Egemen Bağış: Biz zaten AB'ye girdik

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Avrupa;da 5,5 milyon insanımızla biz zaten AB'ye girdik'' dedi.

Temaslarda bulunmak üzere Belçika'da bulunan Bağış, TRT Türk'ün Beringen kentinden canlı yayınlanan ''Avrupa'da Ramazan'' isimli iftar programına katıldı.

Bağış, burada yaptığı konuşmada, uzun yıllar yurtdışında yaşadığını belirterek, ''Yurtdışında vatanından uzak yaşamanın ne demek olduğunu, Ramazan heyecanının yurtdışında nasıl hissedildiğini, onun aslında bazen bir hüzne nasıl dönebileceğini çok iyi bilirim. Tek başına sahur yapmanın, iftarda lokmanızı paylaşacak bir dost aramanın ne demek olduğunu iyi bilirim'' diye konuştu.

Avrupa'ya 50 yıl önce gelen Türklerin de büyük sıkıntılar yaşadığını, mücadeleler verdiğini kaydeden Bağış, ''Ama çok şükür, bugün artık Avrupa'nın göbeğinde minareli camiler yapabilecek, sokak iftarları yapabilecek duruma geldiler. Birbirleriyle dayanışma içerisinde çok önemli başarıları kazanabilecek noktaya geldiler. Ama daha önemlisi Belçika'nın eyalet parlamentosuna milletvekilleri, bakanlar çıkarabilecek güce de sahip oldular'' dedi.

Bağış, programın konuklarından gazeteci Yavuz Donat'ın ''Türkiye'nin fiili olarak AB'ye girdiği'' yönündeki sözlerini de değerlendirirken, ''5,5 milyon insanımızla biz AB'nin içerisindeyiz. 5,5 milyon rakamı birçok AB üyesi ülkenin toplam nüfusundan çok daha fazla ve her geçen gün ekonomik güçleri artan, çalışkan, genç, dinamik bir nüfus. Dediğiniz gibi, biz AB'ye girdik ama AB daha farkında değil'' ifadesini kullandı.

Bağış, Avrupa'daki Türklerin birer vergi mükellefi, vatandaş ve seçmen olarak, sahip oldukları hakların bilinciyle hem bulundukları ülkelere katkıda bulunduklarını, hem de bu ülkelerle Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirdiklerini ifade etti.

Avrupa'daki Türklerin kendi görev alanı içerisinde yer alan AB sürecinde de büyük destek verdiğini belirten Bakan Bağış, ''Avrupa'da yaşayan her bir kardeşimiz artık bizim müzakere heyetimizin doğal üyeleri haline geldiler'' dedi.

''Ramazan aslında bizim inançlarımızı, değerlerimizi tanıtmak için de bir büyük vesile'' diyen Bağış, Almanya'nın Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer'in yayınladığı mesaja işaret ederek, Böhmer'in, ''Türklerin kültürünü ve konukseverliğini iftar sofralarından öğrendik'' dediğini aktardı.

''Bu sofrayı gören bir Belçikalının Türklerden korkmak için bir sebep olmadığını anlaması gerekiyor'' diye konuşan Bağış, Avrupa'da kurulan iftar sofralarının, Türkleri Avrupalılara anlatmada çok büyük bir vesile haline geldiğini söyledi.

Beringen'de iftarlarını açan Türklerle sohbet eden ve Türklere ait işletmeleri de gezen Bağış, Ramazan ayının insanın kendi kendini hesaba çekmesi gerektiği bir dönem olduğunu ifade ederek, ''Avrupa'daki kardeşlerimizin de, 50 yıl evvel geldiklerinde ne durumdaydılar, bugün ne durumdalar, bunun bir hesabını çıkarmalarında çok önem görüyorum. Ama bundan daha önemli bir şey varsa, 50 yıl sonra bu toplum nerede olacak, bunun stratejik hesabını, planlamalarını yapmaları gerekir'' dedi.

Bugün Avrupa'da artık Türk bakanlar, yönetmenler, hukukçular ve doktorlar bulunduğunu kaydeden Bağış, ''Avrupa'da 5,5 milyon insanımızla biz zaten AB'ye girdik. Ama 50 yıl sonra bu gençlerimizin gerekli eğitimi alarak, bu ülkelerin kilit noktalarına gelebilmelerini sağlayabilirsek, o zaman gerçekten bir sonraki yüzyıl bizim yüzyılımız olacak'' diye konuştu.