Dolar

34,8725

Euro

36,7751

Altın

3.048,45

Bist

10.123,54

Yüreğimiz de kapımız da açık

AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ''Biz demokratik değerler platformunda siyaset yapan, prensipleri olan bir partiyiz. Bu prensipleri kabul eden herkesin aramızda yeri var. Bizim prensiplerimizi kabul eden herkese bağrımız da, yüreğimiz de, kapımız da açıktır'' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-19 15:50:35

Yüreğimiz de kapımız da açık
Çelik, düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Bize yetki verin, analar ağlamasın. Kürt sorununu biz çözeriz'' dediğini belirterek, problemin sebebi olanların sorunların çözümleyicisi olamayacaklarını söyledi.

Çelik, ''Türkiye'deki red, inkar ve asimilasyon politikalarının sebebi de mucidi de CHP'dir ve onun zihniyetidir. Türkiye'de gayrımüslimleri, Kürtleri, Alevileri ve mütedeyyin insanları ötekileştiren, yıllarca bu ülkenin dostları ve düşmanları kategorizasyonu yapan CHP ve zihniyetidir. Eğer terör sorunundan bahsediyorsa terörle mücadele farklıdır. Kürt sorunundan bahsediyorsa Kürt sorunun sebebi de, mucidi de CHP ve O'nun zihniyetidir'' dedi.

Hüseyin Çelik, Kılıçdaroğlu'nun yurt dışına doktora için 10 bin öğrenci gönderileceği yönündeki sözlerini eleştirerek, bunun belli bir kalite gerektirdiğini ve her önüne gelen kişinin yurt dışına gönderilemeyeceğini anlattı. Bunun kaynak gerektirdiğini vurgulayan Çelik, Türkiye'de bu kadar sayıda potansiyel olmadığını, mevcut bin kişilik başvurunun da alınamadığını dile getirdi.

Hüseyin Çelik, Irak'ın hava sahasını tamamen Türkiye'ye kapattığı yönündeki haberlerin doğru olmadığını açıkladı.

''TÜZÜKTE DEĞİŞİKLİK YAPILACAK''

Yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, ''30 Eylül'de yapılacak AK Parti kongresinde 3 dönem kuralının yumuşatılacağı konuşuluyor. Bakanların da büyükşehir belediyelerine aday yapılacağı konuşuluyor. Bu konu MYK'da görüşüldü mü- sorusuna şu yanıtı verdi:

''Tüzükte bir değişiklik yapılacağı doğrudur. Bizim tüzüğümüzde milletvekili ve belediye başkanları üstüste ancak 3 dönem bu işi yapabileceği yazılıdır. Fakat bir dönem bekledikten sonra tekrar aday olabilir şeklinde bir hüküm olmadığı için bu kafa karışıklığına yol açıyor. Burada olmayan netliği sağlayacak bir değişiklik yapılacak. Bir tüzük komisyonu oluşturulacak. O komisyon bu konuda gerekli gördüğü değişiklikleri yapacak. 3 dönem kuralı ortadan kaldırılmıyor.

Bakanların belediye başkanı olmasına fırsat verilmesi meselesine gelince, bakanlarla ilgili bir değişiklik yapılmıyor. Bu kural değiştirildiği zaman bakanlar da, diğer milletvekilleri de tekrar belediye başkanlığına aday olabilir, ama olacak anlamına gelmiyor.''

''BU TAMAMEN HAYAL MAHSULÜ, UYDURMA, YALAN BİR HABER''

Çelik, ''Numan Kurtulmuş'un AK Parti'ye katılma süreciyle ilgili gelinen son nokta nedir? Ayrıca kongre sürecinde başka isimlere de teklif götürüldüğü yönünde bilgiler var. Bu isimler doğru mu'' sorusu üzerine şunları kaydetti:

''Numan Kurtulmuş ile ilgili olarak daha önce MYK'da bu konu konuşuldu. Ben bu konuda hayretimi sizinle paylaşmak istiyorum. Şöyle bir haber çıktı, MYK'da Sayın Başbakan bu konuyu gündeme getirtiği zaman ben ve Sayın Bülent Arınç buna şiddetle karşı çıkmışız. Sayın Başbakan da bize demiş ki bugüne kadar hepimizin şahsi taleplerini aldım. Gereğini yaptım. Bugüne kadar benden talepte bulunmayan bir kişi vardır. O da Numan Bey'dir'... Biz de başımızı öne eğmekle kalmışız.

Ben hayretler içerisinde kaldım. Bunun neresini düzelteceğimi bilmiyorum. Sayın Bülent Arınç MYK üyesi değil, MYK toplantılarına katılmıyor. Birarada bulunduğu hiçbir toplantıda bu konu açılmadı. Hiç böyle bir şey söz konusu olmadı. Sayın Başbakan'ın da böyle bir beyanı olmadı. Bu tamamen hayal mahsulü, uydurma, yalan bir haber.''

Çelik, Numan Kurtulmuş ile yapılan görüşmeyle ilgili olarak, ''Bir bütünleşmeden söz edildi ama topyekun iki partinin birleşmesinden kimse söz etmedi. Başbakan da söz etmedi. Sayın Kurtulmuş da söz etmedi. Bu süreç devam ediyor'' diye konuştu. Çelik, ''biz demokratik değerler platformunda siyaset yapan, prensipleri olan bir partiyiz. Bu prensipleri kabul eden herkesin aramızda yeri var. Bizim prensiplerimizi kabul eden herkese bağrımız da, yüreğimiz de, kapımız da açıktır'' dedi.

''HASTANELER ADETA HASTA AYARLAMA BÜROLARI GİBİ KULLANILDI''

Çelik, ''Anayasa Mahkemesi, doktorların muayene açmasını yasaklayan KHK'yı iptal etti. Bu konuda neler diyeceksiniz'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Anayasa Mahkemesi esastan değil, usulden böyle bir kararı verdi. Yani yetki yasasının kapsamına dahil olmadığını iddia ederek böyle bir karar verdi. Bugün için şimdiye kadar olan uygulamadan bir geriye gidiş söz konusu değil. 8-9 ay bu iş için süre var zaten. Hemen, yarın, ertesi gün eski muayene sahipleri muayenelerini açacaklar, eski sisteme dönülecek diye bir şey yok. Hükümete de zaten yeni bir yasama faaliyeti yapması için 6 ay gibi bir süre veriyor. Dolayısıyla bu bizim, hükümetin gündemine gelecek. Meseleyi yeniden değerlendireceğiz ve yeni bir karar alıp buna devam edeceğiz.''

Doktorları çok önemsediklerini, kendileri için doktorların çok değerli insanlar olduklarını ve çok büyük fedakarlıkla işlerini yaptıklarını kaydeden Çelik, şöyle konuştu:

''Doktorların rahatsız ve rencide edilmesi söz konusu değil. Bunu asla istemeyiz. Bu aklımıza bile gelmez. Çalışma barışı, o sektörde çalışan insanların mutluluğunu temin etmekten geçer. Bu önemli bir şeydir. Ancak biz kendi insanımızın sağlığını sadece muayenehanedeki hekimlere havale etmek, onların merhametine terk etmek gibi bir duruşa ve konuma sahip değiliz. Bunu da yapmayacağız.

CHP'ye sorarsanız, 'biz de tam gün yasasını istiyoruz ama AK Parti'nin taleplerini istemiyoruz'. Bu çelişkidir. Muayenehane hekimliği yapan doktorlarımıza, hocalarımıza saygımız sonsuzdur, onlar tabii bunu yapabilirler ama zaman zaman hepimiz yaşadık, hepsi için asla bunu söylemem. Hastanelerin adeta hasta ayarlama büroları gibi kullanıldığı, devlete ait hastanelerin, kurumların bir nevi muayenehaneye bir tünel haline getirildiği, bir vasıta haline getirildiği de çok görüldü. Bu hepsi için geçerli değil. Sağlık Bakanlığı'nın ve Hükümet'in rahatsızlığı bu noktadadır. Böyle tamamen eskiye dönüş söz konusu olmayacaktır. Hükümetimiz bu konuda gereken üzerine ne düşüyorsa yapacaktır ama gerekçeli karar yayınlandıktan ve ilgili kurullarımızla Bakanlar Kurulu'nda bu mesele değerlendirildikten sonra üzerimize düşeni elbette yapacağız.

''SİYASETTE REKABET HİÇBİR ZAMAN HUSUMETE DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİ''


''İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin Uludere'de hayatını kaybedenler için 'figüran' demişti. Siz de eleştirmiştiniz. İki gün önce de Sayın Bakan'ın açıklaması oldu, Diyarbakır'daki olaylarla ilgili olarak BDP milletvekilleri için 'zavallı' demişti. Sizin bu konuda acaba bir bakış açınız var mı-'' şeklindeki soru üzerine Çelik, şunları söyledi:

''Defalarca ister iktidar, ister muhalefet, ister milletvekili, ister bakan, ister belediye başkanı kim olursa olsun siyasetin rekabetle yapıldığını, siyasetin, siyasi rekabetin asla hiçbir zaman husumete dönüştürülmemesi gerektiğini söyledim. Ve bu rekabet asla nezaketi öteleyen bir rekabet anlayışı olmaması lazım. Siz gazetecilik yaparken de bunu yapmalısınız. İki gazete birbirinin rakibidir ama bu rekabet eğer nezaketten yoksun olursa yola devam edemezsiniz. Genel bir kural olarak söyledim, söylüyorum. İster iktidar, ister muhalefet, ister bakan, milletvekili kim olursa olsun, hangi düzeyde olursa olsun bizim Türkiye olarak bu sürece katkıda bulunmamız gerekiyor.'' (AA)

Haber Ara