Dolar

34,8758

Euro

36,6247

Altın

3.023,15

Bist

10.099,10

Vekilin oğlu: Çevik Kuvvet beni dövdü

Hatay'da kendisini döven polisleri teşsih ederken çekilen görüntüleriyle gündeme gelen milletvekili oğlu Türkoğlu, polisin kendisini tanımadığı için dövdüğünü söyledi

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-28 18:53:46

Vekilin oğlu: Çevik Kuvvet beni dövdü
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde yaşanan olay sonrası savcılığın talimatı ile Emniyet Müdürlüğü'nde suçlanan polis memurlarıyla ilgili yapılan teşhise katılan AK Parti Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu'nun oğlu İstemi Kağan Türkoğlu Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na konuştu.

Olaydan bir hafta önce evlendiğini ve Adana'ya yerleştiğini belirten İstemi Kağan Türkoğlu (25), Dörtyol'daki ailesini ziyarete gitmek üzere yola çıktığı sırada babasının danışmanı Fehmi Rigan'dan bir telefon aldığını söyledi. Rigan'ı da Dörtyol Emniyet Müdürlüğü'nün kantinini işleten AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Ömer Uzun'un haberdar ettiğini anlatan Türkoğlu, "Çevik Kuvvet'te görevli polis memuru A.A. tost istiyor. Uzun, telefonla konuştuğu için eliyle 'bir dakika' işareti yapıyor. Polis nöbete gittiğini belirtip, tostun nerede kaldığını soruyor. Uzun geldiğinde ise polis memuru 'Sen beni nasıl bekletirsin, senin kafanı küçültürüm' diyor. Bu ifadeler üzerine Ömer Uzun tost yapmaktan vazgeçiyor. Etraftaki dört çevik kuvvet polisi Uzun'un üzerine yürür. Uzun da babamın danışmanı Fehmi Rigan'ı arıyor. Dörtyol'da olduğumu bilmeyen Fehmi Bey'de beni aradı. Benim kredi kartım kendisindeydi. Kredi kartımı vermek istediğini söylerken, bu olaydan da bahsetti." dedi.

Bu haber üzerine babasını aradığını dile getiren Türoğlu, şöyle devam etti: "Babama 'Ben de emniyet müdürlüğüne gidiyorum. İlçe emniyet müdürünü ararsan, olaya vakıf olsun. Her halde Ömer biraz tartaklanmış' dedim. Babam İlçe Emniyet Müdürlüğü'nü aramış. Fehmi Rigan ile buluşup emniyette gittiğimizde bizi Ömer Uzun karşıladı.

Emniyet müdürünün odasına çıktık. Ama içeride olmayınca, aşağıda lokalin önünde bekledik. Bu sırada Ömer'e konuyla ilgili sorular sordum. Orada geçerken de küfür eden polis memuru A.A.'yı gösterdi. A.A. iki eliyle gözünü işaret ederek, 'ben yaptım, bana iyi bak' hareketini yaptı. Ben de kendisine 'sen bana iyi bak, sen beni iyi tanı' cevabını verdim. Ömer Uzun'un Fehmi Bey'i aramasından sonra çevik kuvvet sanki bizlerin orayı basmaya, bir güç kullanmaya gitmiş psikolojisine bürünmüş. Ben bu kelimeyi dedikten sonra 15 çevik kuvvet ekibi amiriyle birlikte 'Sen kimsin. Benim memuruma nasıl emniyet içerisinde tehdit edersin' diye kafama, gözüme ve sırtıma vurdu. Fehmi Bey'e Hacı Bayram Türkoğlu'nun danışmanı diye, Ömer Uzun Gençlik Kolları Başkanı diye kimse dokunmuyor. Benim milletvekili oğlu olduğumu bilmiyorlar, 'herhalde cengaver' diye davrandılar. Onun için bana saldırıyorlar. Fehmi Bey'i tutuyorlar, Ömer'i iki kolundan tutup, uzaklaştırıyorlar, bana fiziki müdahalede bulunuyorlar."

Polislerin saldırısına uğradığı lokal ile arka merdiven arasında güvenlik kameralarının olmadığını aktaran Türkoğlu, özellikle bu yere itildiğini savundu. Çelme takıldığını ve yere düşürüldüğünü kaydeden Türkoğlu, fiziki saldırıyla beraber küfürlü hakarete uğradığını ileri sürdü. 15 kişilik polis memuru arasında ikisini teşhis ettiğini vurgulayan Türkoğlu, A.A.'nın elini tutuğunu ve 'senden şikâyetçi olacağız' diyerek, emniyetin içerisine götürüldüğünü açıkladı. Emniyette niçin dayak yediğini sorduğunda ise polislerin, 'gerektiğinde fiziki müdahalede bulunmak' gibi bir görevinin bulunduğunu söylediğini anlatan İstemi Kağan Türkoğlu, olaydan sonra milletvekili babasını arayıp, tartaklandığını anlattığını hatırlattı.

"SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM"

Tüm bu yaşananların ardından savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve ifadesini alan bayan savcıya, 'Emniyetin içinde bir kelime etmeden, saldırıya uğradık. Sizin yüce adaletinize sığınıyoruz.'dediğini aktaran Türkoğlu, gece 00.01'e kadar adliyede kaldığına dikkat çekti. Savcılığın emriyle ve iki kamera ile suçlanan polislerin 'teşhis' edileceğinin kendisine söylendiğini ifade eden Türkoğlu, şunları söyledi: "Teşhiste 23 çevik kuvvet polisi vardı. İçerde beli olmasın diye amirlerinin apoletlerini sökmüşler. Ben dayak yediğim polisleri teşhis ettim. Bunlar kamera görüntülerine yansımıyor. Polislerden Ö.U. ve fotoğraflardan A.A.'yı teşhis ettik. Olayın sadece teşhis kısmı günde düştü."

Uğradığı saldırıyla ilgili sağlık raporu aldığını ve sadece ensede kızarıklık tanısı verildiğini dile getiren Türkoğlu, "Darp sırasında vücudumun kaba yerlerine vuruldu. İlla bir yara olacak diye bir şey yok. Teşhisi sadece ben yapmadım. Benden sonra Fehmi Rigan ve Ömer Uzun da girdi. Aynı kişi teşhis edildi." diye konuştu.

"GÖRÜNTÜLER BİZİ DERİNDEN YARALADI"

Yakın bir tarihe kader emniyette davetiye vermek için gittiğini ve bu görüntülerin kendilerini derinden yaraladığını vurgulayan Türkoğlu, "Sanki polis düşmanı gibi lanse ediliyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Polisimize bir şey olsa, ilk biz onlara sahip çıkarız. Dörtyol olaylarında sabaha kadar göğsümüzü siper eden biz olduk. Medyada sanki milletvekilin oğlu olarak ben polisleri dizmişim gibi yansıtılıyor. Kesinlikle savcılığın yürüttüğü bir teşhis. Benim yaptığım bir vatandaş olarak suç duyurusunda bulunmak oldu." bilgisini verdi.

Teşhis yapıldıktan sonra Ankara'da olan babasını bilgilendirdiğini aktaran Türkoğlu, "Ben suç duyurusunda bulundum. Adalet ve yetkililer gerekli gördükleri şekilde suçlu buldukları kişileri ister açığa alır, ister yer değiştirir. Bizim inisiyatifimizde olan bir şey değil. Olaydan 10 gün sonra baba 'bu amirimizin de çocukları var. Küçük tatsız bir olay yaşanmıştır' diye ricalarda bulundu. Biz zaten biz olanları hiç tasvip etmiyoruz." ifadelerini kullandı.

"TEŞHİS ZATEN BÖYLE YAPIYOR"

Teşhis olayının yöntem olarak zaten bu şekilde yapıldığını kaydeden Türkoğlu, vekil oğlu veya bir vatandaş için de prosedürün değişmediğini belirtti. Türkoğlu, iddia edildiği gibi polis memurlarına 'sizi sürdürürüm' demediğini sözlerine ekledi.

Haber Ara