Saldırıyı hayata geçiren Norveçli aşırı sağcı Anders Behring Breivik (33), polis kılığına girerek ilk önce başbakanlık binalarını bombalamış, daha sonra İşçi Partisi gençlik kollarının Utöya adasında
Oslo’da bombanın infilak ettiği başbakanlık binalarının önünde bugün anma programı düzenlendi. Norveç Başbakanı ve İşçi Partisi Başkanı Jens Stoltenberg ile Norveç Kralı Harald binanın önüne çelenk bıraktı.
Programdaki konuşmasında oldukça duygulu sözler sarf eden Norveç Başbakanı ve İşçi Partisi Başkanı Jens Stoltenberg, konuşmasında sıkça birlik ve beraberliğe değindi. Stoltenberg, “22 Temmuz terör saldırısının vuku bulduğu ilk anda çaresizlik içindeydik. Ancak olayın hemen sonrasında milletçe bir araya gelerek, hem birliktelik, hem de insaniyet ve çoğulculuk adına bir beraberlik örneği gösterdik.” dedi.
Terör olayında hayatını kaybedenleri bir yıl sonra anmanın ve toplanmanın sebeplerine de değinen Stoltenberg, bunların en önemlilerinin, çok kültürlülüğü ve demokrasi kültürünü korunabilineceğini göstermek olduğunu ifade etti. Diğer taraftan Jens Stoltenberg, terörist Breivik’in eyleminde başarısız olduğunu, ama halkın kazandığına vurguda bulundu.
Saldırı sonrasındaki bir yılın oldukça zorlu geçtiğini aktaran Başbakan, “Hayatını kaybedenlerin akrabaları, arkadaşları, anne-babaları ve binlerce insan, onların yokluğunu çaresizlik içerisinde hissetiler.” şeklinde konuştu.
Utöya ve Oslo’da yaşamını yitirenlerin hayat ateşlerinin söndüğünü, bu trajedinin, ülkedeki herkesin taşıyacağı derin bir acı bıraktığını belirten Stoltenberg, vefat edenlerin arkasında söyle seslendi: “Ama kimse sizden güzel hatıralarınızı alamaz. Bir babanın güvenli elleri, bir çocuk odasının neşeli seslerinin yanında, iyilik ve mutluluk asla yok edilemez. 22 Temmuz kaybettiğimiz bu canlarla anılacak. Vefat edenleri her zaman minnetle anacağız. Ve yarınların gizli-açık yaralarını sarmak için; onların yanı başlarında olacağız.”
Breivik’in terör saldırısının, insanlara hayatın ne kadar önemli ve hassas dengeler üzerinde durduğunu öğrettiğini bildiren Norveç Başbakanı, “Öyle ki, hayat elimizden bir an gidebilir. Her şey için çok geç olabilir. Dolayısıyla hayattaki her anımız için şükretmeliyiz. Dostlarımızla, sevdiklerimizle ve değerli gördüğümüz işlerle bu yaşamı değerlendirmeliyiz. Gelin bugün ölmüşlerimizi yaşama sevinciyle onurlandırmamız için hep beraber söz verelim.”
Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg konuşmasını, hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı dileyerek, onların bu trajediyi büyük bir metanetle atlattığı hatırlatmalarıyla tamamladı.
Törende Norveç Veliaht Prensi Haakon ve Prenses Mette-Marit, Kraliçe Sonja, Savunma Bakanı Espen Bart Eide, Sağ Parti Başkanı Erna Solberg, Adalet ve Kamu Güvenliği Bakanı Grete Faremo, Çevre Bakanı Bård Vegar Solhjell, Çocuk-Aile ve Eşitlikten sorumlu Bakan İnga Marte Thorkildsen, Ticaret Bakanı Trond Giske, Kalkınma Bakanı Heikki Holmas, Devlet Bakanı Karl Eirik Schjott-Petersen, Norveç eski Başbakanı Kjell Magne Bondevik, Oslo Emiyet Müdürü Benedicte Bjornland, Oslo Belediye Başkanı Fabian Stang, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland ile çok sayıda medya mensupları ve halk yerini aldı.
“22 TEMMUZ, TERÖRİSTLER MÜSLÜMAN’DIR ÖNYARGISINI KIRDI”
Diğer taraftan Oslo Eyalet Meclis Üyesi Mertefe Bartınlıoğlu konuyla ilgili Cihan’a yaptığı açıklamada, geçen sene yaşanan acıyı, bugün ülkece hep beraber, Norveç siyaset dünyası ve halkının tek vücut olarak tekrar andığını aktardı. 22 Temmuz’un dünya geneline yerleşmiş ‘teröristler Müslüman’dır’ yargılarını kırıldığı nokta olarak nitelendiren Bartınlıoğlu, şunları ifade etti: “Bugünkü gelinen noktada, geriye baktığımızda, Norveç’teki kısmi olarak ön yargıların değişmekte olduğunu görsem de, Avrupa’da, tam tersi olarak ırkçılığın ve özellikle Müslüman düşmanlığının bu yaşananlardan maalesef hiçbir payda almamış olduğunu üzüntüyle gözlemliyorum. Kıta Avrupa’sında ilerlemekte olan Müslüman düşmanlığı, gelecek seneler içerisinde, Avrupa’nın en öncelikli ve halledilemeyeceği bir problem haline gelecektir. Bu yüzden 22 Temmuz sürecinin, öğretilerini yaşatmak ve yeni çok kültürel Avrupa’yı daha fazla anlamak zorunda olduğumuzu bugün bir kez daha belirtmek isterim.”
Öte yandan Utöya Adası’nda hayatını kaybedenler arasında yer alan Gizem Doğan’ın babası Abdulkadir Doğan dsa Zaman gazetesine yapmış olduğu açıklamalarda, 22 Temmuz’dan sonra meydana gelen birliktelik ve hükümet görevlilerin kendilerine gösterdiği ilginin, bir nebze de olda kızının acısına su serptiğini söyledi. Diğer taraftan acılı baba Abdulkadir Doğan, bu olayın, ilerleyen yıllarda, ülkedeki Müslümanları ve Norveçlileri bir birlerine kaynaştıracağını, tüm ülkenin, hep beraber bu barbarlığın yanında değil de karşısında olup, bunun üstesinden geleceğini ifade etti.