Bakanlar, vatandaştan kusurlu gıdalara karşı destek istedi
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, vatandaşları kötü ürünleri kamu kuruluşlarına bildirmeye çağırırken, Sağlık Bakanı Recep Akdağ da vatandaşın farkındalığının artması gerektiğini söyledi.
Piyasa Gözetimi, Denetimi ve Ürün Güvenliği Değerlendi
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-04 16:53:53
Piyasa Gözetimi, Denetimi ve Ürün Güvenliği Değerlendirme Kurulu toplantısı, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın ev sahipliğinde Ekonomi Bakanlığı'nda gerçekleştirildi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in de katıldığı toplantının açılışında bakanlar gıda denetimine ilişkin konuşma yaptı, piyasadaki kötü ve kusurlu ürünler konusunda vatandaşlara da görev düştüğünü vurguladı.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin ekonomisinin her geçen gün büyüdüğünü belirterek, büyüyen ekonominin denetimi de önemli hale getirdiğini söyledi. Sağlık standartlarını ihlal eden ürünleri engellemeye çalıştıklarını belirten Çağlayan, bu konuda önemli adımlar attıklarını bugün de bu yüzden toplandıklarını kaydetti.
Türkiye ekonomisi büyüdükçe ithalatın rakam ve çeşitlilik olarak arttığını belirten Çağlayan, kendilerinin de güvensiz ürün ithalatını önlemeye yönelik ithalat denetimleri yaptıklarını belirtti. İthal tekstil ürünlerinde yaptıkları denetimlerden örnek veren Çağlayan, 35 bin kalem ürünün yüzde 1,74'ünde kanserojen maddeye rastladıklarını dile getirdi. Her ürünü gümrük aşamasında denetlemenin fiziken mümkün olmadığının altını çizen Çağlayan, her ürünü denetlemek yerine yüksek riskli ürünleri denetlediklerini belirterek, bunun için dış ticarette risk esaslı kontrol sistemi geliştirdiklerini aktardı.
2011'DE 193 ÜRÜN PİYASADAN KALDIRILDI VE YASAKLANDI
Bunun için geliştirilen piyasa gözetimi ve denetimi (PGD) çerçevesinde 2011 senesi içinde 95 bin 504 ürünün denetlendiğini belirten Çağlayan, "Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından tehlikeli olduğu gerekçesiyle piyasaya arzı yasaklanan, piyasadan toplatılan ve imha edilen ürün sayısı 2009 yılında 80 ve 2010'da 118 iken, 2011 yılında 193'e yükseldi. Oyuncaklar, kozmetik ürünleri, cep telefonları kırtasiye ürünleri gibi pek çok ürünün piyasaya arzı engellendi veya piyasadakilerin toplatılması sağlandı." dedi.
Çağlayan, piyasaya kötü ürün sokmayı alışkanlık haline getirmiş firmaların daha fazla denetime tabi tutulacağını da sözlerine ekledi. Ancak kusurlu ürün ve gıda konusunda tüketicilere de görev düştüğünü belirten Çağlayan, vatandaşlara kullandıkları ürünlerle ilgili her sorunu kamu kuruluşlarına ulaştırmaktan çekinmemeleri tavsiyesinde bulundu.
VATANDAŞIN FARKINDALIĞI İLE DESTEK VERMELİ
Çağlayan'ın ardından konuşan Recep Akdağ da vatandaşları "şarlatanlara karşı uyanık olmaya" çağırdı. Akdağ, "Kurumlarımız görevini yapıyor ama vatandaşın farkındalığı ile destek vermesi lazım." dedi.
Özellikle İnternet yoluyla veya yurtdışından yayın yapan TV'lerin her derde deva gibi sunduğu ilaçlar olduğunu söyleyen Akdağ, "Mazideki adı şarlatanlıktı bunun." dedi. Kendilerinin bu tür satıcıların peşinden koştuklarını belirten Akdağ, savcılıklara teslim edip reklamlarını durdurduklarını ve ürünlerin piyasadan toplatılmasını sağladıklarını belirterek, "Vatandaş doğrudan veya dolaylı reklamı yapılan hiçbir ürüne itibar etmesin. Bizim bu konuda bilgilendireceğimiz kaynaklar açık. Neye ihtiyacımız varsa ona gidelim. Vatandaşlarımız bu şarlatanlara izin vermesin. İşin ardından koşmak zor, özellikle İnternet'ten satışa mani olmak çok zor. Herhangi bir sağlık ihtiyacı içindeyseniz lütfen doktorunuzla görüşün." dedi.
BASIN KENDİSİNE OTOKONTROL SAĞLAYACAK BİR SİSTEM KURMALI
Ancak bu konuda "kapıdan kovsanız bacadan girilen bir ortam mevcut" olduğunu belirten Akdağ, "Vatandaşın kendi farkındalığının artması önemli. Vatandaş doğrudan veya dolaylı reklamı yapılan hiçbir ürüne itibar etmesin. Bizim bu konuda bilgilendireceğimiz kaynaklar açık. Neye ihtiyacımız varsa ona gidelim. Vatandaşlarımız bu şarlatanlara izin vermesin. İşin ardından koşmak zor, özellikle İnternet'ten satışa mani olmak çok zor. Herhangi bir sağlık ihtiyacı içindeyseniz lütfen doktorunuzla görüşün." dedi.
Bunun bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu ve basına da önemli rol düştüğünü belirten Akdağ, şöyle devam etti:
"Basın da bu meseleye itibar etmemeli. Basın kendisine otokontrol sağlayacak bir sistem kurmalı. Bu sadece kamu kuruluşlarının dışarıdan yaptırımı şeklinde gitmemeli. Gelişmiş ülkelerde bunun örnekleri var."
ALO GIDA HATTINDAN GELEN 500 ÇAĞRIDAN 100 BİNİ DENETLENDİ
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de bir yılda 4 bin küsur denetim yapıldığını belirterek, gıda üretim, tüketim ve satış yerleri dahil gıda denetimi ile ilgili rakamlar verdi. Ancak denetimde kamunun desteğini, tüketicilerin desteğini temin etmenin çok önemli olduğunu belirten Eker, bunun için de çok fazla örneği olmayan bir uygulama başlattıklarını aktardı. Kurdukları "Alo Gıda 174" hattını örnek veren Eker, "Bu bir bant kaydıdır demeden karşınıza biri çıkıp sizi dinliyor. 500 binin üzerinde çağrı aldık, buradan aldığımız sonuçla 100 bin denetim gerçekleştirdik." dedi.
Toplantı öncesinde teşhir sisteminin sadece gıda değil diğer endüstriyel ürünler için de uygulanmasını öneren Bakan Eker, "Modern tolumun en önemli ihtiyaçlarından birisi budur. Tüketicilerin para ödeyerek aldıkları ürünlerin sağlıklı olmasının temin edilesi ve bunun denetim mekanizmasının sağlanması gerekiyor." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara