Vücut direncini kaybetmemek için ne yapılmalı ?
Hava sıcaklarının artmasıyla insan metebolizması'nın da değişmesi söz konusu olduğundan bununla beraber vücuttaki su kaybı direncin azalmasına sebep oluyor.Sıcak havalarda vücut direncinizi kaybetmemek için neler yapmanız gerektiğini sizin için derledik ...
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-12 15:14:55
Su ; vücut sıcaklığının normal düzeyde ve iç sıcaklığınında dengelenmesinde görev yapar.Suyun buharlaşması için önemli miktarda ısı harcandığından,su buharlaşınca vücuttan ısı kaybı olur.Böylece vücut sıcaklığı normal derecede tutulmaya çalışılır.
Su; akciğer ve deri yoluyla buharlaşır,terle de su kaybı oluşur.
VÜCUTTAN SU KAYBI
Vücuttan sürekli su kaybı olur ; bu kaybın karşılanarak su dengesinin sağlanması yaşamın sürmesi için zorunludur. Vücuttan su kaybı böbrek,deri,ter,dışkı ve akciğer yoluyla olur.Tükürük, gözyaşı, sümük ve üreme yollarıyla, emziklilikte sütlede su kaybedilir.
Günlük su kayıp miktarı, yaşa , çevre sıcaklığına,hastalıklara ve bireyin başka özelliklerine göre değişir.
Böbreklerle su kaybı ; Normal durumda en çok su kaybı böbreklerle olur.İdrarın % 95 kadarı sudur.Yetişknlerde, idrarla günde 40 gr. dolayında artık madde dışarı atılır.Bu ve benzeri maddelerden vücudun kurtulması için böbreklerle zorunlu olarak 500- 900 ml. kadar su attılır.Ancak , normal durumda israrla su kaybı yetişkinlerde günde 1200 - 1500 ml. dolayındadır.
Bağırsaklardan su kaybı ; Tükürük, mide özsuyu,safra,pankreas ve incebağırsak özsuyu ile sindirim kanalına salgılanan sıvı miktarı günde 5 - 8 litre kadar tutar. Bunun büyük bölümü geri emilir .Günde 100 - 300 ml. kadarıda dışkıyla dışarı atılır. İshal, bağırsak yoluyla su kaybını arttır.
Solunum ve Deri yoluyla su kaybı ; Akciğerlerle ve deriden günlük su kaybı 600-100 ml. arasında değişir.Bunun 300-400 ml.
kadarı soluk verilen hava içindedir.Kalanı, deriden gözle görülmeyen bukarlaşma şeklinde ve terle olur. Sıcak ,soğuk,fiziksel etkinlik derecesi bu yolla su kaybını etkiler.Çok sıcakta ağır iş yapan kişilerde terle günde 5-12 litreye varan miktarda su kaybı olduğu bildirilmiştir.
Su ihtiyacının Karşılanması ; Günde ortalama 2500 ml. kadar su kaybı olduğuna göre su dengesinin sağlanması içinbumiktarda suyun vücuda alınması gerekir.Suya ihtiyaç olduğunda, sağlıklı bireyler susarlar ve su alarak yetersizliği karşılarlar.
Bebekler ve hastalar,su ihtiyacı olsa bile susuzluk duymayabilirler.O nedenle, bu durumlarda ve su kaybının çok olduğu bozukluklarda bu kaybının karşılanması zorunludur.
Su ihtiyacı ; İçeceklerle, suyla, sulu -katı besinlerle ve metabolizma sonucu oluşan suyla karşılanır. Besinlerin ve yemeklerin türüne göre içerdiği su miktarı değişiktir.
Yaz aylarında ve vücudun su oranını toplamaya yardımcı olan meyveler ;
KARPUZ: Su kaybı olduğunda, susama isteği olduğunda, az su içiyorum diyenlere karpuz yemelerini öneriyorum. Karpuzun posası da yüksek. Kurubaklagiller gibi kepekli ekmekler gibi besin gruplarını tüketemeyenlere de karpuzu bol yemelerini,Karpuz lif kaynağı açısından zengin. Bunun yanı sıra kırmızı rengi veren betakarotenlerden dolayı karpuz tam bir kanser savaşçısı, vücudumuzun bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Hem lezzetli hem sulu he de sağlığımıza çok katkısı var.
AHUDUDU: Vücuttan toksinlerin uzaklaştırılmasında faydalıdır. Vücuda enerji verir. Kabızlığın beslenme tedavisinde destek olarak kullanılabilir
DUT: Kalsiyum, demir, B ve C vitamini açısından zengindir. İdrar söktürücü ve kan yapımına faydası vardır.
ERİK: Kırmızı, yeşil ve sarı erik olarak farklı cinsleri vardır. Erik b vitamini, potasyum ve magnezyum açısından zengindir. Özellikle mürdüm eriğinin kan yapıcı özelliği bulunmaktadır.
İNCİR: Lif açından çok zengin bir meyvedir. Kuru ve taze olarak tüketilebilir. Fakat içerisine şeker eklenerek yapılan kuru incir pestilleri kan şekerini hızlı yükseltebileceğinden taze incir tercih edilmelidir. Bağırsak hareketlerini kolaylaştırır. Kabızlık için iyi bir besin seçeneğidir. A, C vitamini, sodyum, potasyum, fosfor, kalsiyum, demir ve magnezyum içeriği ile zengin bir besin çeşididir. Boğaz enfeksiyonlarında faydalı olduğu belirtilmektedir. Özellikle diyabet hastaları porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüketmelidir.
KAVUN: Güzel bir uyku için yatmadan 1-2 saat öncesinde ara öğün olarak kavun tercih edilebilir. Kolay uyumaya yardımcıdır, sinirleri yatıştırır. Hastaların en büyük şikayeti sıcaktan uyuyamamak. Kavunun çok iyi sakinleştirici özelliği var, lif oranı yüksek. Uyku şikayeti olanlara tavsiye edilir.
KAYISI; Potasyum, kalsiyum, magnezyum, a ve b3 vitamini kaynağıdır. İçerdiği selüloz ve pektin ile bağırsak hareketlerini kolaylaştırır, kabızlık sorunu olanlar için iyi bir doğal ilaçtır. Kuru kayısı olarak da tüketilebilir, doğal yoldan kurutulmuş kahverengi olanlar tercih edilebilir. Doğal yoldan kurutulmamış olanlar alerjik reaksiyonlara neden olabilir. 3-4 kayısı bir porsiyon meyve eşdeğeridir. Kalori içeriği yükek olduğu için zayıflama diyeti yapanlar ve diyabet hastaları porsiyon miktarlarını kontrol ederek tüketmelidir. Ayrıca içeriğinde oksalat bulunduğundan böbrek taşı şikayeti olanlar fazla miktarda tüketmemelidir.
KİRAZ: idrar söktürücü özelliği vardır. Böbrek ve karaciğerin toksik maddelerden arındırılmasına yardımcı olur. Antioksidan etkisi vardır. Antosiyanin içeriği ile ağrı kesici etkisi vardır. Özellikleri kadınların adet dönemlerinde oluşan ödemin vücuttan atılamasına yardımcıdır. Zayıflama diyetleri lif zenginliği ve düşük kalorisi ile öğün aralarında tüketilebilir doğal ilaç.
MUZ: Yaz meyvesi demek artık doğru değil, çünkü her mevsim var. Potasyum içeriği yönünden bizim için önemli. Yine diyat böbrek hastaları kan şekerini hızlı yükseltmesinden dolayı kontrollü tüketilmeli. Muz; porsiyonu sınırlı tüketilmesi gereken meyveler arasında yer alıyor.
ŞEFTALİ: Şeftali artık olgunlaşıyor daha da lezzetleniyor. İçerdiği karotenoidler nedeniyle kalp damar sağlığı için önemlidir. Antioksidan özelliği ile kansere karşı koruyucu bir meyvedir. Bol miktarda a,b ve c vitamini içerir. Potasyum açısında çok zengindir. Sıcak günlerde afra kesesi ve karaciğer çalışmasını düzenlemede yardımcı bir besindir. Ailesinde kalp damar rahatsızlıkları bulunanlar da tüketmelidir.
ÜZÜM: Özellikle kabuk ve çekirdekleri ile beraber tüketildiğinde antioksidan etkisi artmaktadır. Hücre yenileyici özelliği vardır. Kansızlık için iyi bir besin kaynağıdır. Kalori içeriği yüksek olduğu için özellikle diyet yapanların porsiyon miktarına dikkat ederek tüketmesi gerekmektedir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara