Suriye'nin suçlamasına yanıt verdi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi bünyesinde açılan İslami İlimler Fakültesi'nce düzenlenen ''Türkiye'nin İslami İlimler Birikimini Dünyaya Açmak'' panelinde yaptığı konuşmanın ardından, gazetecilerin sorularını cevapladı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-20 10:38:23
Suriye'nin suçlamasına yanıt verdi
"Keşke bunların hiçbiri yaşanmasaydı" diyen Davutoğlu, Suriye'nin dünkü saldırılardan Türkiye'nin de aralarında bulunduğu dört ülkeyi suçlamasına "Bu acıların müsebbibi halkına savaş açmış olan yönetimdir" yanıtını verdi.
Irak ile hava sahası krizi
Irak havasının Türkiye'ye kapatılıp kapatılmadığına ilişkin bir soru üzerine de Davutoğlu, ''Dün hayretle ben de gazetelerde okudum, Irak hava sahası Türkiye'ye kapatıldı diye. Böyle bir durum söz konusu değil'' dedi. Bu anlamda bir gerginlik de yaşanmadığını ifade eden Davutoğlu, Irak tarafından tespit edilen bir uçağın söz konusu olduğunu, bunun Irak tarafından kendilerine iletildiğini söyledi. Davutoğlu, o uçağın hangi ülkeye ait olduğunun da o ülke ile Irak arasındaki bir ilişki olduğunu da dile getirdi. ''Türkiye-Irak hava sahası bir dakika bile kapanmamıştır'' diyen Davutoğlu, buradan hareketle basında bazı çevrelerin kriz çıkarma çabalarını da Türk basını adına da hayretle izlediğini söyledi.
Bulgaristan'daki saldırı
Bulgaristan'daki saldırının Türkiye'den geçen saldırganlarca yapıldığına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine de Davutoğlu, Bulgaristan'da İsrailli turistlere karşı yapılan saldırıyı kınadıklarını belirterek, o saldırıda vefat eden sürücünün de Türk kökenli Bulgaristan vatandaşı olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu'na da yanıt verdi
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik ifade ettiği bazı sözlerin anımsatılması ve bir özür bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine de, şunları söyledi:
''Bir kaç gün hiçbir şey söylemedim. Ama o kadar çok soruldu ki bu soru kısa bir açıklama yaptım. Niye söylemedim. Çünkü benim üslubum, hayat anlayışım, ahlak anlayışım, dil anlayışım buna cevap vermeyi bile zul addeder. Türk siyaseti için şansızlıktır. Ana muhalefet lideri, kongresini yapan, iddialı bir şekilde Türkiye'yi yönetme iddiasında olan bir liderin, herhangi bir küçük sosyal cemiyette bile sarf edilmeyecek üslubu, kamuoyunda paylaşmış olması her şeyden önce hepimizin, Türkiye'de siyasetin ne seviyeleri düştüğünün görülmesi bakımından ibret vericidir.
Benden özür dilemesi yetmez. Öncelikle kendi içinde kendisinden özür dilemesi lazım. Türk halkından özür dilemesi lazım. Bu benimle ilgili bir mesele değil. Özür dilenerek kapanacak bir konu da değil.
Biz bu konulara da, Hazreti Mevlana'yı, Hacı Bektaşı Veli'yi benimseriz. 'Edeb ya hu' deriz ya da 'Sükut ediyorsam asaletimdendir, söyleyecek sözüm var ama bir söylenen söze, lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye' diyerek, zaten ilkeyi Hazreti Mevlana koymuş. Şimdi bu söze ne söylenir. Edeb ya hu denir, İnşallah, bir daha Türk siyaseti böyle bir üslup kullananların eline kalmaz denir.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara