Tek kurbanı Musa Anter olmayabilir

Hikmet Durgun / Bahar Kılıçgedik'in haberi

Kürt aydını Musa Anter’in katil zanlısı olarak cinayetten 20 yıl sonra yakalanan Hamit Yıldırım’ın adı, 1993 yılında dönemin Refah Partisi İl Başkanı Ömer Güven ile yanındaki Cemal Özkurt’un öldürülmesi ve 11 kişinin yakıldığı Güçlükonak Katliamı’nda da geçiyor.

Kimliğini bile değiştirmeden 20 yıldır yaşadığı Şırnak’ta gözaltına alınan Hamit Yıldırım’a kelepçe takılmazken, Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, dört gün ek gözaltı süresi alınan Yıldırım’ın evinde ele geçirilen iki çuval belgenin açıklanması halinde bölgedeki birçok faili meçhul cinayetin aydınlanacağını belirtti.

Sorgusu devam ediyor

1992’de Musa Anter’i öldürdükten sonra 20 yıl Şırnak’ta yaşayıp koruculuğa devam eden PKK itirafçısı ve JİTEM tetikçisi “Dijwar” kod adlı Hamit Yıldırım’ın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusu devam ediyor. İsmini değiştirmeye bile gerek duymayan, lüks arabalara binen Yıldırım’ın önceki gün Kumçatı’daki evinde gözaltına alınması sırasında ilginç bir olay yaşandı. KCK davası kapsamında yargılanan BDP’li belediye başkanlarına, milletvekillerine kelepçe takıp tek sıra halinde fotoğraflarını çektiren emniyet güçleri Yıldırım’a kelepçe takmadı. Polisler Yıldırım’a olası bir saldırıya karşı çelik yelek giydirmeyi tercih etti. Emniyet’e götürülen Yıldırım için dört gün ek gözaltı süresi alınırken doğrulanamayan bazı iddialara göre Yıldırım şu ana kadar susma hakkını kullandı ve hiç bir soruya yanıt vermedi.

Kayıp yakınları anlattı

Yıldırım, yakınları faili meçhul cinayetlere kurban giden ailelerin de gündemindeydi. Diyarbakır’da yapılan oturma eyleminde Yıldırım’ın 1993’te Şırnak’ta iki kişiyi daha öldürdüğü belirtildi. Grup adına konuşan İHD Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek, 26 Mart 1993’te Şırnak’tan Cizre’ye giden dönemin RP İl Başkanı Ömer Güven ve yanındaki Cemal Özkurt’un öldürülmesinde Yıldırım’ın parmağı olduğunu öne sürdü. Perinçek, Güven’in ailesinin Yıldırım’ın yargılanması için İHD’ye başvurduğunu da hatırlattı.

O iki çuval belge açıklansın

Musa Anter’in oğlu Dicle Anter ise Taraf ’a şunları söyledi: “Bu tetikçi 1996 yılında Şırnak Güçlükonak’ta 11 kişinin bir minibüste yakılarak öldürülmesi olayında da vardı. İsmi bu olaya ilişkin hazırlanan tüm raporlarda geçiyor zaten. Soruşturma sadece tetikçi Hamit Yıldırım’la sınırlı kalmamalı, bu olayda kimin parmağı varsa herkes yargılanmalı. Babamın cinayeti Ankara merkezli bir karardır. Tetikçinin gözaltına alınmasını televizyondan izledim, çok rahat görünüyor. Bir de adamın elleri kelepçeli bile değil. Bu görüntü beni çok kuşkulandırdı. Evinde iki çuval belge yakalanmış. Bu belgeler açıklanırsa eminim bölgedeki birçok faili meçhul cinayet aydınlanır.”

Aygan, 8 fotoğraf arasından teşhis etti

Anter’in katledildiği davanın avukatı olan Selim Okçuoğlu da tetikçi Hamit Yıldırım’ın adını bir yıl önce Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı’na verdiklerini hatırlattı. Okçuoğlu, şöyle konuştu: “Savcı, Şırnak’lı Hamit adında 8 farklı korucunun fotoğraflarını Abdülkadir Aygan’a teşhis için göndermiş. Ve Aygan teşhis etmiş. Bu cinayet sadece tetikçiyle kalmamalı. Bu işin içinde itirafçı Ali Ozansoy da var. Onun da ifadesi alınmalı. Haftaya pazartesi Diyarbakır’a gidip Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı’yla bu olayla ilgili görüşeceğim.”

TARAF

Tek kurbanı Musa Anter olmayabilir

Musa Anter’in katil zanlısı olan Hamit Yıldırım’ın Refah Partili Ömer Güven, Cemal Özkurt cinayeti ve Güçlükonak katliamı ile ilgisi olduğu iddia edildi.