Müslümanlar evlerinden çıkamıyor
Myanmar'daki Müslümanların trajedisi büyüyor. Evsiz kalanların sayısı 90 bini aştı. Bine yakın kayıp var. Müslümanların evlerinden çıkıp alışveriş yapmasına izin verilmiyor. Gıda sıkıntısı had safhada.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-18 11:53:10
Kuzey Amerika Burma Rohingya Derneği'nin (BRANA) başkanlığını da yürüten ve aynı zamanda ABD'deki Penn State Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Uddin, Myanmar'daki Müslümanlara yönelik şiddet olaylarına ilişkin AA'ya yaptığı değerlendirmede, Arakan'daki Rakhine Budistlerinin Müslüman topluluğu hedef alan saldırılarının devam ettiğini, Budistlerle aynı etnik kökenden gelen güvenlik güçlerinin saldırıları engellemediğini kaydetti.
Uddin, saldırıları "ırk ve dine dayalı etnik temizlik" olarak nitelendirirken, Arakan eyaletindeki olağanüstü halin yalnızca Müslümanların yaşamını kısıtladığını, Budist topluluğun ise uygulamaya riayet etmediğini belirtti. Bölgenin Myanmar'ın başkentinden yaklaşık 500 km uzakta olduğuna işaret eden Uddin, hükümetin buradan yolladığı yardım malzemelerinin eyalete ulaşmadığını, ulaşan kısıtlı miktardaki yardımın ise Müslümanlara değil, Rakhine Budistlerine dağıtıldığını ifade etti.
Bölgeye gelen uluslararası yardımın da Myanmar hükümetinin denetiminde olduğunun belirten Uddin, "Bölgedeki en önemli sorun açlık. Gıda malzemelerinin yerine ulaşması kritik öneme sahip, çünkü insanlar açlıktan ölüyor" dedi.
Arakan'da on binlerce Müslümanın saldırılar sonucunda evsiz kaldığını, bine yakın Müslümanın ise kayıp olduğunu kaydeden Uddin, "Bölgedeki yakınlarımdan ilk elden aldığım ve teyit edilmiş bilgilere göre, evsiz kalan ve mülteci durumuna düşen Müslümanların sayısı 90 bini geçti. Ölü sayısıyla ilgili kesin bir rakam veremiyorum, çünkü saldırılarda ölen Müslümanların cesetleri ortadan kaldırılıyor. Ancak, bine yakın kayıp var ve bunların büyük bir bölümünün öldüğünü düşünüyoruz" dedi.
Myanmar güvenlik güçlerinin Müslüman ailelerin evlerinden yetişkin erkekleri toplamaya başladığı yönünde haberlerin de kendilerine ulaştığını belirten Uddin, bu erkeklerin tutuklandıklarını ve nereye götürüldüklerinin bilinmediğini, geride kalan kadınların ise tecavüz tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını belirterek, tutuklamalara bir an önce son verilmesi gerektiğini vurguladı.
Gıda sıkıntısı
Ramazan ayının yaklaştığına da dikkati çeken Uddin, "Ramazan geliyor ve yiyecek yok. Müslümanların evlerinden çıkıp alışveriş yapmalarına dahi izin verilmiyor. Bu insanlar Ramazan'ı nasıl geçirecek?" dedi. Wakar Uddin, hükümetin gönderdiği gıda yardımlarının Müslümanların eline
ulaşmadığının altını çizerek, uluslararası kuruluşların yardımlarını Bangladeş üzerinden bölgeye sokması gerektiğini kaydetti.
İİT Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, Rohingya Müslümanlarına yönelik şiddetin son bulması için yoğun çaba sarf ettiğini dile getiren Uddin, İİT'den konuyla ilgili bir toplantı yapmasını talep ettiklerini belirtti. Türkiye'ye de sürece dahil olma çağrısında bulunan Uddin, "Türk medyasının, Türk hükümetinin ve uluslararası camianın İİT'den bu krizle ilgili acil bir toplantı yapmasını talep etmesini istiyoruz" dedi.
Durumun acil olduğunu ve Müslüman toplumun harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Uddin, İİT'ye yapılacak toplantı çağrısının hem Myanmar'daki Müslümanlara hayatlarını koruma fırsatı vereceğini, hem de tüm dünya Müslümanlarının konuya verdikleri önemi göstereceğini belirtti.
Batı devletlerinin Myanmar'ın demokratikleşme konusunda attığı adımlar nedeniyle bu ülkeye uyguladıkları yaptırımları kaldırma ya da hafifletme kararı almasını da eleştiren Uddin, "Uluslararası toplum, Myanmar hükümetinin reformların başarısını nasıl akıllıca yansıttığının farkına varmalı. Oysa ki yapılan reformlar, azınlık haklarına değinmiyor" dedi.
Arakan'daki etnik gruplar arasındaki ihtilafın, hükümetin bir grubu desteklemesi, diğerine ise adaletsiz yaklaşmasından kaynaklandığını ifade eden Uddin, "Myanmar hükümeti iki topluluğa da eşit davranırsa, uzlaşma ve barış için daha büyük bir fırsat doğar. Hükümet, Rakhine Budistleriyle Müslümanlara yönelik saldırılar konusunda işbirliği yapıyor, bu nedenle aracı görevini üstlenemez. Dürüst bir arabulucu olarak uluslararası camiaya ihtiyacımız var" ifadesini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara