Makyaj parası vahşeti
Henüz 21 yaşındaydı Ayfer Tekinışık. 7 aylık bebeğini hayata hazırlayan genç bir anne. Hayalleri, geleceğe dair umutları sırtına saplanan 12 bıçak darbesiyle son buldu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-08-06 07:50:32
Arda AKIN'ın haberi
Murat Tekinışık, 8 Ocak 2009 akşamı işten çıkıp eve geldiğinde henüz iki yıl önce evlendiği 21 yaşındaki eşi Ayfer Tekinışık’ın yatak odasında kanlar içindeki cesediyle karşılaştı. 7 aylık bebeklerinin yanı başında yüzüstü yerde yatan genç kadın henüz birkaç saat önce, defalarca bıçaklanarak öldürülmüş ardından üç bileziği ve iki yüzüğü katil ya da katilleri tarafından alınmıştı.
Sırtından 12 bıçak darbesi
Bebeğini alıp karşı komşuya koşan Murat Tekinışık, katilin yakınlarda olduğundan habersiz polisi aramalarını isteyerek eşinin cesedinin yanına döndü. Bir süre sonra Keçiören’de vahşetin yaşandığı eve gelen Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet bürosu dedektifleri, talihsiz kadının sırtından aldığı 12 bıçak darbesinin ardından hayatını kaybettiğini tespit etti. Evde olay anına ilişkin bulunan tek delil ise Ayfer Tekinışık’ın katiliyle canını kurtarmak için girdiği boğuşma sırasında tırnaklarının arasında kalan küçük et parçalarıydı. Deliller uzman ekiplerce toplanarak DNA incelemesi yapılmak üzere kriminal laboratuara gönderilirken, dedektifler katilin yakalanması için çevrede görgü tanığı aramaya başladı.
Şüpheli listesi çıkarıldı
Tekinışık ailesiyle aynı binada oturan komşuları, eve giren şüpheli kimseyi görmediklerini söyledi. Evin kapı ve pencerelerinde herhangi bir zorlama bulunmadığını belirleyen polis, genç kadını yakın çevresinde bulunan ve ya tanıyan birinin öldürmüş olabileceği ihtimalini değerlendirmeye aldı. Uzayıp giden şüpheli listesinde, Ayfer’in karşı komşuları dahi bulunuyordu.
Son olarak komşu kızı gördü
Dedektiflerin bilgisine başvurduğu aile, 17 yaşındaki kızları Aslı O.’nun, olay gününün sabahında talihsiz kadının bebeğini sevmek için evlerine gittiğini ve bir süre sonra geri geldiğini anlattı. Dedektiflerin ifadesini aldığı Aslı O., hemen her gün komşusunun bebeğini sevmek üzere cinayetin işlendiği eve gittiğini anlatarak, şüpheli hiç kimseyi görmediğini söyledi. Gözyaşları içinde ifadesini veren genç kız polislere defalarca, “Bu cinayeti geride bıraktığı bebeği için çözün. Size yalvarıyorum” dedi.
Genç kız ortadan kayboldu
Dedektiflerin cinayetle ilgili araştırması devam ederken, birkaç gün sonra Aslı O.’nun ailesi, kızlarının birden bire ortadan kaybolduğunu ve nereye gittiği hakkında hiçbir fikirlerinin bulunmadığını belirterek emniyete kayıp müracaatında bulundu. Dedektifler Aslı’nın adeta sırra kadem basması üzerine çalışmalarını genç kızın bulunması üzerine yoğunlaştırdı. Ayfer Tekinışık’ı öldürülmeden önce son gören kişi olması ve aniden ortadan kaybolması, Aslı’nın dedektiflerin şüpheli listesinde ilk sırada yer almasına neden oldu.
Sevgilisinin evinde yakalandı
İki ayrı ekip, günlerce genç kızın bulunması için çalışma yaptı. Aslı’nın okul arkadaşları ve mahalle arkadaşları tek tek dinlendi. Yakın arkadaşlarından Y.B., Aslı’nın birlikte gittikleri barda kendisinden 10 yaş büyük bir erkekle tanıştığını ve aylardır bu kişiyle beraber olduklarını söyledi. Bara ait güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polisler, Aslı’nın birlikte olduğu kişinin kimliğini belirleyerek Ankara Pursaklar’daki evine gitti. Aslı’yı bu evde saklanırken bulan polisler, genç kızı ifadesini almak üzere emniyete getirdi.
DNA örnekleri tuttu
17 yaşından küçük olduğu için Çocuk Şube Müdürlüğü’nde psikolog eşliğinde ifadesi alınan Aslı, cinayetle ilgisinin bulunmadığını ve ailesinin erkek arkadaşıyla olan ilişkisine karşı çıktığı için evden kaçtığını anlattı. Genç kızın ifadesini yeterli bulmayan polisler, mahkeme kararıyla Aslı O.’dan DNA örneği aldı. Ayfer Tekinışık’ın tırnaklarının arasında bulunan et parçalarına ait DNA’ların, Aslı O.’dan alınan DNA örnekleriyle uyuşması üzerine, yeniden ifadeye alınan genç kız cinayeti kendisinin işlediğini itiraf etmek zorunda kaldı.
Kan donduran cinayetin ayrıntılarını bir bir anlatan Aslı O., cinayeti aynı mahallede yaşayan arkadaşı L.A. ve annesi H.A.’dan aldığı makyaj malzemelerinin borcunu ödeyememesi üzerine gerçekleştirdiğini söyledi. Aslı, dedektiflere yaşadıklarını ve dehşet anları şöyle aktardı:
Makyaj malzemesi borcu
“Erkek arkadaşıma güzel görünmek istiyordum. Bunun için L.A. ve H.A.’dan makyaj malzemeleri aldım. ‘Nasıl olsa işe gireceğim. Çalışır borcumu öderim’ diye düşünüyordum. Ancak iş bulamıyordum. Borcum bin TL’ye ulaşmıştı ve arkadaşımla annesi parayı ödemem için sürekli baskı yapıyordu. Aileme makyaj malzemeleri borcum olduğunu söyleyemiyordum. Aklıma birden Ayfer abladan borç istemek geldi. Cinayetten bir gün önce Ayfer ablaya durumu anlattım. Bana parasının olmadığını söyledi. Aileme söylememesini ve parayı bir şekilde bularak borcumu ödeyeceğimi anlattım. O da bana, ‘Annene anlat belki bir çare bulur, parayı toparlarsınız’ dedi. Korktuğumu ve söyleyemeyeceğimi belirttim. Bu sırada Ayfer ablanın kolundaki bilezikleri gördüm ama bana vermesini söyleyemedim. Olayın olduğu günün sabahı Ayfer ablanın eşini işe göndermesini bekledim. Daha sonra aileme bebeği sevmek için komşuya gideceğimi söyledim ve kapıyı çaldım.
Kucağında bebeği vardı
Ayfer abla kucağında bebeğiyle kapıyı açtı. İçeri girmemi söyledi. Ben eve girdiğim sırada bebeği uyutmaya çalışıyordu. Yatak odasına geldiğimde, yeniden borç istedim. Bana, ‘Param olmadığını söyledim. Yine benden istiyorsun’ dedi. Bende bu kez, ‘Bileziklerin var abla onları bozdur. Söz veriyorum işe girip bileziklerini hemen alacağım’ dedim. Bu kez bana kızarak, ‘Ben eşime ne derim? Aslı’nın makyaj malzemesi parası için bileziklerimi bozdurdum mu diyeceğim’ dedi ve bağırmaya başladı. Bu sırada ben mutfağa doğru yöneldim. Tezgah üzerinde bıçak duruyordu. Ayfer abla bebeği yatağına koyduğu anda, sırtına bıçağı bir kez sapladım. ‘Ahhh’ diye bir ses çıkardı ve elimi sıktı. Ben bıçağı saplamaya devam ettim. Birkaç dakika sonra öldüğünü anlayınca elindeki üç bileziği ve parmağındaki iki yüzüğü aldım.
Annesini öldürürken bebek uyuyordu
Ben Ayfer ablayı öldürdüğüm sırada bebeği uyuyordu. Kan sıçrayan montumu bezle sildikten sonra evden çıktım. Panik halinde mahalleden uzaklaştım. Kendi kendime ‘Ben ne yaptım. İnşallah ölmemiştir’ diyordum. Birkaç saat sonra borcum olan L.A. ve annesi H.A.’yı aradım. Borcumu ödeyeceğimi ve kuyumcuda buluşmamız gerektiğini anlattım. Arkadaşım ve annesi kuyumcuya geldiklerinde üç bileziği bozdurdum. Toplam 1500 TL para aldım. Bin TL’yi borcuma karşılık H.A.’ya verdim. Bu arada montumun kolunda küçük bir kan lekesi vardı. Arkadaşım L.A. kan lekesini sorunca, ‘Elim kesildi’ dedim. Borcu ödedikten sonra eve gittim. Henüz ceset bulunmamıştı. Çok korkuyordum. Akşam olduğunda Ayfer ablanın cesedi, eşi tarafından bulundu. Koşarak bizim eve geldiğinde, içimdeki korku paniğe dönüştü. Açık vermemem gerekiyordu. Sürekli ağladım. Cenaze günü de ağlayarak şüpheleri üzerimden dağıtacağımı düşündüm. Polisler bilgime başvurduktan sonra yakalanacağımı düşünerek erkek arkadaşımın yanına kaçmaya karar verdim. Erkek arkadaşıma evden kaçtığımı ve artık kendisiyle yaşayacağımı söyledim. O da çok şaşırdı fakat karşı çıkmadı. Bir bebeği annesiz bıraktığım için çok üzgünüm.”
Aslı, çocuk mahkemesinde yaklaşık 2 yıl süren yargılamanın ardından toplam 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara