Erdinç Akkoyunlu'nun haberi:
Röportajı yapan Cumhuriyet Ankara temsilcisi Utku Çakırözer ise 'O ifade tarzı bana ait değil' diyor...
Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer tarafından Cumhuriyet’te 3-4-5-6 -7 Temmuz tarihlerinde yayınlanan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile röportaj, Suriye haber ajansı Sana tarafından da 4 bölüm halinde yayınlandı. Sana’da İngilizce olarak yayınlanan röportajdaki bazı önemli soruların, Cumhuriyet’te yayınlananlar ile aynı olmadığı görüldü.
Çakırözer’in Esad’a Türkiye’de yandaş medya olduğu ve medyanın Türk halkını Suriye’ye karşı kışkırttığı sorusu Sana’da var ama Cumhuriyet’te yok. Yine şehit pilotlar için “İster kasten yollanmış olsunlar ister kazara” sorusu ile Erdoğan için “Sizi tehdit etti, gürültü yaptı” sorusu Sana’da yer alırken Cumhuriyet’te bulunmuyor. Çakırözer, "Bu soru ifade tarzı bana ait değil" dedi. Sana’da yayınlanan röportaj ile Cumhuriyet’te yayınlanan röportaj arasındaki göze çarpan farklar ise şöyle:
“YANDAŞ MEDYA TÜRK HALKINI SURİYE’YE KARŞI KIŞKIRTIYOR”
Cumhuriyet’te yayınlanan röportaj ile Sana’da yer alan röportajda önemli farklılıklar göze çarptı. Bunlardan ilki Çakırözer’in Türkiye’deki medyayı yandaş olarak gösterip, PKK konusunda Esad’a yönelttiği soru oldu. Bu soru Sana’da ve Cumhuriyet’te şöyle yer aldı:
SANA’DA :
ÇAKIRÖZER:
“Türk hükümeti, yandaş medyasıyla Türk halkını Suriye’ye karşı kışkırtmak için PKK konusunu istismar etmeye çalışıyor. Türk hükümeti, Suriye’nin son dönemlerde operasyonlarını arttıran PKK’yı desteklemek için krizi kullandığını söylüyor. Yine Türk hükümeti, Suriye’nin PKK’nın Türk sınırına yakın olan kendi topraklarında faaliyet göstermesine izin verdiğini söylüyor.”
ESAD:
Bu doğru değil. Belki de böyle düşünenler gaddar insanlardır. Diğerlerinin de kendileri gibi gaddar olduğunu düşünüyorlardır. Ama söz konusu biz isek gaddrarlık bize yabancı bir kavaram…”
CUMHURİYET’TE
ÇAKIRÖZER:
“PKK’nin ülkenizde başka bir isim altında örgütlendiği biliniyor. Türkiye’de de bir süredir tırmanan terör eylemlerinin ardında da yönetiminizin parmağı olduğu iddiası var. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz…”
ESAD
: Bu iddialar doğru değil. Belki böyle düşünenler bizi gaddar göstermek istiyor. Biz gaddar değiliz. Bunu söyleyenlerin, dillendirenlerin kendi içindeki gaddarlığın dışa vuruşu bunlar…”
“ERDOĞAN GÜRÜLTÜ YAPTI”
İki röportajı arasındaki bir başka fark da Türk jeti konusunda oldu. Çakırözer’in Sana’daki röportajında Erdoğan için gürültü yaptığı ifadesi kullanılırken, Cumhuriyet’te bu ifade yer almadı. Fark şöyle oluştu:
SANA’DA
ÇAKIRÖZER:
“Türkiye-Suriye ilişkileri göz önüne alındığında belli bazı olaylar yaşandı. Bir jet düşürüldü, Başbakan Erdoğan sizi tehdit etti, sınıra asker yığdı ve sizin de bildiğiniz tantanaları (gürültü) yaptı. Türkiye ile Suriye arasındaki krizin bir çıkış yolu var mı size?”
ESAD:
“Krizden çıkış yolu Türk hükümetinin Suriye’deki ele alışındaki hatalarını düzeltmesi, büyük problemler yaratmak amacı ile olayları maniple etmemesi ve kullanmaması, yetkililerinin sığ şahsi çıkarlarının önüne Türk ve Suriye halklarının çıkarlarını koymasıdır… ”
CUMMHURİYET’TE
ÇAKIRÖZER:
“Türkiye ile Suriye arasındaki krizin bir çıkış yolu var mı?”
ESAD:
“Öncelikle Türk hükümeti hatalarından geri dönmelidir. Küçük olayları büyük sorunlar yaratmak için kullanmamalı, manüple etmemelidir… Kişisel çıkarlar ve amaçlar yerine halkların çıkarlarını gözetmelidirler.”
“PİLOTLAR KASTEN GÖNDERİLMİŞ OLSUN YA DA OLMASINLAR…”
Röportajda şehit olan iki pilotla ilgili olarak Çakırözer Sana’daki röportajında pilotların kasten gönderilmesi durumundaki tutumu sorarken, Cumhuriyet’te Esad’ın mesajının ne olduğu şöyle soruluyor:
SANA’DA
ÇAKIRÖZER:
“Sayın Başkan, Türk halkı jetin Suriyeliler tarafından kasten düşürülmediğini söylüyorsunuz, olayın farklı bir yorumunu sunuyorsunuz. Ama öte yandan, iki pilot, iki genç insan bu kazada öldü. Ve ister kasten gönderilmiş olsunlar, ister olmasınlar ikisi de bu olayın kurbanı oldu. Dolayısyla iki pilotun ailelerine ne dersiniz. Birisinin de uzay görevine yollanacağını hesaba katarak…”
ESAD:
“Erdoğan’ın Suriye halkını kan ve yıkımdan bir şey getirmeyen politikalarına ve halkımızın ölümünü isteyen Türk hükümetine rağmen biz Türk halkı için iyilikler diliyoruz. Kardeş bir halk olduğu için. Söz konusu biz isek, bu konuda tartışma yok. Bir Türk vatandaşı öldüğünde bu bir kardeşimizin ölümü anlamına gelir bizim için… Dolayısıyla da pilotların ailelerine en derin taziyelerimizi iletiyoruz. Pilotlardan birinin babasının Erdoğan’a söylediği ‘Ölen kişi benim oğlum ve biz bu olayın savaşa yol açacak şekilde maniple edilmesini istemiyoruz’ sözlerini taktir ediyoruz. Bu onurlu bir tavır ve bizim saygımızı hak ediyor.”
CUMHURİYET’TE
ÇAKIRÖZER
: “Uçakta bir astronot adayı iki başarılı pilot vardı. Bilerek düşürmedik dediğinize göre, onların ailelerine bir mesajınız olacak mı?”
ESAD:
“Erdoğan’ın politikaları Suriye halkına göz yaşı, kan ve yıkımdan başka bir şey getirmiyor. Biz yine de Türk halkı için en iyisini düşünmeye devam ediyoruz…”
“SURİYE TÜRKİYE ARASINDA TÜRK LİDERLERİN İNANDIĞI ÇATIŞMA…”
Röportajdaki bir başka fark da uçakların düşürülmesi konusunda iki ülke ilişkilerinin alacağı seyir konusunda şöyle yansıdı:
SANA’DA
ÇAKIRÖZER
: “Sayın Başkan, Suriye’nin Türk uçağını düşürmesi nedeniyle Türkiye ilişkilerindeki gerilim, Türk liderlerinin inandığı gibi iki taraf arasında çatışmaya yol açacak mı?”
ESAD:
“Bu, olaylar ve gelişmelerle dolu ve tüm bölgenin haritasının yeniden çizildiği bir dönem... Bu dönemin belki de 100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşe geçtiği ve yıkıldığı döneme benzediğini düşünüyorum. O dönemde Türkler ile Araplar arasında çatışmalar vardı. Bizim son 12 yıldaki vizyonumuz değişti. Cumhurbaşkanı Sezer’in ilk ziyaretinden sonra bu tarihi imajı değiştirmeye ve Arap zihninden tamamen silmeyi hedefledik…”
CUMHURİYET’TE:
ÇAKIRÖZER:
“İki ülke arasında ciddi bir gerginlik var bu sıcak bir çatışmaya, savaşa dönüşür mü?”
ESAD:
“Bölgede tüm haritanın değişeceği bir dönem yaşıyoruz. 100 yıl önce Osmanlı’nın dağılacağı sürece benziyor… “
“PİLOTLARIN HÜKÜMETE MENSUP OLMADIKLARI HAKKINDA….”
Sana’da bulunan röportajda Çakırözer’in pilotlara ilişkin bir sorusu ise Cumhuriyet’te yer almaz iken, röportajın genelinde bu soruyu karşılayabilecek türde yanıtların yer aldığı görüldü. Çakırözer’in Sana’da olup da Cumhuriyet’te olmayan ve Esad’ın Sana’da verdiği yanıt ise şöyle:
SANA’DA
ÇAKIRÖZER:
“Ölen iki pilotun Türk hükümetine ya da devletine mensup olmadıkları gerçeği karşısında ne diyeceksiniz? Pilotlar hakkındaki duygularınızı tümüyle taktir ediyorum ama ailelerine ne dersiniz?
ESAD:
“Bu doğaldır ama bu iki pilot askeri yapılanmanın bir parçası. Ve sizin önerdiğiniz şey iki askeri yapılanma arasında doğrudan ilişkilerle yapılabilir. Artık böyle bir şey mevcut değil. İki ordu arasında hiçbir doğrudan ilişki yok. Olay sırasında doğrudan iletişim olması gerekirdi ama bu gerçekleşmedi.”
O SORULAR VE İFADE TARZLARI BANA AİT DEĞİL
Star’ın ulaştığı Utku Çakırözer, Sana’da yayınlanan röportajdaki “değişik” soruların kendi ifade tarzı olmadığını ifade etti. Çakırözer şunları söyledi:
“Sana’da bahsi geçen şekilde sorular sormadım. Ben zaten “yandaş medya” ifadesini kullanmam. Kullanılmasına da televizyon programlarında karşı çıkmıştım. Ben soru sorarken, Türkiye’nin angajmanı değişti diye lafa girmiş olabilirim ama Sana’da yer aldığı gibi ifadeler kullanmadım. Ben röportajı Türkçe yaptım, Arapça’ya çevrildi; yanıtlar Arapça’dan Türkçe’ye çevrildi. Sorularımı Türkçe sorduğum için de teybimde duruyor. Yani bunlar çeviri hatası desem değil, propaganda da yaptılar demek istemiyorum. Ben rahatım. Umarım propaganda amaçlı değildir….”
Stargazete