Talat, Rumların AB dönem başkanlığını değerlendirdi
KKTC ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, doğru zamanın yakalanmasının önemine işaret ederek buna Annan Planı’nı örnek gösterdi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-04 10:58:57
Talat'ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendiren Talat, bir soru üzerine, müzakerelerin başlangıcında ve ilk dönemlerinde DİSİ Başkanı Anastasiades’in “evet”çi tutumundan yararlanması gerektiğini Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas’a söylediğini; Rum liderin ise Anastasiades’e güvenmediği gerekçesiyle onun yardımına olumlu yaklaşım göstermediğini ve böylece çok değerli bir zamanı kaybettiklerini anlattı.
2002 Kasım’ında sunulan Annan Planı’nı, “doğru zamanın yakalanmasının önemi”ne örnek gösteren Talat, Türk tarafının o dönem plan üzerinde çalışmış olması durumunda Rumların tek başlarına AB’ye giremeyeceklerini ve dolayısıyla da bugün dönem başkanı olamayacaklarını savundu. O “momentlerin” kaçırıldığını ve bunların artık geri gelmeyeceğini söyleyen Talat, “Her şeyin zamanında yapılması gerekir” dedi.
Talat, birçok fırsatın kaçırılmasına rağmen Annan Planı’na “evet” demekle ve sonrasında güdülen barış politikasıyla Kıbrıslı Türklerin prestijinin artırıldığını ve şu anda bile Kıbrıslı Türklerin dünyada suçlanmadığını ve plana “evet” demekle hatırlandığını söyledi.
İkinci Cumhurbaşkanı, 2004’le birlikte Kıbrıslı Türklerin büyük bir ekonomik gelişme yaşadığına dikkat çekerek, bütün bunların yeni ve doğru politikalar ve çözüm çabaları sayesinde gerçekleştiğini belirtti.
“YALANCI ÇOBAN…”
İngiliz Yüksek Komiseri’nin Türk tarafının “B planı” ile ilgili olarak kullandığı “kuru gürültü” nitelemesinin sorulması üzerine “Hani görüşmeler bitecek ve herkes kendi yoluna gidecekti“ diye soran Talat, bu iddianın 1 Temmuz için söylendiğini, ama şimdi durumun değiştiğini ve bu kez de görüşmelere devam edileceği yolunda görüşler ifade edildiğini, sonuç olarak “yalancı çobana” dönüldüğünü söyledi. “İngiliz Yüksek Komiseri’nin –tercüme doğruysa- pek diplomatik olmayan söz konusu nitelemesinin nedeni işte bu tutarsızlıklardır” diyen Talat, uluslararası siyasette insanın ağzından çıkanı kulağının duyması gerektiğini söyledi.
Bir soru üzerine İngiltere’nin Kıbrıs’ta dolaylı olarak çözümü engellemeye çalıştığı yolundaki görüşlerin doğru olabileceğini belirten Talat, İngiltere’nin adadaki üslerini korumasının önemine işaret etti.
Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı’nı almasıyla ilgili CTP-BG’nin yaptığı açıklamayı değerlendiren Talat, “CTP Türk tarafından ümidini kesti galiba ki Rum tarafından daha fazla çaba istiyor” şeklinde espri yaparak “Ancak Rum tarafından bu konuda bir şey beklemek, ölü gözünden yaş beklemek olur” dedi.
“RUM TARAFI BAŞARISIZ BİR DÖNEM BAŞKANLIĞI GEÇİRECEK…”
Rum tarafının teknik olarak Dönem Başkanlığını almasının doğal olduğunu ve zaten bunun önceden bilindiğini kaydeden Talat, Rumların AB Başkanlığı’nı kendi çıkarları için kullanabileceğini ancak bu 6 ayın da geçeceğini söyledi. Talat, Rum tarafının başarısız bir dönem başkanlığı geçireceğini çünkü ne paralarının, ne bilgilerinin yeterli olduğunu; ne de insan gücü bakımından yeterli bir ülke olduğunu belirtti.
İLAHİYAT KOLEJİ
Külliye, imam hatip okulları ve ilahiyat koleji ile ilgili bir soruya karşılık İkinci Cumhurbaşkanı Talat, aslında Kıbrıslı imamlara ihtiyaç olduğunu ancak imam yetiştirme işini başaramadıklarını söyledi. Kıbrıslı Türklerin yüz yıllarca kendi imamlarını, müezzinlerini yetiştirdiğine dikkat çeken Talat, son yıllarda Türkiye’den Kıbrıs’taki sosyal yaşamı bilmeyen imamların getirilmeye başlandığını ifade etti. Talat, geçmişte Din İşleri Dairesi’ne bağlı bir kurs bulunduğunu ve buradan imam yetiştiğini belirterek, zaman içerisinde bu uygulamadan vazgeçildiğini anlattı.
Talat, bu bir meslekse bir meslek okulunda din adamı yetiştirmek için bir bölüm açılabileceğini kaydederek, oradan mezun olanın da imam olarak görev yapması gerektiğini söyledi. Talat, bu konudaki görüşlerini açıklarken, bunu kendi dönemlerinde de yapamadıklarını ve bunun da özeleştirisini yaptığını sözlerine ekledi.
İkinci Cumhurbaşkanı, ancak şimdi yapılmak istenenin imam ve hatip yetiştirmek olmadığını çünkü sözü edilen kolejden mezun olacak olanların herhangi bir üst eğitim kurumuna gidebileceğini, uzay adamı bile olabileceğini kaydetti. Talat “O zaman niye imam hatip okulu, okullarımızın suyu mu çıktı?” diye sordu.
“KÜLLİYE KELİMESİ BİLE ÇOK ESKİDE KALDI”
“Külliye” kelimesinin bile çok eskide kaldığını söyleyen Talat, külliyede spor salonu, yüzme havuzu, kütüphane, okul ve saire olacağını ve bunların hepsine külliye deneceğini anlattı. Talat “Nereye gidiyoruz” diyerek “Bu ülkede bunlar kimin aklında vardı ki?” diye sordu.
Talat, Türkiye’den bu konularda telkin gelebileceğini ancak yanlış olanın, bunların, emir olarak kabul edilmesi olduğunu söyledi.
Konu ile ilgili “Ne yapmalı?” şeklindeki soruyu da yanıtlayan Talat “Bu iktidardan kurtulmak lazım” dedi.
LTB’DE YAŞANANLAR
Şu anda Lefkoşa Türk Belediyesi’nde (LTB) yaşanan olayları da değerlendiren Talat, Belediye’nin battığını ve elbette bunun sorumlularının olduğunu söyledi. Talat dünyanın hiç bir yerinde böyle bir durum olmadığını belirterek “rezil rüsva olduk” dedi. Çareyi üretmesi gerekenin hükümet olduğunu kaydeden Talat, “Lefkoşalı cezalandırılabilir mi, bütün ülke cezalandırılabilir mi?” diye sordu.
(Gündem Kıbrıs)
Haber Ara