Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

ABD'de seçim öncesi hangi eyalet kimi destekliyor

Amerika Birleşik Devletleri'nde Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin başkan adayı olacak başkan Obama’ya karşı çıkarılacak Cumhuriyetçi adayı belirlemek için yapılan önseçimler sonucunda eski Massachusetts eyaleti valisi, işadamı Mitt Romney Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olarak seçilmiş durumda.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-06 09:53:03

ABD'de seçim öncesi hangi eyalet kimi destekliyor

TİMETÜRK / Haber Merkezi

Amerika Birleşik Devletleri'nde Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin başkan adayı olacak başkan Obama’ya karşı çıkarılacak Cumhuriyetçi adayı belirlemek için yapılan önseçimler sonucunda eski Massachusetts eyaleti valisi, işadamı Mitt Romney Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olarak seçilmiş durumda. Ağustos ayı sonunda yapılması beklenen Cumhuriyetçi Parti Kongresi sırasında bu adaylık ve partinin başkan yardımcısı adayı açıklanacak. Oyun değiştirici bir bağımsız adayın çıkmasının beklenmediği seçimlerde adaylar bir yandan kendi tabanlarını sandığa gitme konusunda mobilize etmeye çalışırken öte yandan da başkanlık seçimlerinde belirleyici rol oynayan bağımsızların desteğini almaya çalışacaklar.

Amerika Birleşik Devletleri’nde dört yılda bir yapılan başkanlık seçimleri aslında dolaylı seçim sistemini andıran bir yöntemle yapılıyor. Seçimi kazanabilmek için başkan adaylarının ülke genelinde çoğunluk elde etmesi değil “electoral college” diye bilinen eyaletlerce belirlenen delege sayısı toplamında üstünlük kurması gerekiyor. Her ne kadar genelde ülke genelindeki çoğunluk ile delege sayısındaki üstünlük arasında paralelik olsa da 2000 seçimleri gibi bazı istisnai durumlarda ülke genelinde çoğunluk kazanan aday delege sayısı sebebiyle seçimi kaybedebiliyor.

Amerika’nın federal yapısının bir sonucu olarak başlatılan bu sistem bazı eyaletlerin seçimlerde hacmi ve nüfusundan çok önem kazanmasına sebep olabiliyor. Eyaletlerin delege sayısı o eyaletdeki Temsilciler Meclisi Üyesi ve Senatör sayısının toplamına eşit olacak şekilde ayarlanmış. Mesela 53 Temsilcler Meclisi Üyesi ve 2 Senatörü olan California Eyaleti seçimlerde 55 delegeye sahip oluyor. Maine ve Nebraska eyaletleri dışında tüm eyaletler “winner take all”(kazananın tüm delegeleri alır) sistemi ile çoğunluğu kazananın tüm delegeleri belirlediği bir sistem üzerinden işliyor. Dolayısıyla 55 delegeye sahip California eyaletinde seçimi kazanan parti delegelerin tümüne sahip olabiliyor.

Amerika’daki 50 eyaletin birçoğu Demokrat ve Cumhuriyetçi çoğunluğa sahip olması sebebiyle Blue (Mavi-Demokrat) ve Red (Kırmızı-Cumhuriyetçi) olarak adlandırıyor. İki parti içinde çoğunluğu garanti altında tuttuğu bu eyaletler “safe states” (güvenli eyaletler) olarak adlandırılıyor. Bu iki partinin kayda değer bir üstünlük sağlayamadığı ve iki parti arasındaki farkın yüzde ondan daha az olduğu eyaletler “Swing states” (Sallantıdaki Eyaletler) ya da “Purple states” (mor eyaletler) olarak adlandırılıyor. Ekseriyetle seçimlerin kaderini belirleyen bu eyaletlerdeki yarış olduğu için kampanyalar hem zamanlarının hem de kaynaklarının büyük bölümünü bu eyaletleri kazanmak için harcıyorlar. Bu seçimlerde belirleyici olması beklenen sallantıdaki eyaletler arasında Latin Amerika göçmenlerinin anahtar kitle olduğu Florida ve Nevada, işçilerin anahtar seçmen grubu olduğu Michigan ve Ohio ve bağımsızların sayısının fazla olduğu Virginia ve North Carolina gibi eyaletler bulunuyor. Tüm bu eyaletler Obama’nın seçimi kazandığı 2008 yılında Obama tarafından kazanılmıştı.

Şimdiye kadar yapılan kamuoyu araştırmaları başkanlık yarışının ortada olduğunu ve iki adayın oy oranları arasındaki farkın birçok ankette hata payı seviyesi sularında kaldığını gösteriyor. Ülke genelindeki oy oranını temel alan bu sonuçların ortalaması alındığında Obama ile Romney arasındaki pek fazla fark olmadığı göze çarpıyor. Geçtiğimiz hafta ABD’deki en önemli 7 kamuoyu araştırma şirketi tarafından yapılan seçmen anketinin sonuçları şu şekilde gerçekleşti:

Kamuoyu Araştırma Şirketi

Obama

Romney

Fark

Rasmussen

43

48

+5 Romney

Gallup

45

46

+1 Romney

YouGov ve Polimetrix

44

44

 

Bloomberg

53

40

+13 Obama

AF-GFK

47

44

+3 Obama

Pew

50

46

+ 4 Obama

Ipsos ve Reuters

45

44

+ 1 Obama


Bunun yanında Haziran ayı içinde yapılan 332 kamuoyu araştırmasının ortalaması ele alındığında Obama %45.8 Romney ise %45 seviyesinde görülüyor.

Bu noktada başkanların ikinci dönemi için yapılan seçimlerin normal seçimlerden ziyade bir referandum havasında geçeceği de hatırda tutulması gerekiyor. Bu seçimlerde tıpkı Fransa’da Sarkozy’nin kaybettiği başkanlık seçimlerinde Fransız seçmenin Holland ile Sarkozy arasında tercih yapmaktan ziyade Sarkozy’den duyduğu memnuniyetsizliği belirttiği gibi Kasım ayında sandığa gidecek Amerikan seçmeni de Obama’nın ilk dört yılı ile ilgili düşüncelerini sandığa yansıtacaklar. Dolayısıyla seçimler bir yandan Obama ve Romney yarışına sahne olurken öte yandan seçmen için Obama ile tamam mı devam mı şeklinde bir soru işaretini de beraberinde getirecek. 2012 yılının Ocak ayından bu yana yapılan kamuoyu anketleri Amerikan halkının Obama’nın başkanlığı konusunda ikiye bölündüğünü gösteriyor. Kısa süreli bazı iniş ve çıkışlar dışında Obama’nın başarılı bir başkan olduğunu savunanlar %46 Obama’nın başarısız bir başkan olduğunu savunanlar ise % 45 seviyesinde seyrediyor. Obama’yı başarılı bulanların oranı her ne kadar önde görülse de ikinci dönem başkanlık seçimini kazanan son dört başkan ile karşılaştırıldığında oranın düşük olduğu göze çarpıyor.

Başkan

Anket Dönemi

Başkanı Başarılı Bulanların Oranı

Nixon

Haziran 16- 19, 1972

% 59

Reagan

Haziran 6-8, 1984

% 55

Clinton

Haziran 18-20, 1996

% 58

Bush

Haziran 6-10, 2004

% 49

Obama

Haziran 18-20, 2012

% 46

 

Başkanlık seçimindeki delege sayısını temel alan anketlerde ise Obama Romney’e göre biraz daha üstün görünüyor. Bu anketlerde Obama’nın garanti olarak kazanacağı delege sayısı 225, Romney’nin ise 170 olarak görünüyor. Bu eyaletlerin haricinde muhtemelen Obama’nın kazanması beklenen Virginia, Nevada ve Colorado gibi kilit eyaletlerin toplam delege sayısı ise 28. Aynı şekilde Romney’nin kazanması muhtemel Missouri ve Arizona’nın delege sayısı ise 21. Adayların bu eyaletleri kendi hanelerine yazması durumunda toplam delege sayıları Obama için 253, Romney için ise 191 olarak görünüyor. Seçimi kazanmak için herhangi bir adayın 270 delege sayısına ulaşması gerekiyor. Bu anketlere göre adaylar için başkanlık Iowa, Wisconsin, Ohio, Florida ve North Carolina’daki seçimlerden geçecek. Bu kilit eyaletlerin toplam delege sayısı 94. Seçimi kazanabilmek için Romney, Iowa, Florida, Ohio, Wisconsin ve kendi eyaleti olarak gördüğü ve babasının da bir dönem valiliğini yaptığı Michigan’ı kazanmak zorunda. Bu kilit eyaletler ile birlikte adayların kazanması muhtemel görünen beş eyaletdeki son kamuoyu yoklamalarının sonuçları işe şu şekilde:

 

Eyalet

Delege Sayısı

Obama

Romney

Fark

Nevada (Muhtemel Obama)

6

48

42

+6

Colorado (Muhtemel Obama)

9

49

42

+7

Virginia (Muhtemel Obama)

13

48

45

+3

Arizona (Muhtemel Romney)

11

45

50

+5

Missouri (Muhtemel Romney)

10

43

47

+4

Florida

29

45

46

+1 Romney

North Carolina

15

45

46

+1 Romney

Ohio

18

45

46

+1 Romney

Michigan

16

46

44

+2 Obama

Wisconsin

10

46

44

+2 Obama

Iowa

6

45

44

+1 Obama


Kampanyaların mali kaynakları açısından Obama Romney’nin bir hayli önünde görünüyor. Obama kampanyasına bağışlardan 1 Haziran itibariyle 255 milyon doları aşan bir meblağ elde etti. Bu meblağın 145 milyon dolarını harcayan Obama kampanyasının elinde şu an 100 milyon doları aşan bir miktar bulunuyor. Obama kampanyası bu meblağın yaklaşık yüzde 58’ı olan 150 milyon doları büyük bağış şeklinde (kişi başı 200 dolardan daha fazla olan bağışlara verilen isim) geri kalan 105 milyon dolarlık meblağı ise küçük bağış şeklinde topladı. Romney ise şu ana kadar 120 milyon dolar topladığı kampanyasındaki 110 milyon dolarlık miktarı harcadı. Romney bu paranın yüzde 85’ini büyük bağış geri kalanını ise küçük bağış şeklinde topladı. Bu miktarların dışında adaylara destek olmak için kurulmuş bağımsız gruplar tarafından bu meblağın çok üstünde meblağların toplandığı sıklıkla ifade ediliyor. Özellikle önseçim sırasında Cumhuriyetçi adayları destekleyen grupların televizyon reklamı başta olmak üzere propaganda falliyetlerine harcadıkları paraların milyar dolarlarla ifade ediliyor olması başkanlık seçiminde adayların resmi olarak topladığı paraların çok üstünde harcamalar yapılacağı konusunda ipucu veriyor.
Başkanlık seçimleri ile birlikte yapılacak Kongre seçimleri de özel bir önem taşıyor. Özellikle 2010 Kongre seçimleri sonrasında Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu ele geçiren Cumhuriyetçi Parti ile sürekli sorun yaşayan Obama yönetimi’nin önümüzdeki dört sene içinde planladıklarını yapabilmesi için bütçenin belirlenmesi ve sosyal politikalar konusunda kilit öneme sahip aynı zamanda askeri müdahale, dış yardım ve silah satışı konusunda da onay mercii olan Kongre’nin üst kanadı olan Senato’da çoğunluğu muhafaza edebilmesi ve Temsilciler Meclisi’nde de Cumhuriyetçiler’den sandalye çalabilmesi gerekiyor. Amerika’daki seçim düzenlemeleri gereğince 2012 Kasım ayında yapılacak seçimlerde Temcilciler Meclisi’nin tamamı Senato’nun da üçte biri seçime girecek. Şu an Kongre’nin 435 üyesinden 242’si Cumhuriyetçi, 191’i Demokrat ve 2 sandalye de boş; Senato’nun ise 100 üyesinden 51’i Demokrat 47’si Cumhuriyetçi, 1’i bağımsız 1 sandalye de boş bulunuyor. (YENİTÜRKİYE)

 

Haber Ara