Esad ordusunun birlikte düzenlenmekte olduğu ortak askeri tatbikatın da zamanlama olarak bizim
Moskova'ya ziyaretimize denk gelmesi çok üzüntü vericidir" dedi.
Rusya'nın Suriye hükümetini silahlandırmaya devam etmesi halinde Suriye'de kanlı olayların kontrol edilemez hale gelip ülkede anarşi oluşturacağını belirten Abdülbasid Seyda, bu durumun Rusya dâhil kimsenin faydasına olmadığını söyledi.
İktidara gelmeleri halinde Rusya'nın Suriye'deki askeri tesisinin durumunun ne olacağı sorusunu da yanıtlayan Abdülbasid Seyda, "Bu konuyu Lavrov ile görüşmedik. Zaten bu konuda konuşmak için bence vakit erken. Ama bu sorunun iki ülke arasındaki askeri işbirliği çerçevesinde çözüleceğine inanıyorum" cevabını verdi.
Rusya ile eskiden beri süregelen dostluk ilişkilerinin bundan sonra da devam etmesini istediklerini belirten Abdülbasid Seyda, "Fakat Rusya ile dostluğumuzun Suriye halkının kanı pahasına olmasını istemiyoruz. Rusya, kendi halkını katleden Esad rejimini silahlandırmaktan vazgeçmeli. Rusya'nın hala Suriye'ye silah sevkıyatı yapması halkımız tarafından şaşkınlıkla karşılanmaktadır" ifadelerini kullandı.
Suriye'deki halk isyanının er geç halkın zaferiyle sonuçlanacağını vurgulayan Burhan Galyun ise, "Rusya hükümeti Suriye halkının iradesine saygı göstermeli. 'Halkın istediği iyi mi kötü mü?' veya 'İktidara kim gelecek?' gibi konuları Suriye halkına bırakmalı. Maalesef Rusya hükümeti yetkilileri Suriye halkının iradesi kavramıyla Esad hükümetini kastetmekte. Hâlbuki Esad'ın 400 bin kişilik ordusunun yapmakta olduğu vahşet, Suriye halkının iradesini yansıtmıyor. Rusya bizim hükümetle diyalog masasına oturmamızı istiyor. Kendi vatandaşlarına karşı katliam yapan bir hükümetle nasıl diyalog masasına oturabiliriz?" dedi.
Suriye halkının kendini savunmak için silahlandığını ve işbaşındaki diktatör rejime karşı kutsal bir savaş yaptığını ifade eden Galyun, ayrıca dış güçlerin Suriye'ye askeri müdahalesine olumsuz bakmakla birlikte bu çareye de başvurmak zorunda kaldıklarını kaydetti.