27 Temmuz 2011’den bu yana avukatlarıyla görüştürülmeyen, iddialara göre de ailesiyle kendisi görüşmek istemeyen Abdullah Öcalan’la ilgili tartışmalar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ortaya attığı soru ile başladı. Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Abdullah Öcalan İmralı’da mı, yoksa değil mi? Bu kadar sessizlikten bu soru aklıma geliyor. Onu da Recep Tayyip Erdoğan’a soruyorum. Orada mı?” diye sordu. Bu sorunun hemen ardından Öcalan’ın ev hapsine alınıp alınamayacağına yönelik hükümet içinden farklı açıklamalar gelmesi soru işaretlerine yol açtı.
Farklı cezaevi iddiası
Tartışmalar sürerken, Aydınlık gazetesi, hafta ortasından itibaren, “Öcalan nerede, cumartesini bekleyin” şeklinde haber anonsları yapmaya başladı. Kulislerde, Aydınlık’ın bugün yayımlayacağı haberinde Öcalan’ın İmralı’da olmadığı, farklı bir cezaevine nakledildiği, bu cezaevinden de gelişen süreçte ev hapsine alınacağı yönünde iddiaları ortaya atacağı konuşuldu. Adalet Bakanlığı yetkilileri ise Aydınlık’ın haberinde ne tür iddiaların olacağını beklemeye başladı.Aydınlık gazetesi, Abdullah Öcalan'ın MİT'e ait siyah bir helikopterle İmralı'dan MİT'in Bursa Bölge Başkanlığı Merkez Misafirhanesi'ne götürüldüğünü iddia etti.MİT'e ait siyah bir helikopterle bazen de bir yatla İmralı'dan alınan Öcalan, Mudanya üzerinden misafirhaneye ulaştırılıyor. ÖZellikle son aylarda zamanının büyük bölümünü burada geçiriyor. Öte yandan 11 Haziran 2011'den beri, askeri yetkililerden Öcalan'ı İmralı'dan gören yok.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da verdiği önergede Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e şu soruları yöneltti:
“Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan halen İmralı’da cezaevinde midir? 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana Abdullah Öcalan, hangi tarihlerde, hangi Türk devlet ve hükümet yetkilileriyle doğrudan ya da dolaylı görüşmeler gerçekleştirmiştir? Kardeşi Mehmet Öcalan’ın, 2012 Ocak ayında kendisini İmralı’da ziyarete gitmesine rağmen Abdullah Öcalan’ın ‘Burası çok hassas, görüşe çıkmamız uygun değil’ mesajı gönderdiği ve kardeşi ile görüşmediği basına yansımıştır.
Kardeşiyle görüşmemesinin nedeni, söz konusu tarihte Abdullah Öcalan’ın, İmralı’da bulunmaması mıdır? 2009 Aralık ayında, Abdullah Öcalan’ın, İmralı’da kaldığı odanın küçültülmesinden şikayet etmesi üzerine Türkiye’nin pek çok yerinde terör örgütü PKK yandaşları tarafından çıkarılan olaylar göz önünde bulundurulduğunda; Abdullah Öcalan’ın yaklaşık bir yıldır görüşe çıkarılmamasına rağmen PKK terör örgütü yandaşlarının sessiz kalmaları, Abdullah Öcalan’ın, terör örgütünün bilgisi daâhilinde cezaevi dışında tutulmakta olduğu yönündeki şüpheleri güçlendirmektedir. Kamuoyuna bu konudaki gerçekleri açıklar mısınız? Bu konudaki şüpheleri gidermek için ne yapmayı düşünüyorsunuz?”
Yoksa hastanede mi?
Adalet Bakanlığı bürokratları ise, “Öcalan hala İmralı’da. Farklı bir karar alınmadığı sürece de burada kalacak. Avukatlarıyla görüştürülmemesi uygulamasına da devam ediliyor. İddiaların kaynağı nedir, bilmiyoruz” yorumunu yaptı. Kulislerde, Öcalan’ın ev hapsine alınmak istendiği, bu konuda yasal düzenleme yapılana kadar İmralı’dan daha iyi koşullarda farklı bir yerde tutulduğu, rahatsızlıklarından dolayı askeri bir hastanede tedavi edildiği gibi iddialar konuşuluyor.
‘Ölü mü sağ mı bilmiyoruz’
Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, tartışmaları izlediğini ancak ağabeyinin durumu hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını belirtirterek, “Her şey karanlık. Ne durumda, cezaevideki şartları ne, hiçbir bilgimiz yok. En son gittiğimde basınla paylaşmıştım, cezaevi müdürü elinde 3 satır notla geldi. Orada, ‘bu koşullardan dolayı görüşmeyeceğim’ yazıyordu ama işte elinde 3 satır not. Sonrasında ne müdür, ne bakanlık, kimse bir şey demedi. Biz oraya çağrılmadan gidemiyoruz. Daha önce haftada bir, onbeşte günde bir gidiyorduk. Avukatlar hala haftada 2 kez talepte bulunuyor. Ancak ne yanıt var, ne bilgi veriyorlar. Ölü mü sağ mı, nerededir, hala İmralı’da mıdır bilmiyoruz. Bu insani bir sorun ancak kimse böyle yaklaşmıyor” dedi.
Avukat görüşü de yok
Yakalandığı günden bu yana kosterin bozuk, havanın kötü olmadığı durumlar dışında haftada bir kez İmralı’ya gidebilen Öcalan’ın avukatları 27 Temmuz 2011’den bu yana müvekkilleriyle görüşemiyor. Adada bulunan diğer mahkumların da aileleri ve avukatlarıyla görüştürülmediği ortaya çıktı. Avukat Meral Hanbayat, “Kasım beri talepte bulunmayı da bıraktık. Zaten Ocak 2011’den bu yana gidemiyorduk. Artık görüşme talebimiz de olmuyor çünkü sürekli ret yanıtı alıyoruz” dedi. BDP’li Murat Bozlak da Bakan Ergin’in, Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmeyeceğini açık bir dille söylediğini kaydererek, “Bizim İmralı’da olmadığına yönelik bilgimiz yok. Bir duyum da yok. Sağlıklı bir açıklama yapılması gerekiyor” diye konuştu.
‘Devlet sorumlu’
Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı dünkü yazısında “Öcalan nerede?” sorusunu sordu. Altaylı, “Bana göre soru yanlış. ‘Öcalan’ı serbest mi bıraktınız?’ diye sormak başka ‘Öcalan nerede?’ diye sormak başka. Birincisi ciddi bir sorudur. Bir hukuk devletinde sorulabilir. Ama ‘Nerede?’ diye sormanın kimseye bir faydası olduğunu zannetmiyorum” dedi.
Altaylı’nın, “Devlet kendisine emanet edilen bir mahkumu devletin büyüklerine yakışır bir şekilde korumak, kollamak ve sağ salim tutmak için ‘neresi olması gerekiyorsa’ orada tutmakla mükelleftir. Bugün çok bilinen, çok tanınan kimi tutuklular için ‘Niye GATA’da’ diyor muyuz. Hatta böyle diyenlere kızmıyor muyuz!” ifadeleri de Öcalan’ın hastanede olabileceği iddialarını akıllara getirdi