Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Krallarla 50 yıl

Ünlü gazeteci Lütfü Akdoğan, krallar ve başkanlarla yaptığı görüşmeleri, çok özel bir kitapta topladı...

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-13 11:25:34

Krallarla 50 yıl
Ortadoğu'da "Kralların Kralı" olarak anılan Gazeteci ve yazar Lütfü Akdoğan tarafından kaleme alınan "Krallar ve Başkanlarla 50 Yıl" adlı kitabının 3.cildi yayınlandı. Polis-adliye muhabirliğinden başlayarak, Türkiye'nin ilk savaş muhabiri tam 62 yıl gazetecilik yapan 82 yaşındaki Lütfü Akdoğan'ın gazetecilik yaptığı dönemde anılarda kimler yok ki!.. Faal gazetecilik yaşamında binlerce olaya ve görüşmeye şahit olan efsane gazeteci Akdoğan, Krallar, devlet başkanları ve efsane şahsiyetler ile yıllarca anılar paylaşmış. Efsane Gazeteci Lütfü Akdoğan, olay yaratan ve Ortadoğu tarihinin 50 yılını ortaya koyan anı kitabı ile ilgili bilinmeyeleri TAKVİM için yanıtladı.

Demirel sizinle, Saddam'a hangi önemli mesajı gönderdi? Yıl 1992. Başbakan Demirel'in Günis Sokak'taki evindeyim. Hal hatır sorduktan sonra Demirel'e "Beyefendi, Saddam'dan bana davet var. Benimli görüşmek istiyormuş ne dersiniz?" dedim. Hiç düşünmeden bana; Lütfü hemen git. Kendisine söyle çok konuşmasın. Bize ve Birleşmiş Milletler'e ne kadar kolaylık gösterirse, hem biz, hem de kendisi rahat eder. Irak'ın kalkınmasına katkıda bulunacağız" dedi.

Saddam'ın size sorduğu hangi soruya çok şaşırdınız? Salona girdim, Saddam karşımdaydı. Saddam Hüseyin, bana doğru bir iki adım attı, ben de kendisine doğru yaklaştım. Elini uzattı tokalaştık. Ardından "Sizi iyi gördüm" dedi. "Teşekkür ederim" dedim ve ardından beni şaşırtan ikinci sorusu geldi: Bu gençliğinizi neye borçlusunuz?" Saddam'dan 7-8 yaş büyüktüm. Gençliğimi bala borçlu olduğumu söyleyince güldü ve, "Arı sütü mü bal mı?" dedi. Beni şaşırtan bu sorudan sonra kendisine Türkiye'den 50 kilo bal göndermeyi önerdim. Memnun oldu.

Demirel neden sizi tercih etti? Tarih 20 Ocak 1978. Paris'teyim. Gözlerimi Eyfel Kulesi'nden çevirip çevreyi seyrediyordum. Birden telefonum çaldı. Arayan Süleyman Demirel'di. "Lütfü Paris'te ne var ne yok, Türkiye nasıl görünüyor" dedi. Ben hemen konuya girdim. "Çok kötü görünüyor beyefendi. Biliyorsunuz ambargo uygulanıyor Türkiye'ye. Silah ve yedek parça veren yok. Ülkemizde kuyruklar uzayıp gidiyor" dedim.

Demirel sıkıntılı mıydı? O anda konuyu değiştirmek için "Beyefendi nasıl oldu da sizi iktidardan düşürdüler" dedim. Bunun üzerine bir hayli dolu olduğu gözlenen Demirel yanıt verdi: Ne yapalım kardeşim? Arkadaşlar bizi sattı. Bizden (Adalet Partisi'nden) 11 vekil istifa etti ve hepsi bakan oldu. Bu bir rezalet! Bugüne kadar dünyanın hiçbir yerinde böyle bir hükümet kurulmamıştır. Türkiye'ye gelde konuşalım."

OLAĞANÜSTÜ BİR BAHÇEYDİ

Akdoğan: Bağdat'a indikten sonra beni karşılayanlar, bir yere götürdü. Küçük bir kapıdan geçerek büyük bir bahçeye girdik. Hurma ağaçları ve çiçeklerle süslü bir yerdi. Harikaydı."

HEMEN EViNE GiTTiM

11 milletvekilinin partiden ayrıldığını öğrendiğimde Paris'teydim. Ankara'ya döner dönmez, soluğu Demirel'in Güniz Sokak'taki evinde aldım. Çok önemli şeyler anlattı.

Mevlüt Yüksel
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara