Ekmeksiz yaşanır mı?

Uygulamanın İstanbul Bağcılar’da başlayacağı, uygulamayla hem fırıncıların haftada bir gün dinlenme imkânı bulacağı, hem de israfın önleneceği açıklandı. Karara destek verenler olduğu gibi, çoğunluk tepki gösterdi. Fırınların pazar günü kapatılmasının israfı önlemekten çok artıracağını öne sürünler de var. İşte görüşler...

‘Mantıklı bir yaklaşım değil yine israf olacak’
Gıda Mühendisi Prof. Dr. Muammer KAYAHAN:

Taze ile bayat ekmek arasında büyük farklılık söz konusu değil. Ama tazenin kendine göre tüketim açısından teşvik edici özellikleri var. Mis gibi kokar. Besin değeri açısından fark yok. Alışkanlıklar var. Benim oğlum sabah kahvaltısında taze ekmek olmadığı zaman kahvaltı yapmaz. ‘Taze ekmeği yerken zorlanıyorum, bayatlayınca daha güzel oluyor, daha kolay hazmediyorum’ diyenler de var. Fırıncıları cumartesi günü daha fazla çalışmaya zorlayacaklar, saklama koşulları ne derece olacak. İsrafı ne derece önleyecek, 4 ekmek alacak. Fazla yiyemeyecek, yine israf olacak. Bu mantıklı bir yaklaşım değil. Çalışanlara istirahat payını anlarım ama israf açısından çözüm getirici bir uygulama olacağını zannetmiyorum.

‘Kendi ekmeğimi kendim yaparım’
Yemek Yazarı, Mutfak Dostları Derneği Başkanı Ahmet ÖRS:

İnsanlar her şeye alışıyor, buna da alışabilir miyiz, bilmiyorum ama ben ambalaj içine ekmek koyarak satmayı da bizim ekmek alışkanlığımıza uygun bulmuyorum. Yavaş yavaş bize onu empoze etmeye çalışıyorlar. Fırıncılar ayda bir de çalışabilirler. Ekmeğin içine koruyucu madde koyarlar, biz bir ay boyunca o ekmeği kemiririz. Biz sesimizi çıkarmadığımız sürece bunlara müstahak olacağız. Bunu kabul etmiyorum. Zor durumda kalırsam kendi ekmeğimi kendim yapacağım. Biz kurumuş ekmeği değil, taze ekmeği severiz. Alman bir ekmek yapıyor, 15 gün yiyor. Biz o ekmeği benimsemiyoruz, zaten yapamıyoruz da.

‘Hayatın tüm alanlarıdan keyifli noktalar yok ediliyor’
Gazeteci-Yazar Serdar TURGUT:

Halkımız buna hazır mı bilmiyorum ama hayatın tüm alanlarından keyifli noktaları yok etmek gibi bir hareket var sanki. Pazar günü, çalışan çalışmayan herkes için önemlidir. Ayrı bir kültürel anlamı vardır. Yaşam içinde küçük keyifler yaşarsak, genelini de keyifli geçiririz. Bunun dışında israfı önleyeceğini düşünmüyorum, ekmeğini alan yiyor zaten, ne alakası var?

‘Fırın işçileri 365 gün 24 saat çalıştırılamaz’
Fırıncılar Odası Başkanı Fahri ÖZER:

Fırın işçileri 365 gün 24 saat çalışıyorlar. Bunların çalışmamaları için, haftada bir gün çoluk çocuğuyla tatil yapabilmesi adına bir kampanya başlatacağız. Aynı zamanda ekmek israfının da azalacağını düşünüyoruz. Cumartesi fazla ekmek üretilecek. Siz cumartesi günü evinize 2 günlük ekmek alacaksınız. Yetmediği zaman da tabii ki evinizdeki bayat ekmekleri bir şekilde değerlendireceksiniz. İsrafın bu şekilde az da olsa önüne geçmiş olacağız. Bağcılar’dan sonra kampanyayı başka ilçe belediyelerini de katarak genişletmek için çalışmalarımız sürüyor.

‘Geçmiş yıllarda da böyleydi doğru buluyorum’
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek ATAMAN:

Pazar günü fırınların açık olma zorunluluğunu iş yaşamı içinde çok acımasız buluyorum. Geçmiş yıllarda da ekmeklerimizi bir gün önceden alırdık. Ben kişisel olarak tepki duymuyorum. Çalışma yaşamında her türlü hizmeti üreten kişilerin bir gün tatile ihtiyaç duyduklarını düşünüyorum. Bana göre yanlış bir karar değil. Cumartesi günü üretilen ekmeği hepimiz tüketebiliriz. Ben doğru buluyorum. Yıllar önce de böyleydi. Yalnız israfı olumlu mu etkiler, olumsuz mu etkiler, onu bilemiyorum.(haberdar)

Ekmeksiz yaşanır mı?

İstanbul Fırıncılar Odası’nın fırınların pazar günü kapatılması için çalışma başlatması polemiğe yol açtı.