İnşaat, demir-çelik gibi farklı sektörlerde iş yapan İranlılar altını kendi ülkelerinin merkez bankasına gönderiyor. Fark edilmemek amacıyla piyasadan farklı isimler üzerinden toplanan altınlar İran'da yine üçüncü kişilere iletiliyor. Altın borsası üzerinde yapılan alım satımlar ise hazine yönetiminin bilgisi dahilinde gerçekleştiriliyor. İran'ın sadece Türkiye'den değil, Dubai ve Hindistan'dan da altın topladığına işaret eden üst düzey bir ekonomi yetkilisi şu bilgileri verdi: "Bu işlemi yapanların önemli bir kısmı İran'ın Türkiye'deki büyük sermaye edinmiş firmaları. Bunlar hem aracılıktan para kazanıyor hem de ülkelerinin merkez bankasına hizmet ediyor. Petrolün ardından altın gibi kalemlerde de ambargo endişeleri var. Şimdiden merkez bankasını güçlendiriyorlar."
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Erkan Kurtulmuş ise İran'ın altın talebindeki artışı savaş hazırlıklarının verdiği endişeye bağlıyor. İran halkında yüklü miktarda dolar olduğunu aktaran Kurtulmuş, külçe altına yatırım yapıldığını söyledi. Altın hurdasının yurtdışından geldiğini aktaran Kurtulmuş, "Burada rafine oluyor. Farklı şekillerde altın geliyor. Kayıt dışı işliyor. Rafine edilip işçilik katılıp satılıyor. Altında KDV olmadığı için devletin kaybı da yok." dedi. İran'a altın ihracatında kâr marjının yüksek olduğunu belirten İTO Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Kurtulmuş, bu rakamın bin dolara çıkabildiğini kaydetti. Normalde külçe altında kilo başına 5 dolar civarında bir kârla satış yapıldığını aktaran Kurtulmuş, "İran'da para çıkışı da farklı. Çözebilenler bu işi yapıyor. Orada büyük oyuncular var. Her önüne gelen külçe ihracatı yapamıyor." diye konuştu. Kurtulmuş, külçe altının yanı sıra işlenmiş altın ihracatı da yapıldığını belirterek, bunun resmi kayıtlarda görünmediğini ifade etti.
ABD, altın mesaisinde
Tahran yönetiminin petrolü paraya çevirmekte zorlandığını aktaran bir başka yetkili ise İranlı zenginlerin Türkiye'nin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden de farklı yöntemlerle hurda altın ve sıfır malı Türkiye'ye getirdiğine dikkat çekti. İran'ın son dönemdeki altın operasyonu ABD'nin de dikkatinden kaçmadı. Edinilen bilgilere göre son beş altı aydır ABD'li yetkililer ekonomi yönetiminden altın ihracatındaki artışa ilişkin bilgi talep ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, mayıs ayında en fazla ihracat yapılan ülke İran olurken bu ülkeye yıllık ihracat artışı yüzde 513,2 olarak gerçekleşti. İran'a mayısta yapılan 1,66 milyar dolarlık ihracatın 1,39 milyar doları altın ihracatı olurken, Türkiye'nin ilk 5 ayda gerçekleştirdiği toplam 4,02 milyar dolarlık altın ihracatının 3,08 milyar doları İran'a yapıldı.
Bu arada altın ihracatı kadar Türkiye, altın mücevheratında da iyi bir konuma ulaştı. Pazar büyüklüğü açısından Hindistan, Çin, ABD ve Rusya ile birlikte dünyanın en büyük beş pazarı arasında yer alırken, üretimde de Hindistan ve İtalya ile birlikte ilk üç ülke arasında bulunmakta. Türkiye yıllık olarak 400 ton altın işleme kapasitesine sahiptir fakat, bu kapasitenin tümü kullanılamamakta. Ülkemizde her sene yaklaşık 250-300 ton altın mücevherat üretilmekte. Sektör, imalat sektörlerinin en büyükleri arasında yer almakta ve yaklaşık 250 bin kişi istihdam etmekte. Sektörde yaklaşık 5 bin üretici, 35 bin perakende satış mağazası bulunmakta. Üretimin yüzde 30-40'ı ihraç edilmekte, geri kalanı ise yerli tüketicilere, turistlere ve bavul ticareti yapanlara satılmaktadır.