Türk Hava Kuvvetleri’ne ait askeri uçağın Akdeniz üzerinde füze ile vurulması öncesi ile sonrasında Suriyeli askeri birimler arasında yapılan iletişim kayıtları, “vur emri”nin Şam’dan verildiği şüphesini kuvvetlendirdi ve Türkiye’nin “hasmane tutum” değerlendirmesine kaynak oluşturdu. İletişim kayıtlarına göre; Suriye’deki radar üssünden bir Türk uçağının Suriye Hava sahasına yaklaştığı bilgisi Suriye hava kuvvetleri karargahına bildirildi.
Bu bildirimden yaklaşık 15 dakika sonra sınırdaki birlikten karargaha “Vurduk! Vurduk!” diye bilgi iletildi. Radar verileri ve telsiz haberleşmesi başta olmak üzere elde edilen iletişim kayıtlarına göre, Suriye makamları, Türk uçağının havasahasına girdiği tespitinden sonra “merkezin talimatının beklenmesi” emri verdi. Bir süre devam eden sessizliğin ardından da “Uçağı vurduk” şeklinde konuşmalar saptandı.
Analiz edildi
Türk Hava Kuvvetleri’ne ait keşif uçağının Suriye tarafından düşürülmesinin ardından önceki gün Dışişleri Bakanlığı Konutu’nda yapılan eşgüdüm toplantısında, Genelkurmay ile MİT’in sağladığı teknik bilgilerden oluşan bir dosya hazırlandı. Kaynaklardan alınan bilgilere göre; radar tespitleri, istihbarat bilgilerinin yer aldığı dosyada, Suriye’deki askeri birimler arasında Türk uçağının vurulması öncesinde ve vurulmasından sonra yapılan telsiz konuşmaların kayıtları da yer aldı.
Toplantıda, radar kayıtlarına dayalı teknik tespitler ile Suriyeli yetkililerin konuşmaları birlikte ele alınarak analiz edildi. Dışişleri kaynaklarından alınan bilgilere göre; verilere ve iletişim kayıtlarına dayalı olarak ana hatlarıyla şöyle bir değerlendirmede bulunuldu:
Diyarbakır takip etti
* RF-4E (Phantom) tipi keşif uçağı, cuma günü iki pilot ile Malatya Erhaç Meydanı’ndan havalandı. Uçak, keşif uçağı olduğu, test ve eğitim uçuşu yaptığı için silahsız ve kendisine avcı jetler eşlik etmeden havalandı.
* Jet, Toroslar üzerinden İskenderun Körfezi güzergahını izleyerek Kıbrıs yönünde eğitim uçuşunu yaptıktan sonra geri döndü. Uçak, İskenderun’da bulunan radarın alçak uçuşlarına karşı testinin yapılması çerçevesinde İskenderun Körfezi’ne doğru alçak uçuşa geçti.
* Jet; Ankara Ahlatlıbel Radar Mevzi Komutanlığı ile Eskişehir’deki Birinci Hava Kuvveti karargahındaki ekranlardan da izlendi. Ancak asıl ve sorumlu izleme, Malatya’daki filonun bağlı olduğu Diyarbakır’daki İkinci Hava Kuvveti karargahından yapıldı.
15 dakikalık sır
* Silahsız savaş uçağı Samandağı’na varmadan önce saat 11.43 sıralarında Suriye hava sahasına teknik bir nedenden dolayı girdi. MİT’in elde ettiği kayıtlara göre; bu sırada Suriye’deki radar biriminden hava kuvvetleri karargahına, “Türk uçağı Akdeniz üzerinden sınırımıza doğru yaklaşıyor” bilgisi verildi.
* Bu sırada jeti takip eden Türkiye’deki radar merkezinden uçağın pilotuna, “Saha dışına çıktınız. Rotanıza dönün” uyarısında bulunuldu.
* Suriyeliler arasındaki iletişim kayıtlarına göre; bu bilginin merkeze ulaşmasından yaklaşık 15 dakika sonra saat 11.58 sıralarında askeri birimden merkeze “Vurduk! Vurduk!” bilgisi ulaştırıldı.
* Radar verilerine göre, Suriye’den atılan füze, Türk uçağını, Türk radarının uyarısının ardından jetin Suriye hava sahasından çıkmasından hemen sonra 13 deniz mili açıkta vurdu.
* Radar verileri ile iletişim kayıtlarına dayalı olarak; “Bilgi verildikten yaklaşık 15 dakika sonra uçak düşürülüyor. Bu arada merkezde değerlendirme yapılarak vur emri verilmiş olması ihtimali yüksek” değenlendirmesi yapıldı.
Telsiz kayıtları var
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, dün TRT’nin canlı yayınında, bu konuda şunları söyledi:
“Genelkurmay Başkanlığımızdaki ve MİT’teki tüm radar görüntülerini, Türkiye’nin radar ve telsiz kayıtlarını ve Suriye içindeki iletişimleri de gözden geçirdik.
Şu an elimizde telsiz ve radar kayıtları ile Suriye içindeki görüşmeler de mevcut. Bütün süreçte uçağımıza yapılan hiçbir uyarı yok. İlk misyonu yapıp Türkiye’ye dönerken kısa süre ile Suriye hava sahasına girmesi söz konusu, ama bu vurma olayıyla bağlantılı değil.
Uçağın Türkiye’ye ait olduğunun bilinmesi beklenir. Ayrıca elimizde bazı telsiz kayıtları var bunun bilindiği yönünde. Suriye tarafı bize ilk andan itibaren ‘Bu uçağın Türkiye’ye ait olduğunu bilmiyorduk’ demişti ama bizim elimizdeki veriler farklı işaretler de gösteriyor.”