katliamdan habersizler. Arakan tarafına geçilmesine izin verilmiyor. Arakana insani yardımın götürülmesi için geçişe izin verilmesi gerekiyor. Hem insani yardım kuruluşlarına hem de uluslararası yardım kuruluşlarına. İslam ülkeleri teşkilatlarının bunun için ısrar etmesi lazım. Bir defa muhakkak İslam Konferansı Teşkilatının mutlaka bir gözlemci göndermesi lazım hem de çok acil bir şekilde. Bütün insani yardım kuruluşlarının ve aktivistlerin oraya acilen gitmesi gerek. Arakana girişin yollarının açılması gerek. Biz buradan tüm aktivistlere sesleniyoruz “Arakana gitmek için lütfen Myanmar Hükümeti’ne müracaat edin!”

Arakanın sürgündeki lideri Hacı Samir bir açıklamasında: Myanmar’da Müslümanlığın bedelini çok ağır ödüyoruz. Burada yani Bangladeş kamplarında çocuklar 7 yaşını doldurmadan ölüyorlar. Bu açıklama hakkında ne söylersiniz?

Bu açıklama gayet doğru. Bangladeş mülteci kamplarında yaşam çok zor. 500.00 mülteci olduğu sanılıyor. Birleşmiş Milletler bu mültecilerin sadece 35.000’nine bakıyor. Dünyadaki hiçbir mülteci kampındaki şartlar Bangladeş’teki mülteci kampı kadar zor değildir. Muson yağmurları da başladı, insanlar balçıkta yaşıyor. Temiz su sıkıntısı var. O yüzden biz su kuyuları açmaya çalışıyoruz orada. Barındıkları çadırlar hep su alıyor. Hatta İHH olarak yaşadıkların yerlerin su almasını engellemek için muşamba dağıtımı yaptık. Yiyecek sıkıntısı had safhada . Kış ayları aşırı soğuk geçiyor. Battaniye ve gıda dağıtımlarımız oldu kış aylarında. Çocukların giyeceği yok. Oradaki açlık ve yaşam anlatılamaz bir durum. Oradaki yüz binlerce insan resmen terk edilmiş ve “başınıza ne gelirse gelsin” denmiş.

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ, BANGLADEŞ HÜKÜMETİ’NİN ÜZERİNDEKİ YÜKÜ HAFİFLETMEK İSTİYOR!..

Peki, şu günlerde tüm dünyada olduğu gibi Arakanlılar’da ramazanı yaşıyor. Sizin ramazan yardımlarınız oldu mu?
İHH, 220 ton pirinç ve gıda yardımı yaptı. Şu anda bizden başka bir de Sadakataşı Derneği orada çalışmalar gerçekleştiriyor. İnşallah Bangladeş Hükümeti’de yolumuzu açar. Sivil toplum kuruluşları Bangladeş Hükümeti’nin üzerindeki yükü hafifletmek istiyor bunun izin gerekli izinlerin verilmesi gerekiyor. Bangladeş fakir bir ülke, kendini zor besliyor. Biz orada nakdi, gıda ve giyim yardımlarına başladık. Halkımız ellerinden geldiği kadar bize destek versin. Sağlık ekiplerimiz Bangladeş’e hareket etmek üzere.

Türkiyeli Müslümanlar Arakan için ne yapabilir?

Kampanyalarımıza destek versinler. Nakdi yardımlar çok önemli. Kendi bulundukları bölgede Arakan’ı gündem yapabilirler. Arakanlılar’ın durumunu yerel ve ulusal anlamda gündem yapabilirler.1990’lı yıllarda bir Arakan, Patani, Moro deyince farklı duygular yaşardık şimdi o duyguları daha güçlü yaşayıp Arakanlı Müslümanlara yardım etmemiz gerekiyor.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Uluslararası yardım kuruluşlarının bölgeye girebilmesi için Myanmar hükümetine baskı yapılması gerek. İnsani yardımın önünün açılması gerek. Bu bizim için çok önemli.

İşte bölgedeki son durum ve İHH raporu...

İnsan Hakları Açısından Arakan'da Mevcut Durum

1. Arakan’da her gün Müslümanlar katledilmeye devam etmektedir.

2. Hapsedilmiş ve işkence gören çok sayıda Müslüman’ın olduğu bilinmekte ancak kimlikleri ve sayıları hakkında kesin bir bilgiye ulaşılamamaktadır.

3. Kadınlara tecavüz edilmektedir.

4. Mutad bir uygulama olarak devam eden seyahat yasağının yanı sıra Rohingyalar’a uygulanan sokağa çıkma yasağı hayatı tamamen felç etmiştir.

5. Camiler, mescitler, evler, köyler yakılmakta ve yok edilmektedir.

6. Devletten izinsiz mescit ve medreselerin tamiri yapılamamaktadır. Bu yasağı denetleyebilmek için de mutad bir uygulama olarak mescit ve medreseler yılda üç defa fotoğraflanmak zorundadır. İzinsiz bir tadilat yapılması durumunda altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ve para cezası uygulanmaktadır. Son 20 yılda yeni cami veya medrese yapımına izin verilmemiştir.

7. Tüm aile bireylerinin tamamının yer aldığı bir fotoğraf her yıl hükümet yetkililerine teslim edilmek zorundadır. Doğan her çocuk için ve ölen her aile bireyi için devlete vergi verilmesi zorunluluğu vardır.

8. Müslümanların seyahat özgürlüğü yoktur. Bir Müslüman, köyünden başka bir köye gitmek için devlete vergi verip izin almak zorundadır.

9. Beton evler yapmaları yasak olan Müslümanlar, evlerini ahşaptan yapmak zorundadır. Devlete ait kabul edilen bu evler yanlışlıkla yanarsa ev sahibi devletin evini yakmaktan altı yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaktadır.

10. Bir Müslüman iş yeri açabilmek için bir Budist’le ortaklık kurmak zorundadır. Bu ortaklıkta Budist, sermaye koymadan işletmenin yarısına ortak olmaktadır.


11. Müslümanlar, hayvanları için her yıl devlete vergi ödemek zorundadır.

12. Müslümanların evlenmesi izne tabidir. Evlenmek isteyen Müslüman kadın ve erkekler devlete ayrıca vergi ödemek zorundadır. Vergilerini ödeseler bile devlet izin vermezse evlenememektedirler.

13. Müslümanlar devletin hiçbir imkânından faydalanamamaktadırlar. Örneğin hastalandıklarında devlete ait hastanelere gidememektedirler.

14. Müslümanlar en fazla liseye kadar okuyabilmektedirler.

15. Müslümanların devlet dairelerinde çalışmaları yasaktır. Bugün Arakan’da tek bir Müslüman devlet memuru bulunmamaktadır.

16. Müslümanlar sabit telefon ya da cep telefonu sahibi olamamaktadır.
17. Müslümanların motorlu taşıt sahibi olması yasaktır.

18. Bir Müslüman’a bir suç isnat edildiğinde kendisini savunma hakkı verilmemekte ve derhâl hapsedilmektedir. Polis ya da asker sebepsiz yere bir Müslüman’ın evine baskın yapabilir ve kendisine herhangi bir suçlamada bulunabilir. Baskını yapanlar tutuklama yapmamak için rüşvet istediklerinde istedikleri rüşveti alamazlarsa kişiyi derhâl tutuklarlar.

19. Müslümanların saat dokuzdan sonra sokağa çıkması ve polisten izinsiz akraba ya da komşu ziyareti yapmaları yasaktır.

20. Müslümanlar hiçbir ücret almadan devlet ya da Budistlerin işlerinde çalıştırılmaktadır.

21. Müslümanların vatandaşlık hakları yoktur. Müslümanlara üzerinde “yabancılara aittir” ibaresi yazan özel beyaz bir kimlik verilir. Bu kimlik sadece bilgi amaçlıdır. Hiçbir geçerliliği yoktur.

22. Müslümanlara pasaport verilmemektedir. Komşu Bangladeş’e geçmek için geçerli bir belge düzenlenmekte, bu belge bazen geri dönüşte kabul edilmemekte ve bu kişiler ülkelerine geri
dönememektedirler.

İHH TARAFINDAN ARAKAN İÇİN TESPİT EDİLEN ACİL İHTİYAÇ LİSTESİ:
İHH ekibi olarak Arakanlı mültecilere gıda, mutfak malzemeleri, çocuk gıdası ve temizlik malzemeleri yardımları yapacaklarını kaydeden İHH Acil Yardım Koordinatörü Güzel, acil ihtiyaç malzemelerinin 3 ana başlıkta olduğunu belirterek:

“Bangladeş’te; Arakanlıların kaldıkları mülteci kamplarında en zor durumda olanlar yeni gelenlerdir. Yardımlarda önceliğimiz kamplara yeni gelen ve hiçbir şeyi olmayan aileler olacak. Çünkü, mülteciler nehirlerden kayıklarla Bangladeş’e geçiyorlar ve gelirken üzerlerindeki elbiseden başka bir şey alamıyorlar. Onların hayatlarını idame etmelerini sağlayacak hayati değerde ihtiyaç duydukları malzemeler önceliğimiz olacak. Öncelikli gıda yardımlarımızı sürdürürken çeşitli alanlarda çeşitlendirdiğimiz uzun vadeli ve kalıcı yardımlarımız da sürecek. Acil Yardım kapsamındaki faaliyetimizdeki yardımlarımızı çok amaçlı paketler halinde ve 4 kişilik bir ailenin yaşam malzemeleri ihtiyacını gözeterek hazırlıyoruz. Bölge çok fazla yağış aldığından ihtiyaçların birincisi dayanıklı naylon branda. Çünkü burada dayanıklı bir branda adeta ev demek. Çünkü; muson yağmurlarının oldukça etkili olduğu bir mevsim yaşanıyor. İkinci acil ihtiyaç malzemeleri ise mutfak malzemeleri. Myanmar’dan Bangladeş’e kaçan Arakanlı mülteciler genel olarak kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ve genelde erkekler katledildiğinden 3 çocuk ve bir kadından oluşan aileler var. Aileler kaçarken yanlarına hiçbir şey alamıyor. Bu bakımdan mutfak malzemeleri çok önemli ihtiyaçlardan biri. Aynı şekilde temizlik malzemeleri de en önemli ihtiyaçlardan biri. Üçüncü en önemli ihtiyaçsa özellikle çocuklara yönelik gıda malzemeleri. Çocukların bu yağışlı havalarda ve zorlu kamp şartlarında sağlıklı beslenmeleri gerekiyor. Bu yüzden acil yardım çalışmalarımızda bu üç ana başlığı çok önemsiyoruz”

Arakanlı mültecilere yapılacak gıda yardımına ek acil yardım pakedi içeriği - 1 Aile için

1-Naylon branda

2-Mutfak malzemeleri

-Tabak, üçlü set
-Kap çömlek, ikili set (Yemek pişirme kabı)
-Kaşık 4 adet
-Hasır (Yer için)

3.Çocuk ve kadınlar için

- Süt tozu (3 paket, un kıvamında pişirilerek yapılan yerel toz)
- Bisküvi (Bebe bisküvisi)
- Çocuk için alta sarılan yerel bez kıyafet (Tek parça)
- Gömlek, üstlük (Yerel kıyafet)
- Atlet
- Kova
-2 adet Yastık
-Alt-üst-iç (Üç parçadan oluşan yerel kadın kıyafeti, öteki adı şalvar komis, yahut Three Pcs.)
- 2 Kalıp sabun


SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara