Kısakürek ve Karakoç’un kıraathanesi yeniden açıldı

Marmara Kıraathanesi, Türk fikir hayatı için efsane bir mekân. 1958 tarihinde Beyazıt’ta açılan kıraathane, 1984′e kadar gazetecilerin, yazarların, akademisyenlerin bir araya geldiği bir yer oldu. Necip Fazıl Kısakürek ile Sezai Karakoç kıraathaneye sıklıkla giden isimlerden sadece ikisi. Marmara Kıraathanesi’nin yerinde bugün tekstil malzemelerinin satıldığı bir bina bulunuyor. Basın Bayramı’nın kutlanacağı Marmara Kıraathanesi gerçek Marmara Kıraathanesi değil. Basın İlan Kurumu (BİK), bu efsane mekânı Basın Bayramı dolayısıyla yeniden açtı. BİK, kıraathanenin aynısını Ayasofya Müzesi önünde kurdu. 200 kişi kapasiteli bu alanda herşey, Marmara Kıraathanesi’nde olduğu gibi aslına uygun şekilde düzenlendi. Yazarlar ve gazeteciler, 25 Temmuz’a kadar bu mekânda her akşam iftardan sahura kadar bir araya gelecek. Sadece basına açık olacak kıraathane ve etkinlikler, kıraathane dışına kurulacak bir platformla dışarıdan da izlenebilecek.

Kıraathanenin temsili platformunun açılışını İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve diğer yetkililer yaptı. Marmara Kıraathanesi’nin eski müdavimleri, kurulan mekanda bol bol geçmiş günleri yad etti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, yaptığı konuşmasında özgür basının önemine değindi.

Marmara Kıraathanesi’nin aktif olduğu zamanlarda, kahvehanenin müdavimlerinden olan İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ahmet Nuri Yüksel, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Kıraathanede edep dairesinde konuşulurdu. Örneğin camide bir mürşid bir de mürid vardır. Ancak kıraathanede herkes yeri gelince hem mürşid hem de mürididir. Buraya profesörlerden, askerlere ve dini cemaat mensuplarına kadar birçok kişi gelirdi. Avrupa’da doktora yapmış insanlar da vardı.”

Kıraathanede tarihi, siyasi ve sosyal konularda konuşulduğunun altını çizen Avukat Halil Durak da, Marmara Kıraathanesi’nin ekonomik şartlar sebebiyle kapatıldığını dile getirdi. Basın kuruluşlarının eskiden olduğu gibi Babıali’ye geri dönmesini arzu ettiklerini kaydeden Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, özgür haberciliği desteklediklerini ifade etti.