11 Temmuz 1995 yılında Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde Sırplar tarafından katledilen 8 bin 372 Boşnak'ı anmak ve soykırımı kınamak amacıyla Bayrampaşa Adapark'ta düzenlenen programa, Bakan Günay'ın yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.
Programda konuşan Bakan Günay, 1995 yılının 11 Temmuz'unda Srebrenitsa'da büyük bir acı yaşandığını, ancak acıların 1990'ların başından itibaren süregeldiğini, 1992'de başladığını, 1995'de Srebrenitsa faciasından, katliamından bir süre sonra dünyanın nihayet itiraz etme noktasına geldiğini ve savaşın durduğunu söyledi. Günay, ''1992 ile 1995 arasında Balkan toprakları, gerçekten Avrupa'nın yüzünü kızartan, insanlığın yüzünü kızartan acılara sahne oldu. 20. yüzyıl bence çok talihsiz, çok acılı, çok çileli bir yüzyıldı. Balkan topraklarında büyük acılarla başlamıştı ve yine 20. yüzyıl, Balkan topraklarında büyük acılarla sona erdi. 1992'nin 1993'e bağlandığı yeni yıl gecesini bir grup siyasi arkadaşımla birlikte Bosna Hersek'te geçirmiştim. Daha savaşın başı gibiydi. Zagreb'e, daha sonra Mostar'a, oradan önce Tuzla'ya, sonra Mostar'a, Amerikan kargo uçağı ile Saraybosna'ya gitmiştim. Hakkı Turayliç, rahmetli başkan yardımcısı, o zaman sağdı. Kıştı, aralık ayının sonu, ocak ayının başı, Başkanlık Sarayı'nda sevgili ve rahmetli Hakkı Turayliç, paltosuyla oturuyordu. Yakacak yoktu. Isınacak herhangi bir şey yoktu. Bir hafta sonra Hakkı Turayliç'i hava alanından gelirken yolda şehit ettiler. O zaman arkadaşlarımızla Saraybosna'daki hastaneleri ziyaret etmiştik. Hiç unutmuyorum, bir genç kız ve nişanlısı... Biri kolunu, biri bacağını kaybetmişti. İkisi bir odada yan yana yataktaydılar. Biz onların yüzüne bakabilecek cesareti bulmazken onlar gülümseyerek baktılar ve 'biz bu savaşı kazanacağız' dediler. Sonra biz içimize nice acıyı gömdük, birçok hatırayı geride bıraktık. Geldik Türkiye'de yardımları toplamaya çalışarak görevlerimizi yerine getirmeye çalıştık" dedi.
Bakan Günay, Srebrenitsa'da yaşananlara değinerek, "O günlerde Türkiye'den insanlar gidiyor, bir yere kadar... Biz bir grup arkadaş dedik ki 'biz insan mıyız, Müslüman mıyız? Eğer insansak orada insanlar, masum insanlar yok ediliyor, katlediliyor. Onların önüne gidip kol kola durup bir duvar oluşturmamız lazım. Yani buna insanlığın seyirci kalmadığını, kalmayacağını, kalmayacak insanlar olduğunu bu dünyaya anlatmamız lazım. Birileri kulaklarını tıkadı, birileri bunu bir kampanyaya dönüştürdü'' şeklinde konuştu.
İnsanlığın böyle sıkıntılı, kötü ve acı günler yaşamaması dileğinde bulunan Günay, "Bu bizim için bir şeref sayfası oldu, bir fedakarlık değil. Allah nasip etti, biz böyle bir şerefi yaşama fırsatını bulduk" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, savaşta camilerin tahrip olurken Boşnakların hiçbir kiliseyi yıkmadığını ifade ederek, ''Sadece bir cephe savaşını kazanmadılar, aynı zamanda bir insanlık savaşını, bir medeniyet savaşını da kazandılar. Galiba Avrupa'nın ortasında Müslüman bir halk, Avrupa'ya ve bütün dünyaya inanılmaz bir insanlık dersi verdi" dedi.
Savaşta hayatını kaybeden şehitleri rahmetle ve minnetle andıklarını belirten Günay, ''Elbette Srebrenitsa'yı unutmayacağız, elbette Madımak'ı unutmayacağız, elbette Başbağlar'ı unutmayacağız. Elbette Türkiye'de ve dünyada nerede bir acı yaşanmışsa, nerede bir katliam, nerede bir haksızlık yaşanmışsa hepsinin acısını yüreğimize gömeceğiz ve bir daha yaşanmasın diye, kimse kimsenin burnunu kanatmayacak, insanca, bu dünyada insanca, kardeşçe, barış içinde yaşayacağız'' diye konuştu.
Günay, arkasındaki pankartta yazılanları göstererek, sözlerini şöyle tamamladı;
"Burada '11 Temmuz 1995. Faili meçhul değil, katili tanıyoruz' diyor. Katil ırkçılıktır. Katil, başka milletlerden kendisini üstün gören, bir başka milletin varlığına kasteden, o aşırı şovenizmdir, aşırı milliyetçiliktir, ki bugün bunlar insanlığın düşmanıdır. Bu abartılı milliyetçilik duyguları, 20. yüzyılı bir katliamına dönüştürdü. İnşallah 21. yüzyılda bu kötü duygulardan arındıracağız. Bizi bir arada yaşatacak olan duygu barış, kardeşlik ve dayanışma duygusudur. Bosna'nın acılarını da unutmayacağız, insanlığa verdiği o güzel dersleri de unutmayacağız. Bosna seni hiçbir zaman unutmayacağız."