Libya 'yeni'lenirken...
40 yıllık Kaddafi yönetiminin kanlı bir şekilde devrilmesinden sonra Libya'da geçici parlamentoyu oluşturmak üzere seçimler yapılmıştır.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-25 13:17:10
Bu yeni parlamento yeni anayasayı yaparak ülkeyi gelecek yıl tekrar seçimlere götüreceği için kritiktir. Libya'da 1951 yılındaki bağımsızlıktan sonraki krallık döneminde bazı yerel seçimler yapılmıştı. Daha sonraki istikrarsızlıktan yararlanan Muammer Kaddafi, 1969 yılında darbe yaparak ülkede kırk yıl sürecek bir sistem oluşturmuştu. Bu yazıda Kaddafi sonrası Libya'nın durumu ve ilk parlamento seçimlerinin anlamı tartışılacaktır.
Kırk yıllık yönetiminde Muammer Kaddafi "Cemahiriye" diye adlandırdığı ve Yeşil Kitap'ta özetlediği cumhuriyetçikler yönetimi olarak tanımlanabilecek bir yapı kurmuştur. Ütopik sosyalizm ve Arap milliyetçiliği felsefesinin sentezinden oluşan yönetim anlayışı petrol gelirlerine rağmen oldukça başarısız bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Kaddafi'nin kişiliği etrafında tek kişiye bağlı oluşan yapı ile düzen ve kurumlaşma yapılmamış, keyfî ve baskıcı bir yapı oluşmuştur. Ayrıca, Kaddafi petrol gelirlerini kendi aşiretinde, bölgesinde ve hatta dışarıda bolca dağıtırken ülkenin doğu bölgelerinde ve başka aşiretlere aynı oranda dağıtmamıştır. Libya'nın ekonomik durumu Mısır ve Tunus kadar da kötü değildi. Hatta görece halkının refahına önem verdiği söylenebilir. Ancak baskıcı, dengesiz ve savurgan tutumuna içeride oluşan tepkilere dış destek de eklenince Kaddafi rejimi zor da olsa düşmüştür.
Kaddafi'nin düşmesi kanlı olmuş, uzun süren çatışmalarda 50 binden fazla Libyalı ölmüş ve bir o kadar da yaralı ve kayıplarla kurbanların sayısı 100 bine ulaşmıştır. Kaddafi'nin devrilmesinden sonraki süreç, Ulusal Geçiş Konseyi yönetiminde, yaraların sarılması, siyasi ve sosyal örgütlenme, partileşme ve seçimlere hazırlık çalışmalarıyla geçmiştir. Bu süreç sıkıntılı geçtiği için Türkiye, Libya'ya malî ve lojistik yardımda bulunmuştur. Hem Kaddafi düştükten sonra maaşları ödeyemeyen geçiş hükümetine maddî yardım yapmış hem de Kaddafi'nin Türkiye bankalarına yatırdığı 2 milyar doları serbest bırakmıştır. Ancak Batı ülkeleri Libya'nın Batı'daki paraları için aynı şeyi yapmakta ayak sürüdüğü için Geçiş hükümeti maaşları ödemekte bile zorlanmıştır.
Seçim süreci de Libya'da sancılı geçmiştir. Seçimlerde bir yandan daha önce kurulmasına izin verilmeyen siyasi partiler bastırılmış veya sürülmüştür. Sosyalistler, İhvan-ı Müslimîn ve Selefi hareketleri gizlice faaliyetlerini sürdürmek zorunda kalmışlardır. Seçimden sonra yeni partiler ve hareketler hızlıca ortaya çıkarak seçimlerde yarışmışlardır. Seçim propagandalarında yoğun biçimde işsizlik, din, kabilecilik ve federalizm tartışmaları yaşanmıştır. Bir yanda liberal ve laik siyasetçiler, diğer yanda dinî ve kabile grupları seçim sonuçlarını etkilemeye çalışmışlardır. Bingazi'de hem petrol kaynaklarından daha fazla kaynak isteyen ve verilen milletvekili sayısını az bularak federalizm isteyen bazı grupların çıkardığı sorunlar dışında seçimler genel olarak sorunsuz ve çok başarılı geçmiştir.
Resmî olmayan sonuçlara göre seçimleri Batı'da eğitim görmüş ve Kaddafi hükümetinde danışmanlık yaptıktan sonra ayrılıp Ulusal Geçiş Hükümeti'ne başbakanlık yapan –kendisi aday olmasa bile– Mahmud Cibril'in öncülük ettiği Ulusal İttifak kazanmıştır. Bu ittifak genel olarak liberal ve laik bir çerçevede hareket eden partilerden oluşmaktadır. Arap toplumları göz önüne alındığında laik olması şeriata karşı olmaları anlamında değil, şeriatı kanunların tek kaynağı yerine kaynaklarından biri olarak kabul etmelerinden gelmektedir. Batı eğilimli olsa da Cibril'in başını çektiği ittifakın genel çizgisi Türkiye'deki AK Parti'nin eğilimine benzemektedir. Doğrudan İslamcı bir söylem yerine İslamî değerleri reddetmeyen ve özgürlüklere vurgu yapan dindar bir anlayış ön plana çıkmaktadır. Bu partilerin genel gündemi, güvenliğin sağlanması, altyapının yeniden inşası, petrol sanayisinin geliştirilmesi ve şeriatın tam uygulanmasına karşı olma konusuna yoğunlaşmaktadır.
SEÇİM SONUÇLARI İHVAN İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
Liberal-laik ittifak Mahmud Cibril'in sahip olduğu tanınmışlığın sağladığı güveni avantaja çevirmiştir. Cibril'in başarısında Libya'nın en kalabalık kabilesi Warfalla'ya mensup olması bir faktör olsa da kabilesinin olmadığı birçok bölgeden de oy almayı başarmıştır. Bu seçimler Libya'da kabileciliğin sanıldığı kadar belirleyici bir faktör olmadığını ve olmayacağını gösterdiğinden demokratik kültür için olumlu bir sonuç doğurmuştur. Mahmud Cibril, seçimlerde İslamcıların Libya'yı İran'a çevireceği veya Tunus ve Mısır'daki gibi karmaşaya yol açacağı konusunda korkutarak oy toplamıştır. Bu seçimlerden sonra oluşacak parlamento yaklaşık bir yıl görev yapacaktır ama yeni anayasayı yazarak ülkeyi bir yıl sonraki seçimlere götüreceği için önemlidir. Asıl önemli seçimler gelecek yıl yapılacak seçimler olduğu için partiler kozlarını asıl gelecek seçimde paylaşacaklardır.
Seçim sonuçları Arap Baharı ve İhvan için de anlamlar taşımaktadır. Tunus, Fas ve Mısır'da İslamcı partilerin başarısı Libya'da sekteye uğramıştır. İslamcı partiler ve özellikle İhvan-ı Müslimîn'in Adalet ve İnşa Partisi, beklentilerin altında kalarak ikinci olmuştur. Bu başarısızlıkta özellikle İhvan'ın partisinin geç kurulması, kadın ve gençlere hitap edememesi, kendine fazla güvenmesi ve seçim kampanyalarına çok önem vermemesinin payı vardır. Ayrıca, Libyalıların milliyetçi tavrı yüzünden varsayılan Mısır bağlantısı İhvan'a ilgiyi azaltmış olabilir.
Gelecek yıl baharda yapılması planlanan seçimlere kadar görev yapacak ve yeni Anayasayı hazırlayacak Ulusal Konsey, 200 milletvekilinden (120'si bağımsız, kalanı parti adayları) oluşacaktır. Bağımsız adayların eğilimleri genel eğilimi ve yeni hükümetin yapısını belirleyecektir. Yeni durumda İslamcılar yine de hükümeti kuracak çoğunluğu sağlama şansları olabilecektir. Her durumda İslamcıların iktidarda veya muhalefette Libya siyasetinde etkili olacakları anlaşılmaktadır.
Kısaca, 100 bin kişiyi mağdur eden bir iç savaştan sonra karışıklık ve bölünme işaretleri gösteren Libya'da ilk parlamento seçimleri başarıyla tamamlanmıştır. Kritik bir eşik aşılarak ülkede demokrasi çarkının dönmesi yönünde ciddi bir merhale geçilmiştir. Önümüzdeki bir yıllık süreçte yıkılan altyapının yeniden inşası, kurumsallaşma ile yeni anayasal ve yasal zemin hazırlanacaktır. Göreve İslamcılar veya Ulusal Kuvvetler İttifakı'nın gelmesi Türkiye ile ilişkileri çok fazla değiştirmeyecek ve daha güçlü olacaktır. Türkiye'nin siyasî, ekonomik ve hatta akademik kadrolarla Libya'yı daha fazla izlemesi ve gündemine alması gerekmektedir. Sonra atı alan Üsküdar'ı geçmesin.
*Doç. Dr., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
SON VİDEO HABER
Haber Ara