Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Soylu'dan, AK Parti açıklaması

Demokrat Parti eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, Tansu Çiller'in Darbeleri Araştırma Komisyonu'na vereceği cevabı açıkladı ve AK Parti'ye katılacağı yolundaki soruları cevapladı.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-28 21:40:24

Soylu'dan, AK Parti açıklaması
Demokrat Parti Eski Başkanı Süleyman Soylu, bir dönem çok yakın çalıştıkları Tansu Çiller'in Darbeleri Araştırma Komisyonu'na konuşacağı haberlerini ve AK Parti'ye transfer iddialarını A Haber'de yorumladı.
 
Can Okanar'ın sorularını yanıtlayan Soylu, Tansu Çiller'in 28 Şubat döneminde tehditler aldığını dile getirirken, çok ciddi bir arşivi olduğuna da dikkat çekti. AK Parti'ye transfer iddiaları ile ilgili sorulara da cevap veren Soylu, "şahsi meselemizin tartışılması ve gündeme gelmesini ülke açısından kayıp olarak görürüm" dedi.
 
ÇİLLER'İN ÇOK CİDDİ BİR ARŞİVİ VAR

Yakın çalışmasında da, siyaseti bıraktığımız dönemlerde de Sayın Çiller'den gördüğüm çok ciddi bir arşiv kabiliyeti var. Hem kendi yaptığı hizmetlerle, hem de kendisine sunulan değerlendirmelerle, hem de yaşadıklarıyla alakalı.
 
O gün cuntayla Türkiye'nin demokrasisini boşluğa almaya çalışan bir anlayış ve tüm bunlara karşı sadece halkın desteğine mahkûm olan bir siyasi partinin yöneticisi, bir taraftan sermaye, bir taraftan medya, bir taraftan uluslararası karşılıkları… O döneme yönelik çok ciddi bir arşivi olduğu kendisi de dönem dönem belirtildi. Bildiklerimi keşke anlatsam dediği günleri de hatırlıyorum.
 
O DÖNEMDE ÇİLLER DE MESAİ ARKADAŞLARI DA TEHDİT EDİLDİ

Hem kendisi hem de çalıştığı mesai arkadaşları tehditlere muhatap oluyordu. O dönemde çok ciddi tehdit alan ve bugün yaptığımız konuşmalarda da bunu ortaya koyan, İstanbul medyasının en önemli kişilerinden tehdit aldığını defalarca söyleyen o dönemin çok güçlü ve çok kudretli bakanları var.
 
Tansu Hanım benim kanaatime göre devletle çalışmayı biliyordu, bunu da parantez içinde söylüyorum. Devletin tüm istihbarat örgütlerinden konular ile ilgili bilgi almayı ve bunları bir şekilde değerlendirmeyi de biliyordu. Bizim siyasetteki arkadaşlarımız bu konuya hakimdirler bilmiyorum, çok önemli yere getireceği insanlarla ilgili dahi istihbarı bir çok kaynağa başvurma zaruriyeti duyardı. Benim kanaatim ve benim bilgim bu konuda çok ciddi bir arşive sahip olduğudur. TBMM'nin ortaya koyduğu bu çalışma da bana göre demokratik ülkelerin en önemli kozları ve ayrıcalıklarından bir tanesidir.
 
AK PARTİYE TRANSFER İDDİALARI

Siyaset bir hizmet yoludur. İlla bir siyasi müessese içerisinde buna hizmet edeceksiniz diye bir katı kural da esas itibariyle yoktur. Bu tip değerlendirmelerin hepsi, şahsınızla ilgili olumlu - olumsuz, eğer bir olumlu değerlendirme varsa nezaket ve siyaset edep, çok doğru bir şekilde minnettar ve müteşekkir olmayı gerektirir. Neticede biz bir dönem siyaset yaptık geçmişte, çocukluğumuzdan beri de bu işin içerisindeyiz.
 
Bir misyon siyasetinin de içerisindeyiz aynı zamanda. Sadece bir siyasal parti hadisesi olarak kendi meselemizi de görmedik. Türkiye'nin ilerlemesini biz Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi'nde, kendi ülke rüyalarımızın orada gerçekleşebileceğini arzu ettik. Demokrat Parti, Balkan Paktı'nı, Sadabat Paktı'nı ve Pakistan Paktı'nı niçin koordine etmişse, hangi akılla bunu gerçekleştirmişse böyle bir rüyaların içerisinde bir siyasal hayatta büyüdük ve biz o misyonu devam ettiriyoruz. Siyasi partilerin içinde de olsa, dışında da olsa.
 
Anladığım kadarıyla AK Parti Merkez Yönetim Kurulu'nda böyle bir siyasi değerlendirme ortaya konulmuş. Bunlar siyasal partiler içerisinde yapılan, hatta birçok parti içerisinde yapılması gereken ve bu konuda partilerinin önümüzdeki dönem politikaları konusunda da araştırılması gereken deyişlerdir. Ben niçin böyle bir değerlendirme olduğunu biliyor değilim. Buna minnettar ve müteşekkir olabiliriz.
 
ŞAHSİ MESELELERİMİZİN TARTIŞILMASINI ÜLKE İÇİN KAYIP OLARAK GÖRÜRÜM

Ben kendime çok ehemmiyet veren bir adam değilim. Bundan da korkarım. Bugün Türkiye'nin çok önemli meseleleri var. Bence tarihin bir kırılma dönemindeyiz. Türkiye Ak Parti döneminde bu kırılma dönemini çok iyi idare etmeye ve yönetmeye çalışıyor.
 
Bütün bu meseleler Türkiye için önemlidir ve Türkiye'nin bunu geliştirmesi gerekir. Ben de bunlara kafa yoran insanlardan bir tanesiyim. Benim de temel meşguliyetim budur. Bizim şahsi meselemizin tartışılması ve gündeme gelmesini ülke açısından zayi görürüm ben, kayıp görürüm. Doğrusu da budur.
 
Bu meseleler tartışılıp, konuşulup Türkiye bir raya oturduktan sonra herkes için konuşulabilecek meselelerdir. Yeter ki, Türkiye'de doğru yapılsın. Hiçbir siyasal kadroya, pozisyona, kendi şahsi pozisyonumuza ve şahsi geleceğe ne talip olmak de ne bu konuda bir akıl yürütmek doğrudur.
 
Benim iddiam şudur, Türkiye her türlü meslekte adanmış insanları olduğu kadar büyük bir ülke olacak. Her meslekte. Bu siyasette, mühendislikte, sizin yaptığınız işlerde. Bu rekabet dünyanın asli rekabetidir. Dünya gelişmiş ülkelere adanmış insanlar sayesinde ulaşmıştır düşüncesi içerisindeyim."

Haber Ara