Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İmam-Hatip okulları misyonunu tamamladı mı?

Mümtaz er Türköne Türkiye'de imamhatiplerin misyonunu değerlendiren bir yazı kaleme aldı.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-26 10:34:45

İmam-Hatip okulları misyonunu tamamladı mı?
İşte Mümtaz er  Türköne'nin o yazısı :


İmam-Hatipler, tartışmalı tarihleri boyunca sıradan eğitim kurumları olmadılar. Mezunlarına bir kimlik, kişilik hatta dünya görüşü kazandırdılar.

Bugünün muhafazakâr hegemonyası içinde çelik çekirdeği, bugün sayıları yüz binlere varan İmam-Hatiplilerin oluşturması, başlıktaki soruya verilecek cevabı sorunlu hale getiriyor. Türkiye, İmam-Hatip lisesi mezunu bir başbakan tarafından yönetiliyor. Yakın kadrosunda çok sayıda İmam-Hatipli var. Son eğitim reformu İmam-Hatiplerin önünü açacak, itibarını yükseltecek şekilde ilerliyor. 4+4+4'ün ikinci aşaması için bazı okullar İmam-Hatip ortaokullarına dönüştürülüyor. Peki doğru mu? Bu soruya İmam-Hatipleri değil, Türkiye'nin din eğitimi ihtiyacı başta olmak üzere eğitim alanında geçirdiği değişimi merkeze alarak cevap vermemiz gerekmez mi?

İmam-Hatiplerin artık misyonunu tamamladığını ve bu okullar üzerine inşa edilecek din eğitiminin ve doğrudan genel eğitimin gelecekte büyük sorunlara yol açacağını düşünüyorum. Bu alan bataklık bir alan. Mevsime göre sular çekiliyor, mevsime göre her adımınız batağa gömülüyor. İmam-Hatip modelinin eğitim sistemi içindeki ağırlığı din eğitimi sorununu çözmüyor, tersine sürekli bir siyasî bir kavga konusu olarak gündemde tutuyor. Devlet iktidarı için verilen kavganın gerekçelerinden birini bu tartışma oluşturuyor. Halbuki İmam-Hatiplerin karşıladığı ihtiyacın artık devletin dışına çıkartılması, yani sivil topluma emanet edilmesi gerekiyor.

Önce İmam-Hatip okullarının, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na dayandığını hatırlatalım. Bu okullar, eğitimde devlet tekelinin eseri. Müslüman halk, devletle kavga etmeden din eğitimi ihtiyacını karşılamak için bu kapıyı zorladı. Uzun askerî vesayet dönemlerinde İmam-Hatipler, yıllar boyu halk ile devletin neredeyse yegane uzlaşma alanı olarak kaldı. Bu okulların tamamına yakınının binası doğrudan halk tarafından yapıldı. Yazının devamını okumak için tıklayın

Haber Ara