Dolar

34,8708

Euro

36,6108

Altın

3.011,88

Bist

10.058,63

Aliya İzzetbegovic'in Erdoğan'a vasiyeti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin İl Başkanları Toplantısında konuştu. Başbakan, Bosna-Hersek'in kurucu devlet başkanı merhum Aliya İzzetbegovic'in vefatından saatler önce kendisine bir vasiyette bulunduğunu aktardı.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-11 12:14:35

Aliya İzzetbegovic'in Erdoğan'a vasiyeti

17 yıl önce bugün 1995'te onbinin üzerinde masum sivil Boşnak müslüman toplu halde katledildiler. Binlerce Boşnak BM'nin güvenli bölgesi diyerek Srebrenitsa'ya sığınmışlardı. Ne yazık ki BM kendi güvenli bölgesini dahi koruyamadı. Binlerce masum orada gözü dönmüş katillere adeta bir kurban gibi teslim etti. Ormanlara kaçanlar toplu halde katledildi. Toplu halde gömüldüler. 17 yıla rağmen halen toplu mezarlardan cesetler çıkarılıyor. Anneler eşler çocuklar akıbetini bilmedikleri yakınlarından haber almak için yol gözlüyorlar. Elbette toplu halde öldürülen binlerce masum insan nedeniylle çok önemlidir ve çok ibretktir. Meselenin farklı boyutları var. Tüm Bosna'da olduğu gibi Srebrenitsa'da katliam Avrupa'nın ortasında gerçekleşmiştir. Batı'nın göbeğinde olmuştur. Katliamın geldiği bilindiği halde Avrupa sadece seyretmekle yetinmiş ancak böyle bir katliam sonrası çok geç kalınmış olarak harekete geçmiştir. BM katillere müsamaha göstermiş kendilerini dahi korumaktan aciz kalmışlardır. İnsanlık dışı girişimin sorumluları uzun süre ellerini kolları sallayarak dolaşmış ve yargı önüne çıkarılmamıştır. Geç de olsa bazıları yargıya teslim edilmiş olmaları yine de sevindiricidir. Hadise tam olarak aydınlatılmamıştır. Srebrenitsa'ya göz yumanların üzerine yüzyıllar boyunca asla silinmeyecek bir leke bulaşmıştır. Aynı leke Gazze'de, Libya'da ölümleri seyredenlerin, Bugün Suriye'deki katliamı seyredenlerin üzerine bulaşmıştır. Srebrenitsa'daki sorumlulardan bu aheste aheste çıkıyor. Mazlumların ahı er ya da geç çıkacaktır.

Yakın tarihte Avrupa'nın ortasında yaşanmış bu soykırım girişimini Türkiye olarak unutmayacağımızı unutturmayacağımızı bir kez daha hatırlatmak istiyorum. 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa'da katledilen kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. 520 kardeşimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Bugün uğurlanacaklar. Efasen komutan Aliya İzzetbegoviç'i bugün burada bir kez daha rahmetle anıyorum, mekanı cennet olsun. Vefatından saatler önce kulağıma şunu fısıldamıştı: Bosna size emanet buralar Osmanlı'nın bakiyesi demişti. Adımıza Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ bu törenlere katılıyor. Bosna Boşnak kardeşlerimiz bize emanettir.

MISIR

Kardeş ülke Mısır gerçekleştirdiği halk devrimin ardından bu yolda kararlılıkla ilerliyor. Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye başarılar diliyoruz. Mısır'daki zor süreci istişare ile aşağıya çekeceğine zor da olsa bu süreci aşacağına inanıyorum. Mısır ilk günden bugüne kadar çok mesafe kat etti. İnşallah parlamenter sistem kusursuz işleyecek, milletin iradesinin tezahürü ile Mısır hak ettiği güzel günlere bir an önce ulaşacaktır. Kurallar bellidir, yola çıkıldıktan sonra yeni kurallar ihdas edilmez. Mısır'da belli kurallrla yola çıkıldıktın sonra bazı kuralların konulmuş olması Mısır halkının iradesine saygısızlıktır. Ve parlamenter demokrasi bunu kabul etmez. Mısır'da da askeri konseyin bu tür kararlar almak suretiyle halkın iradesini yok sayması ve parlamentoyu yok sayması halkın iradesine karşı saygısızlıktır. Bu tabi Mısır'ın kendi içinde değil dünyada özellikle parlamenter demokrasiye inanmışlar için Mısır hakkında olumsuz değerlendirmeler yapılmasına fırsat vermektedir.

Türkiye olarak ihtiyaç duyulduğu her aşamad Mısır'ın yanında olmaya devam edecek ve kardeş halkımız için üzerimize düşeni yerine getireceğiz.

MALİ


Mali'de İslam medeniyetinin eseri olan şehir tam anlamıyla bir felaketle karşı karşıya. Cami türbe İslam eserlerinin vahşete denk şekilde yıkıldığının haberlerini alıyoruz. Bu vandallık bu yıkım kendisini Müslüman olarak tanımlayan kişiler tarafından tekbirlerle yıkılıyor. İslam birikimini bu şekilde yıkmak asla açıklanamaz. Bu apaçık vahdalizmdir. Kendi ecdatlarına karşı da saygısızlıktır. İslam İşbirliği Teşkilatı bu olaya karşı tepki koymalıdır.

MYANMAR

Burada Müslümanlara yönelik toplu kıyımları da dehşetle izliyoruz. Burada çok sayıda insan evlerini terk etti. Uluslararası toplumdan duyarlılık bekliyoruz.

SAMSUN SEL FELAKETİ

Geçtiğimiz hafta içinde Samsun başta olmak üzere Karadeniz'de acı kayıplarımız oldu. 12 kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Samsun'da 1508 yapı selden etkilendi. Haber alınır alınmaz tüm yetkililerimiz Başbakanlık da dahil hepsi harekete geçtiler ve kurtarma çalışmalarını başlattılar. Hem afetin boyutları hem de ihtiyaçları tespit ederek çalışmaları yürüttüler. Büyükşehir Belediyemiz evleri kötü durumdaki aileler için TOKİ'ye ve kendisine ait 130 konutu bu işe tahsis etmiş durumda.

2,5 milyon liralık destek Samsun Valiliğimize gönderildi. Selden etkilenen vatandaşlarımıza ödeme yapmak üzere. Yine Büyükşehir Belediyemiz ve özel şirketler tarafından 3 ay süreyle su, doğal gaz ve 2 ay süreyle elektrik faturaları ertelenmiştir. En gelişmiş dünya ilçe ve illerinde olduğu gibi mesela Rusya'da sel felaketi oldu ve 172 kişi öldü. Amerika'da oldu, Japonya'da oldu. Sayı çok çok büyüktü. Yüzyıllardan bu yana çarpık kentleşme sorunu var. Afet bölgelerinin ıslahı için tarihi çalışmalar başlattık. Afetlerde can ve mal kayıplarını asgariyeye düşürecek reformları hayata geçiriyoruz. TC'de çıkarılan yasalar içinde kentsel dönüşüm diye bir mantık vra mıydı? Bizim iktidarımızla gündeme gelmiştir. Biz burada halkımızın da desteğini bekliyoruz. Bu dönüşüm ve değişimde biz de varız demelerini bekliyoruz. Öyle afetler yaşanabiliyor ki 500 yılın 1000 yılın en büyük afetleri olabiliyor. Afetler karşısında can ve mal kayıplarını sıfıra indirmek dünyada mümkün değildir. Depremle yaşayan Japonya'da kayıplar yaşanıyor. Seller binlerce cana mal olabiliyor. Herkes bilsin ki Samsun'da ölen kardeşlerimizi için her türlü soruşturma yapılıyor. Sorumlular orataya çıkarılacak ve gerekli işlemler yapılacak. Ancak bu konuyu kendi siyasi hırsları için bir ranta dönüştürmeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. kusura bakmasınlar. Bugünler dayanışma günleri olması gerekirken hepsi gerekli soruları sorabilirler ama bunun demokratik kültür içinde değil karalama kampanyası şeklinde yürütülmesi en hafif tabirle fırsatçılıktır.

Samsun'da yaşanan taşkınla ilgili olarak Bakanlarımız inceleme yaptı ve rapor hazırladık. Yılanlı deresinde gece 12'de yağmur başlıyor ve 5.50'ye kadar devam ediyor. Saniyede 299 metreküpü geçtiği durumlar afettir: Bu son yağışta debi saniyede 710 metreküpe ulaşıyor. Tamamının zemin ve çevre etütleri yapılmış ıslah çalışmaları yapılmış tüm bu tedbirleri yetersiz kılacak derecede 500 yılda görülebilecek bir sel geliyor ve bodrum katlarda vatandaşlarımız o ağır faturayı ödüyor. Dereye en yakın olan TOKİ binalarının bodrum katlarında... Elbette olayın üzeri kapatılmayacak. İhmal varsa sorumlular ortaya çıkarılacaktır. Bodrum katların imarı konusunda gerçi bakanımız o konuda bir açıklama yaptı ama ayrıca değerlendireceğiz ve gerekli önlemleri alacağız. Bu afette ve benzerlerinde medya ve siyasilerimizi daha yapıcı davranmaya davet ediyorum. TOKİ'ye soruyorum odaların iddiaları ile ilgili olarak. Böyle bir yazı yok deniyor. Öyleyse niye bu iftiralar? Bunların cibilliyetinde yok. Yapıyorlar bu açıklamaları. Amaç ne halkın kafası karışsın. AK Parti'yi nereden vurabiliriz. Hesap bu. Bunu yapamazsınız çünkü AK Parti doğru yolda. Dürüstsen kalkarsın ben bu yazıyı gönderdim dersin ve gösterirsin. Çünkü dayanışma içinde oldukları siyasi parti ile karakterleri aynı. Biz de tabii ki sessiz kalacak değiliz. TOKİ bu ülkenin en başarılı kurumlarından birisidir. 415 bin aile TOKİ sayesinde sağlam bir eve kavuştu. Size ne oluyor yaa? Bunu hayal bile demeyen ey CHP, ilk fırsatta TOKİ'yi yıkmlaya çalışıyorsunuz. TOKİ böyle salvolarla yıkılmaz. TOKİ Türkiye'nin yeniden inşaasında yol gösterici olmuştur.

Şehirlerdeki yapılaşmaya biz TOKİ ile yön verelim diye kurduk burayı. Çok büyük afetten yola çıkarak kurulan ve bu kadar başarılı olan bir kuruma bu saldırılar çok insafsızdır. 415 bin konut CHP genel başkanının muhayyilesine bile sığmaz. Çıkıyor "TOKİ Öğrencilere yurt yapsın" diyor. Kaç kez tekzip ettik. TOKİ'ye bu yetkiyi zaten TBMM verdi. Kılıçdaroğlu'nun TBMM çalışmalarından haberi yok. 13 öğrenci yurdunun ihalesi yapıldı. 89 yurt uygulaması ayrıca başlatıldı. 63 bin öğrenci kapasiteli, 164 yurt uygulaması başlattık. CHP Genel Başkanının bunlardan haberi yok ne yapalım. Muhalefet yapılan güzel işleri takdir etmeyi bilmektir aynı zamanda. Ama genel başkan da böyle bir dert yok, hep küçük kalmak istiyor. TOKİ'de AK Partililer oturmuyor sadece. CHP, MHP, BDP'liler de oturuyor. Bu kadar başarılı bir kurumu bu kadar vicdansız karalarsanız en başta kendi seçmeniniz itiraz edecektir.

TÜRK JETİNİN DÜŞÜRÜLMESİ


Burada son derece hassa ve önemli ancak yine istismar edilen bir meseleye değinmek istiyorum. Yeni tesis edilen bir radar üssünü test etmek üzere silahsız uçak uçağımız düşürüldü. Biz kendilerine ulaştığımız ana kadar hep 'Düştü' dedik 'düşürüldü' demedik ama bulunca düşürüldüğü iyice kesildi. Naaşlara ulaştık ve denizden çıkardık. Şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.

Akdeniz'de uçağımızla irtibatımız kesildiği andan itibaren GnKur gerekli araştırmayı başlattı ve tüm duyuruları yaptı. Diplomatik girişimlerde bulundu. Her şey net ve şeffaf bir şekilde ortaya kondu. Burada bir kaç hususu tekrar ifade etmek durumundayım. Uçağımız Suriye karasularının 1 mil dışında isabet almıştır. Uçağımız isabet aldıktan sonra irtifa kaybetmiş ve rotasından çıkmış ve rotasından sapma yaparak Suriye karasularına düşmüştür. Füze mi uçaksavar mı, incelemeler sonucunda ortaya çıkacaktır. Kısa süreli ihlaller olabiliyorken ve çok tabii iken, uyarı yapılmadan silahsız uçağımıza saldırılmıştır. Suriye'nin son dönemlerde 5 kez helikopterleri hava sahamızı ihlal etmişlerdir. Ruslar 15 uçaklı filo ile Karadeniz'de hava sahamızı ihlal etmişlerdir. Uyarı ile terk etmeleri sağlanmış ve özür dilemişlerdir. Hava sahası ihlal edildi, anında vur. Böyle bir olay yok dünyada. Uçağımıza 13 milde uluslararası hava sahasında hiçbir uyarı yapılmadan düşmanca saldırı düzenlenmiştir. 22 Haziran'dan bugüne kadar defalarca izah ettik. Delilleri ortaya koyduk. Ve siyasi partilerin genel başkanlarına her üç genel başkanı davet ettik ve resmi konutta bilgi verdik. Sorunuz var mı diye sorduk hepsine. Kılıçdaroğlu ekibi pilotlarımızın şehit olup olmadığını sordu. Bahçeli ve BDP Genel Başkanı ile görüştük. Tüm bunlar yapılmışken bizden ayrıldıktan sonra Kılıçdaroğlu, kamuoyu ile paylaşılan şeyler bizimle konuşuldu diyor. İnsaf. Zerre kadar nezaket olsa kamuoyu ile paylaşılmayan ne varsa sorarsınız. Biz cevap vermezsek o zaman gidip halka "bize bilgi verilmedi" de. Biz seni oraya niye çağırdık. Halkımız adına çağırdık. İşte şu CHP'nin genel başkanı böyle bir insan.

Son derece enteresan son derece ibretlik bir kampanya yürütülüyor. Bu kampanyaya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Bir ABD gazetesi yayınladığı makale ile uçağımızın Suriye karasularında vurulduğunu iddia etti "bir yetkili" diyerek. Eğer mertsen bu ismi açıkla. Açıkmlayamazsan namertsin dedim. Ülkemizden de onun izinden yürüyenler var tabii. Onalara da aynı şeyi söyledim. Böyle bir ismi veremiyorlar. neden. Mantık aynıdır çünük. Başbakan'a yakın çevreden aldığımız bilgiye göre. Versene o isimleri. Niye. Karakter meselesi. Yalan üzerine iş bina etmeye çalışıyorlar. İstisnaları katmıyorum.

Burada vahim olan Türkiye'den belli medyanın onlarla birlikte CHP'nin bu ABD gazetesinin borazanlığını yapıyor olmaları. MSB, GnKur, Dışişleri, Başbakan'a itibar etmiyorlar. ABD'nin uydurma haber yapan ve zihniyeti belli olan gazetesine itibar ediyorlar. Türkiye'de Suriye'nin devlet güdümlü gazeteleri kadar Suriye rejimini savunan gazeteler ve yazarlar vardır. Suriye'nin zalim rejiminden çok daha fazla Suriye'yi savunan gazeteciler ve siyasiler vardır. Kılıçdaroğlu zaten Esed adına yeterince konuşuyor. Bas'ın sözcülüğünü üstlendi. CHP genel başkanı jçak ile ilgili milli duruş sergilememiştir. Çok çirkin iftira atacaksın, kendi ülkenin gerçeğine değil, ABD'nin gazetesine inanacaksın. ABD gazetesinin amacı kendi ülkesindeki siyasi yetkilileri sıkıştırmaktır. Çünkü seçim atmosferindedir. Peki bizimkilere ne oluyor. Bu tür kampanyaları geçmişte de uyguladılar ama bunlar hep def edildi. Biz bu tür senaryoları geçmişte alt üst ettik yarın da edeceğiz. Kimsenin Türkiye üzerinden nemalanmasına da izin vermeyiz. Türkiye üzerinde operasyon gerçekleştirmesine izin vermeyiz. Kimsenin Türkiye aleyhine senaryo uygulamasına asla izin vermeyiz.

CHP Genel Başkanını tavrı şehitlerimizi incitmiştir. Türkiye üzerinde emelleri olanlara cesaret vermiştir. CHP genle başkan yardımcılarından bir tanesi Kılıçdaroğlu gibi 16 AB ülkesinin bakanlarına mektup yazdı. Ne diyor biliyor musunuz? AB Bakanları ilham verici bir örnek diyor, Türkiye için. CHP rahatsız oluyor ve bu siyasetçi bakanlara mektup yazıyor: Kardeşim Türkiye'yi övüp durmayın. türkiye övülecek ihlam alınacak bir ülke değil. Türkiye örnek bir ülke değil diyor. Bu zat geçmişte dışişleri bakanlığı yaptı. Aynı zamanda maalesef bakanlık içinde ne tür insanların olduğunu da gösteriyor. Şimdi Allah aşkına bu nasıl bir zihniyettir. Bu nasıl bir siyaset tarzıdır. Bir yabancı seni övüyor sen gurur duyacağına rahatsız oluyorsun. CHP zihniyeti budur. CHP'nin tarihi boyunca yaptığı sadece budur. Taş üzerine taş koymaz, koyanları da engellemek için ellerinden geleni yaparlar. Ülkelerini bile karalamaktan çekinmezler.

KPSS / ERDOĞAN: TWİTTER KILIÇDAROĞLU


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''KPSS sınavının hemen ardından terör örgütüne yakınlığı ile bilinen bir sitede sahte bir soru kitapçığı yayınlandı, amaç ne? KPSS gibi son derece hassas bir sınava gölge düşürmek. KPSS gibi milyonların umudu olan, geleceği olan bir sınavı terörize etmek, insanları en hassas yerlerinden vurmak, en hassas yerlerinden incitmek... Terör örgütü bunu yapıyor. Buna sahip çıkan kim oluyor? Yine CHP oluyor'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''KPSS son derece başarılı temiz, sorunsuz şekilde gerçekleştirilmiştir. Bu sınava gölge düşürmek isteyenlerin oyunu anında deşifre edilmiştir. Örgütlü olarak KPSS'de usulsüzlük girişiminde bulunanlar Emniyet güçlerimiz tarafından tespit edilmiş, gözaltına alınmış şu an itibarıyla zannediyorum 19'u tutuklanmıştır. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Terör örgütünün, onlarla birlikte BDP ve CHP'nin istismar girişimlerine kimse aldanmasın'' dedi. Recep Tayyip Erdoğan, KPSS ile ilgili iddialara ilişkin, ''Teknolojinin bu sanal ve iftiralara çok müsait yapısıyla hareket eden bir Kılıçdaroğlu var karşımızda; twitter Kılıçdaroğlu. Onlar da olmasa çok fakir kalacak. Geçen yıl olanlardan ders almadı, bundan yüzü kızarmadı, mahçup olmadı. Bu yıl da terör örgütünün bu eylemini yine CHP sahiplendi. Terör örgütüyle birlikte insanların hissiyatını istismara kalkıştı'' dedi.


3. YARGI PAKETİ

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tutuklu milletvekillerinin durumuyla ilgili, ''3. Yargı Paketi'nde buna özel bir düzenleme yapılmadı'' dedi. Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Özgürlükleri geliştiren adımlar attık. Yeni kanunla icra ve iflas hukukunda düzenlemeler yapıldı. Haczedilebilecek ev eşyalarına sınırlama getirildi. İdari yargıda önemli düzenlemeler oldu. Mahkemelerde karar alma sürecini hızlandırdık. Bölge idare mahkemeleri ikiden fazla kurul halinde çalışacak şekilde düzenlendi. Yargıtay'ın yükü hafifletildi. Ceza mevzuatı da değişti. Özel hayatın gizliliğini güçlendirdik. Rüşvete karşı caydırıcı cezalar getirdik. Basın özgürlüğü için adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını düzenledik. Tutukluluk yasağı sınırını 2 yıla çıkardık. Tutuklama kararlarının somut olması şartını getirdik. 3. yargı paketi ülkenin menfaati için hazırlandı. Bazı kampanya sahipleri, yasa çıktıktan sonra yapmış oldukları yanlışları gördüler. Türkiye'de özgürlüklerin önü açılıyor.

TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ

Tamamen yargının alanı olan bir konu bu. Bu konudaki görüşlerimizi kamuoyu ile paylaştık. Tutukluları aday gösterme olayı muhalefetin ülkenin gündemine taşıdığı bir sorun. Bile bile tutukluları aday göstererek milletvekilliğini cezaevinden adam kaçırma girişimine dönüştürmek istemişlerdir. Dışarıda hiç mi adayınız yoktu. Bunların siyaset anlayışı bu. Şimdi her şey oratya çıkıyor. Kongrelerde ve uygulamalarda her şey ortaya çıkıyor. Bu zihniyetlerin ne denli yanlış olduğu ortada. 3. Yargı Paketinde buna özel düzenleme yapılmadı. Biz CHP, MHP ve BDP'nin tutuklu vekillerle ilgili çağrısına asla evet demedik bugünden sonra da demeyeceğiz. Hiçbir davaya yönelik özel adım atılmadı, atılamaza da. Küçük bir davayı bile etkileyebilecek adım atılmamıştır.

İL KONGRELERİ

Cuma günü Van Kongremizi yapacağız. Iğdır Havaalanı'nı açacağız. 15 yıl önce Iğdır'da havaalanı yapılacak deseniz kimse inanmaz. Artık açılışını yapacağız. Şırnak, Yüksekova... Oralara da açacağız. En çok BDP rahatsız oluyor. Taş üzerine taş konsun istemiyorlar. Çünkü açıkları ortaya çıkacak. Onların hayırlı bir işi yok, böyle bir dertleri de yok. Molotofu oya devşirmeden başka amaçları yoktur. Pazar günü Eskişehir İl Kongremizle bu iş nihayete erecek. Ardından büyük kongremiz için hazırlıklara başlayacağız. 30 Eylül Pazar günü Ankara Arena'da gerçekleştireceğiz. Yerelseçim hazırlıklarını başlattık. Genel merkez olarak yerel seçim için hazırlıkları başlatacak ve bu seçimleri de inşallah zaferle geride bırakacağız. Genişletilmiş İl Başkanları toplantımızda katılımları da gerçekleştireceğiz şimdi. 10 bld bşk bugün partimize katılıyorlar. Bir kez daha Ramazan-ı şerifinin insanlığa hayırlar getirmesini diliyor, hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.


SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara