Dolar

34,8734

Euro

36,6770

Altın

3.041,57

Bist

10.058,47

Almanya'da bankalara demokrasi balansı gerekiyor

Almanya'da daha önce 'bankaların faiz vurgununu' gündeme getiren Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Sigmar Gabriel, bu kez hazırladığı sekiz maddelik bildiriyle finans sektörünü yerden yere vurdu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-23 14:04:09

Almanya'da bankalara demokrasi balansı gerekiyor
Bankaların küçültülerek yeniden "demokrasiyle uyumlu" hale getirilmesini isteyen Gabriel, finans sektörünün "tüketicileri yolmasına izin verilmemesi" gerektiğini vurguladı. Koalisyon hükümeti ve bankacılık sektörü SPD liderinin hazırladığı bildiriyi ağır dille eleştirirken, ekonomi uzmanları sekiz maddelik eylem planında yer alan önerilerin büyük kısmını makul buldu.

Bankaların tüketicilere uyguladığı yüksek faiz oranlarına karşı savaş ilan eden SPD lideri Sigmar Gabriel, bu kez sekiz maddelik bir bildiri hazırlayarak görüşlerine açıklık getirdi. Bankaları siyaset dünyasına baskı yapmakta itham eden Gabriel, finans kuruluşlarını vergi kaçırmaya yardımcı olmak, vurgunculuk ve manipülatörlük suçladı.

Seçim kampanyasında bankaların çarpık uygulamalarını öne çıkaracağını ifade eden SPD lideri, hazırladığı eylem planında, "2013 yılında yapılacak federal milletvekili seçimleri bankaların ve finans sektörünün zapt edilmesi hakkında verilecek kararı belirleyecek." ifadelerine yer verdi.

Hazırladığı bildiride finans sektörünü neredeyse yerden yere vuran Sigmar Gabriel, "bankaların devlete şantaj yaptığını", "izlenecek politikaları dikte ettiğini", "çalışanlarına düzgün maaş vermediğini", "müşterilerini yolduğunu" ve "tasarruf sahiplerinin paralarıyla spekülatif işlemler yürüttüğünü" ileri sürdü.

Bankacılık sektörünün 2008 yılında yaşanan finans krizine rağmen yeniden yüksek risk içeren finansal faaliyetlere yöneldiğini savunan Gabriel, "Buna karşılık sorumluluk üstlenmek istemeyen bankalar, işler sarpa sardığında devletin kurtarma paketi hazırlamasını istiyor. Bu da Federal Meclis'i sürekli anayasal olağanüstü hal şartlarında çalışmak zorunda bırakıyor. Bütün bunlar siyasetin halkın gözünde güçsüz görünmesine ve finans sektörünün uzantısıymış gibi algılanmasına yol açıyor." ifadelerine yer verdi.

SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel kaleme aldığı bildirinin devamında ise yasa koyucunun piyasaları yeniden "demokrasiyle uyumlu" hale getirmesi gerektiğine işaret ederek, "Sadece suçlayıp yakınmak yerine, yeniden harekete geçmemiz gerekiyor." diye yazdı. Bankalar için Avrupa genelinde geçerli bir iflas mevzuatı hazırlanması gerektiğini belirten Gabriel, böylelikle finans kuruluşlarına ulusal ekonomileri tehlikeye düşürmeden iflas etme imkânı verilebileceğini ifade etti.

SPD lideri ayrıca büyük bankaların devletlerin hazırlayacağı kurtarma mekanizmalarına yaslanmak yerine, kendi aralarında AB'deki bütün bankaları kapsayacak bir özel kurtarma fonu hazırlamasını talep etti.

Gabriel alınacak bütün tedbirlere rağmen bankaların yine de "kurtarılmasının" gerekmesi halinde, ilgili bankaların devlet tarafından "kamulaştırılması" gerektiğini vurguladı. Bankaların tasarruf sahiplerinin parasıyla spekülatif işlemler yapmasına da izin verilmemesi gerektiğine dikkat çeken SPD lideri, "Normal bankacılık işlemleri ile yatırım bankacılığı işlemlerinin hukuken ya da bilanço düzeyinde birbirinden ayrılması gerekiyor. Finans sektörünün küçülmesi ve yeniden 'sıkıcı' hale gelmesi lazım. Bankaların aşırı borçlanmaya dayalı kar fantezileri yapmak yerine, yeniden reel ekonomiyi finanse eden geleneksel görevine dönmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

SPD liderinin hazırladığı eylem planına koalisyon hükümetinin ortağı CDU/CSU ile FDP'ye mensup siyasilerden tepki gelirken hükümete danışmanlık yapan beş kişilik bilirkişi komisyonunda yer alan Peter Bofinger bankaların sahip olduğu gücün sınırlanmasını isteyen SPD liderine destek verdi. Deutschlandfunk radyosuna demeç veren Bofinger, "Daha önce olduğu gibi hâlihazırda da bankaların aşırı güçlü olması ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bankaların iflas etmesini sağlamak mümkün değil. Ancak serbest pazar ekonomisinin doğası gereği ticari hata yapanların iflas sorumluluğunun da üstlenmesi gerekiyor." dedi.

Bu arada büyük bankaların oluşmasını engellemek gerektiğini ifade eden Bofinger, finans sektöründe bankaların diğer bankalara vereceği krediler ile bankalar arası işlemleri ayıracak bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek, "Bunun sonucunda örneğin Deutsche Bank gibi büyük bir banka iflas ettiğinde, bundan diğer bankaların etkilenmemesinin sağlanması gerekiyor. Tek bir bankanın iflas etmesine izin verilemeyecek kadar büyümesine izin verilmemeli." ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara