Yrd. Doç. Dr. Özdemir: Güllük Körfezi'ni kirleten kafes balıkçılığı değil
Muğla'nın Güllük Körfezi'ndeki çevre kirliliğinin kaynağının sadece ağ kafes balıkçılığı değil, insan faaliyetleri de olduğu ortaya çıktı. Ağ kafes balıkçılığında, büyük ölçekte ihracata yönelik olmasından dolayı Avrupa Birliği standartlarında üretim
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-10 10:29:29
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nedim Özdemir'in yürütücülüğünü yaptığı "Güllük Lagününün Çevresel Etkilerinin Araştırılması" başlıklı proje devam ediyor. Özdemir, Türkiye'de her geçen gün artan sanayileşme, çarpık şehirleşme, plansız yapılan projelerden göller, lagünler ve akarsuların olumsuz etkilendiğini belirterek, "Özellikle insan aktiviteleri sonucu oluşan çevre kirliliğinden, sulak alanlar önemli ölçüde olumsuz etkilenmektedir. Sulak alanlara ilişkin bilimsel veri eksikliği ise günümüzde bir lagün-havza yönetimi planlamasını imkânsız hale getirmektedir." dedi.
Güllük Körfezi Kıyıkışlacık'ta yapılan ağ kafes balıkçılığının çevreyi ve denizi kirlettiğine yönelik çıkan haberlere değinen Yrd. Doç. Dr. Özdemir, "2007 Ocak ayında ağ kafeslerde görülen balık ölümleri, sektörü olumsuz etkiledi. Bu nedenle ölümlerin ağ kafes balıkçılarından kaynaklandığı kanısı oluştu. Halbuki Güllük Körfezi'nde yapılan ağ kafes balıkçılığında, büyük ölçekte ihracata yönelik olmasından dolayı Avrupa Birliği standartlarında bir üretim gerçekleştiriliyor." ifadelerini kullandı. Su kalitesinin belirlenmesinde en uygun yöntemlerden birinin fiziko-kimyasal ve biyolojik parametrelerin birlikte değerlendirilmesi olduğunu anlatan Özdemir, "Kirlilik hakkında uzun vadeli ve en sağlıklı değerlendirme bilgilerini verecek olan sucul ortamda yaşayan flora, fauna ve çevresel şartlardır. Güllük Limanı'ndan Avrupa'nın çeşitli ülkelerine boksit ve feldspat madeni, özellikle mermer ve balık gibi ürünlerin ihracatı yoğun olarak yapılmaktadır. Madenlerin kamyonlarla taşınması sırasında uçuşmasından oluşan tozlar, Güllük Lagünü çevresindeki flora ve faunayı olumsuz etkilemektedir. Diğer yandan kıyı boyunca gün geçtikçe artan yerleşim yerlerinden, bölgedeki tarım ve endüstriyel faaliyetlerden, karasal kökenli kirleticiler doğrudan veya dolaylı olarak Güllük Körfezi'ne ulaşmaktadır. Güllük Limanı'nın hemen yanında bulunan Bodrum Havalimanı'nın, özellikle aktif olduğu yaz aylarında lagün çevresinde yaşayan flora ve faunaya olumsuz etkileri de kaçınılmazdır. Bu bağlamda lagünü etkileyen her çevresel faktör, bu projenin temelini oluşturmaktadır." diye konuştu.
Çalışmanın Muğla'nın lagün-havza yönetimi için temel olması bağlamında Güllük Lagünü'nde seçilmiş sekiz istasyonda, yaklaşık 10 aydır su analizleri yapıldığını kaydeden Özdemir, şunları söyledi: "Lagünün çevresinde yaklaşık 133 toprak havuzda çipura ve levrek yetiştiriciliği yapılmaktadır. Faaliyette olan bu balık çiftliklerinin çoğu, Güllük Lagünü'nün suyunu kendi işletmelerinde kullandıkları gibi çıkış sularını da lagüne deşarj etmektedir. Lagünün kirliliği, özellikle son yıllarda bölgenin gündeminde olan bir konudur. Bölgede mevcut sektörlerin lagünün kirliliğine olan etkileri konusunda elde somut veriler olmamasından dolayı kontrol altına alınması güçleşmektedir. Güllük Lagünü'nün kirlenmesi, alıcı su ortamına turizm, ulaşım, liman faaliyetleri ve olası evsel kaynaklı kirleticilerin deşarjı ile meydana gelen ve ekolojik dengelerin bozulmaya başlamasıyla belirginleşen bir sonuçtur."
SON VİDEO HABER
Haber Ara