Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

AİHM de 'sivil ölüm' dedi

Türkiye'yi vicdani ret davasında mahkum eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 'Savda kararı'nın gerekçesi netleşti. AİHM kararının gerekçesinde, 'İnançlarına sadık olmak isteyen vicdani retçilerin orduya katılmayı reddetmekten başka seçenekleri yoktur' denildi. AİHM, vicdani retçilerin, bir çeşit 'sivil ölüm' olgusuyla karşı karşıya olduğunun altını çizdi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-17 15:28:30

AİHM de 'sivil ölüm' dedi
Türkiye'yi vicdani ret davasında mahkûm eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) "Savda kararı" gerekçesi netleşti.
AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin insanlık dışı muamelenin önlenmesi, vicdan özgürlüğü ve adil yargılanmayla ilgili maddelerinin ihlal edildiğine hükmederek, kararının gerekçesinde "Türkiye'de, vatani görevini yerine getirmeye elverişli olduğu tespit edilen tüm erkek vatandaşların askerlik görevini yapmakla yükümlü olduğuna" dikkat çekti.

Gerekçede şöyle denildi: "Bu konuda alternatif bir sivil hizmet bulunmadığı göz önüne alındığında, inançlarına sadık olmak isteyen vicdani retçilerin orduya katılmayı reddetmekten başka seçenekleri yoktur. Bu şekilde, yetkililerin vicdani retçilere karşı yürüttükleri çok sayıda ceza yargılaması, bunun sonucunda ortaya çıkan cezai hükümlerin bir bütün halinde etkileri ve yaşamları boyunca yasal takip tehdidi altında bulunmaları ihtimali gibi sebeplerle, vicdani retçiler, bir çeşit "sivil ölüm' olgusuyla karşı karşıya kalmaktadırlar."

"Türkiye neden karşı çıkıtığını açıklayamıştır"


Savda'nın askeri üniforma giymeyi reddetmesi nedeniyle 3 kez hapis cezasına çarptırıldığının, birkaç kez hücreye kapatıldığının altının çizildiği kararda, "Savda hakkında, 25 Nisan 2008 tarihinde sağlık sorunları nedeniyle terhis kararı verilmemiş olsaydı, süresiz olarak devam etmesi muhtemel olan çeşitli ceza kovuşturmaları ve ceza mahkûmiyetlerine maruz kalacaktı" denildi.

Kararda, Savda'nın maruz kaldığı muamelenin, ceza mahkumiyeti veya tutuklamaya özgü olağan ve doğası gereği bu eylemlerin sonucunu teşkil eden aşağılama unsurunu aşan ciddi acı ve ızdıraba neden olduğu belirtildi. Kararda, orduda hizmet etme zorunluluğu ile kişinin vicdanı veya derinden ve gönülden inandığı dini veya diğer inançları arasındaki ciddi ve dayanılmaz çelişkiden kaynaklanan, askerlik görevine itirazın, yeterli düzeyde inandırıcılık, ciddiyet, tutarlılık ve teminatlardan yararlanmanın önemine ilişkin bir inanç veya hüküm oluşturduğu kaydedildi.

Savda'nın hem devlet tarafından gerçekleştirilen belirli eylemler hususunda hem de devletin vicdani ret hakkına ilişkin bir yasa çıkarmamış olması konusunda şikâyette bulunduğunun belirtildiği kararda, "Hükümet bu eksiklik konusunda ikna edici veya kendisini haklı çıkarıcı hiçbir sebep ileri sürmemiştir. Hükümet, çağımızda vicdani ret hakkının tanınmasının, devletin, toprak bütünlüğü, kamu güvenliği, karışıklığın önlenmesi ve diğer insanların haklarının korunmasına ilişkin görevlerine neden ters düştüğünü açıklayamamıştır" denildi.

haber yurt

Haber Ara