Polis fişlemesi ortaya çıktı!

Önce 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile kişisel verilerin ancak kanunla öngörülen hallerde ve kişinin açık rızasıyla işlenebileceği kabul edildi.

Ardından Adli Sicil Yasası'nda yapılan değişiklikle suça ilişkin kayıtların niteliğine göre en fazla 30 yıl içinde silinmesi hükme bağlandı. Ama fişleme devam ediyor. Bu, 20 dolayında fişleme mağdurunun Meclis Dilekçe komisyonu'na başvurusu ile ortaya çıktı.

Polis kimlik kontrolü sırasında, S.K. isimli vatandaşa kızının yanında, "Sen hırsızlık yapmışsın" dedi. S.K., cezasını çektiğini ve olayın üzerinden onlarca yıl geçtiğini belirtti, mağduriyetinin giderilmesi için Meclis'e başvurdu.

Bir başka olayda ise, A.C.A. isimli oyuncu çekim için havaalanına gitti. Ama yıllarca önce uyuşturucu kullanmak ve temin etmekten dolayı çarptırıldığı hapis cezası karşısına çıktı. Havaalanına alınmadı. O da Meclis'e başvurdu.

Dilekçe Komisyonu harekete geçti. Polis ve jandarmanın adli sicil arşivi ve UYAP bilgi sistemi dışında ikinci bir fişleme yaptığını ortaya çıkardı.

"KİHBİ" diye isimlendirilen bu sistemde tutulan kayıtlar, bilgi toplama yönergesinde sayılan suç türlerine ilişkin mahkeme kararları hiçbir şekilde silinmiyor. Polis, sistemin suçu önleme amaçlı, istihbari bir çalışma olduğunu belirtiyor.

Emniyet yetkilileri, Meclis'e 2006 yılında işlenen sabancı suikastini örnek gösterdi. "Fehriye Erdal işe alınırken adli sicil kaydı ile yetinilmeyip, bize de sorulsaydı cinayeti engelleyebilirdik" dedi.

Başta Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlardan bilgi alan Meclis, kayıtların sadece kişinin aranıp aranmadığı durumunda kullanılmasını, mesleğini icra etmesine engel olmamasını istiyor.

Kurumlar arasındaki görüşmeler, Meclis'in yeni yasama yılında da devam edecek.